31 Mart seçimlerine kadar "hoşgörü", "kucaklayıcılık", "özgürlük", "farklı fikirlere tahammül" ve "demokrasi" laflarını dilinden düşürmeyen İmamoğlu'nun,seçimlerinardından ilkişi, gazetecilerisusturmak için avukatlarını harekete geçirmesi oldu. Ekrem Bey'in avukatları, Ahmet Kekeç, Cemil Barlas, Kurtuluş Tayiz ile bendeniz Erkan Tan ve daha belki de bilemediğimiz başka meslektaşlarımızı, Basın Konseyi'ne şikayet etti. Kepazelik şu ki; bu kuruluş, kendisini tanımayan, varlığını bile kabul etmeyen hatta tam karşısında yer alan bizleri yargılamaya yelteniyor. Ahmet Kekeç üstadımızınifadesi ile; "Basın Konseyi'ninyolladığı "varaka"yı afiyetle yırtıpçöp kutusuna attım..." Sadecedevletin tekelinde bulunan yargılamayetkisini kullanmaya kalkışan bir yapı... Ben bu kuruluşa üye değilim. Daha doğrusu, böyle bir kuruluştanımıyorum. Çalışmalarınındesteklemiyorum. Tam tersine,kendisinin, bütün çalışmalarının vekararlarının aleyhine bir tavrım veduruşum var. Bu kuruluşun verdiğikararları haksız, hukuksuz veyanlı buluyorum. Üyelerininneredeyse tamamı, bu fakirinyaşam biçimine, inançlarına, siyasigörüşü ve duruşuna, düşmanderecesindeki kişiler...
İMAMOĞLU: ÇALINMIŞ OYLARLA MAZBATA SAHİBİ OLDU...
Ekrem İmamoğlu'na gelince...
Kendisine, "oğlum" demişim... Tehdityok... Hakaret yok... Küfür yok... Şantaj yok... Sadece, belki birparça saygısızlık var... Bu da suçdeğil... Çünkü adam saygın değil...
Kendisine oy vermemiş olanların oylarının, kendi hanesine yazılmasını isteyen birisi, saygın olabilir mi...? Oan için sahip olmadığı ünvan ileAnıtkabir defterine imza atanbirisi saygın olabilir mi...? Öyle değil mi...? Bir çete, Binali Yıldırım'a verilmiş oyları, bu adama yazarlarken suçüstü yakalanmadılar mı...? Dolayısı ile; bu adamın oluşturmak istediği, saygın, halkın seçtiği, hakkı elinden alınmaya çalışılan, mağdur siyasetçi algısı, koskoca bir yalandır... Çünkü; büyük birçete, ellerimizkırılsa CHP'yeoy vermemdiyenlerinoylarını, Ekremİmamoğlu'nave CHP'yeyazarlarken, yani OYÇALARLARKEN, SUÇÜSTÜ YAKALANMIŞLARDIR... Ve Ekrem İmamoğlu ile partisi, ısrarla bu durumu herkesin kabul etmesini ve mazbata'yı istemişlerdir... Bir kez daha belirtmek istiyorum... İnandıklarımıve kalbimden geçenleri, yalana veiftiraya asla bulaşmadan, küfür,tehdit, şantaj oluşturmadan vetabii ki yayın ilkelerine sadıkkalarak haykırmaya devamedeceğim...
İMAMOĞLU PKK'LILARIN DA ADAYI İDİ...
Bir diğer husus, Ekrem İmamoğlu, Tunç Soyer ve Mansur Yavaş'ın;
PKK'lıların da adayları olduklarıdır... PKK'lıların da adayı olduğuifadesi, şaibeli mazbatalı Ekremİmamoğlu'nun, şerefini vehaysiyetini hedef alan bir saldırıimiş... Bu köşede, yazdığım bucümle, bu ifade, beyefendinin kanınadokunmuş... Ekrem İmamoğlu, butespitim ile, kendisine ağır hakaretyapıldığını ileri sürmüş. Yahu; PKKmensubu eli kanlı katiller, seniaçıkça desteklediler, kamerakarşısında CHP'ye ve sanaoy istediler, seçimin ardındankendileri ile partiniz CHParasındaki işbirliğini, daha daileriye taşımanız gerektiğiniduyurdular. Bu görüntüler,hala sosyal medyada duruyor.
Hatta; FETÖ mensubu yurt dışına kaçmış hainler de kamera karşısına geçip partiniz CHP'ye ve sana oyistediler... Demek bunlar şerefinize ve haysiyetinize dokunuyor öyle mi...? Peki eğer öyle ise; bu eli kanlıkatiller, seçimlerden önce, açıkçasizi destekleyeceklerini ilanettiklerinde, şeref ve haysiyetininiz için rahatsız olmuş muydunuz...?
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.