Valiye it diyene; halk defol git diyecek...
CHP İstanbul adayının, gerçek yüzü bir kez daha ortaya çıkmıştır... Fakir oğlan senaryosu yerini özel uçak oğlanı gerçeğine bırakmıştır. Belediyedeki ilk günlerinde, "musakka tiyatrosu" organize edip fakir edebiyatı yapan CHP'li aday... Ordu'da hak etmediği halde, VIP'ten geçmek için kendini parçalamıştır... Ordu Valisi, vaziyeti çok güzel anlatmış... "Valiliğin, VİP kullanımı ile ilgili hukuka uygun olarak almış olduğu karar, demokratik bir hak olarak eleştirilebilir. Ancak, küfür ve hakaret ederek kişilik haklarına saldırıda bulunulması, asla kabul edilemez ve hukuki sonuçları olan bir davranıştır." Şimdi; CHP'li fakir oğlan görünümlü VİP çılgını, işte bu hukuki sonuçlarla yüzleşecektir... Tabii bu küfürlerin bir de siyasi sonucu olacaktır... Valiye İt diyene; halk defol git diyecektir... Bu arada hatırlatalım... CHP İstanbul adayı, Valiye küfür ediyor ama; terörist sevici Selahattin'i övüyor...
TERÖRİSTLERE MİLYONLAR
Başta İzmir olmak üzere, yıllardır değişmeyen (bu nedenle de deşifre edilemeyen) CHP'li belediyelerin; DHKP-C, MLKP gibi örgütlere, direkt veya dolaylı yoldan aktardıkları, milyonlarca liralık finanstan hiç söz edilmiyor... CHP tarafından idare edilen belediyelerin, PKK'nın 2015 yılında başlattığı hendek terörizmine, araç/gereç, finans, tanıtım desteği verdiği, buz gibi bir gerçektir.
Hızla değiştirilen gündem sebebiyle her ne kadar unutturulmuş olsa da bu açık ve gerçeği hatırlatalım... Bu ifadeler, Hasan Basri Akdeniz isimli araştırmacı-yazar'a ait. Uzun zamandır dile getirmek istediğim görüşleri o da dile getirmiş...
FAKİR OĞLAN GÖRÜNÜMLÜ VIP ÇILGINI
Adam saygın değil... Kendisine oy vermemiş olanların oylarını, kendi hanesine yazmak isteyen birisi... Öyle değil mi...? Bir çete, Binali Yıldırım'a verilmiş oyları, bu adama yazarlarken suçüstü yakalanmadılar mı...? Bu adamın oluşturmak istediği, saygın, halkın seçtiği, hakkı elinden alınmaya çalışılan, mağdur siyasetçi algısı, iğrenç bir yalandır... PKK mensubu eli kanlı katiller, bu adamı açıkça desteklemiyorlar mı...? Kamera karşısında CHP'ye ve bu adama oy istemediler mi...? Seçimin ardından, kendileri ile bu adam ve CHP arasındaki işbirliğini, daha da ileriye taşımak gerektiğini duyurmadılar mı...? Hatta; FETÖ mensubu yurt dışına kaçmış hainler de kamera karşısına geçip, CHP'ye ve bu adama oy istemiyorlar mı...? Bunların hiçbirinin kendisine ve partisine verdiği desteği reddetmeyen birisi, bunların da açıkça adayı olmuyor mu...?
GEREK VAR MIYDI...?
Star gazetesi yazarı Ersoy Dede, dün köşesinde dile getirmiş. Görüşlerine aynen katılıyorum. Altına imzamı atıyorum... Ve sizler ile aynen paylaşıyorum... "Böyle bir düellonun hiç lüzumu yoktu, baştan söyleyeyim.
Yani; taraflardan biri, mevcut belediye başkanı olur da kuvvetli rakiple ringe çıkar, hakkındaki iddialara falan yanıt verir, anlarım... 31 Mart öncesi söylenmeyen söz kalmadı. PKK'ya verilen kadro sözleri, ayyuka çıkmış olmasına rağmen; misal, İyi Partili ya da CHP'li seçmen kararını değiştirmedi..
Bugün adayların ihtiyacı olan sadece kendi kitlesini konsolide edebilmek..
Bunun için de karşı tarafla girilen polemiklerden çok kendi mahallelerinde bu seçimin neden önemli olduğunu anlatmak daha önemli.. Bu lüzumsuz televizyon tartışmasının kimseye katacağı bir şey yok... AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı, sıradan bir adam değil... Bu millete senelerdir şerefle hizmet etmiş bir büyük devlet adamı... Ve bu devletin Valisine küfretmiş bir isimle yan yana fotoğraf vermesi, hele de televizyon düellosu gibi, tarafları eşitleyen bir projede birlikte yer alması kabul edilemez..." Ersoy Dede çok güzel anlatmış. Eğer; Binali Yıldırım ve Cumhur İttifakı, CHP adayının zaten bu yayını kabul etmeyeceğini ve kaçacağını hesaplamış ve sonuç da öyle olacak ise; ve bu hamle bir üstünlük oluşturacak ise; onu bilmem... Şu saatten sonra, kararsız seçmen falan yok... Anketörlere fikrini söylemeyen seçmenler var... Herkes kararını vermiş, sipere yatmış, 23 Haziran'ı bekliyor...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Şer cephesi (19.11.2024)
- CHP'ye sormadan Atatürk'ü sevemezsin (12.11.2024)
- Onlar güçlü olduğu için değil, biz dağınığız…! (05.11.2024)
- Terör silahını şer güçlerin elinden almak (29.10.2024)
- İla cehenneme zümera…! (22.10.2024)
- Bize doğru geliyorlar (16.10.2024)
- İnsanlık ile savaşan kavim (08.10.2024)
- Persler ve Yahudiler aslında birbirlerini pek severler (01.10.2024)
- Suçu önleyemiyoruz, idam gelsin… (24.09.2024)
- 27 Mayıs iğrenç darbesinde demokrasinin ırzına geçtiler (17.09.2024)