Bakanları kim seçecek?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na sormak lazım... Aday olmadın ve başka birisini CHP'den aday yaptın... Bu fakir hiç istemez ama... O aday kazanırsa... Sen ne iş yapacaksın?
Doğrudan halkın oylarını almış ve seçimden galip çıkmış birisi, seni takar mı...? Dinler mi...? Milletin ve memleketin gözünde, senin bir ağırlığın ve itibarın kalır mı? Sonra başka bir konu daha var. Bakanları kim belirleyecek? Kimlerin, hangi bakanlığı üstleneceğine hanginiz karar verecek? Bu bakanlar, Genel Başkan olarak sizden de emir ve talimat alacaklar mı?
Seçilen Cumhurbaşkanı ile parti Genel Başkanı olarak sizin, ilişkinizi kim ve nasıl belirleyecek? Artık fiilen ve gerçekte, CHP Genel Başkanı, halkın doğrudan oyları ile seçilmiş Cumhurbaşkanı olmuş olmayacak mı?
CHP MİLLET İLE SAVAŞIYOR
CHP'li yöneticilerin, Anayasa değişikliğinden haberi yok... Olabilir mi...?
Tabii ki hayır... Buz gibi biliyorlar... Aslında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sık sık dile getirdiği gibi, eski Türkiye'de kalmış pek çok kişi de olanları hala anlayamıyorlar... Anlamak istemiyorlar...
Ya da aslında şöyle söylemek gerekiyor.
CHP ve malum zihniyet, milletin referandum ile değiştirdiği konulara savaş açmışlar... Yani milletin değiştirdiği Anayasa'yı, fiilen yeniden eski haline çevirmek istiyorlar... Artık bunu kesinlikle söyleyebilirim... Zaten bunu her fırsatta söylüyorlar da... Millet olarak Anayasa'yı değiştirdik. Artık Başbakan diye bir makam ve görev yok. Devleti ve milleti idare etme görevi, Cumhurbaşkanlığı makamına ait. Hükümetin başı, bütün bakanları atayacak olan ve millete verdiği sözleri hayata geçirecek olan kişi, bundan böyle Cumhurbaşkanı olacak. Hal böyle iken... Eğer, Cumhurbaşkanlığına aday olmuyorsan, milleti ve devleti idare etmek istemiyorsun demektir. Öyle ya..! Cumhurbaşkanlığına aday olmazsan memleketi nasıl idare edeceksin?
BİZE ERDOĞAN LAZIM
"Somali meclisinde konuşurken içtenlikle ayakta alkışlanan bir Cumhurbaşkanı... Buhara'da Kur'an-ı Kerim okuyan bir Cumhurbaşkanı...
Sancak'ta "sultanım" diye karşılanan bir Cumhurbaşkanı... Bosna'da meydanda, coşkuyla bağırlara basılan bir Cumhurbaşkanı... Filistin'de posterleri asılan bir Cumhurbaşkanı...
Pakistan'da restorant'da "sizin hesabınızı Cumhurbaşkanınız ödedi" diyecekleri bir Cumhurbaşkanı...
Lübnan'da, Japonya'da, Avrupa'nın her yerinde bağımsız, güçlenen, Müslüman hassasiyetler ile davranan Türkiye Cumhuriyetini temsil eden bir Cumhurbaşkanı... Bunlardan bana ne...?
Diyebilirsiniz.... Saygı duyarım... Bu bir tercih... Ama 24 Haziran'da, bütün bunların seçimi yapılacak... Bize bütün bunları yapan lider, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan lazım... Size memur... " Bu cümleler, çok değerli kardeşim, televizyon yayıncısı Eren Kahraman'a ait... Çok hoşuma gitti...
EKONOMİK TERÖRİSTLER
Daha evvel de yazmıştım. İşte yine karşımızdalar ve saldırdılar. Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşları ve finans kurumları... Ekonomik teröristlerdir... Terör örgütleri ve onların eli kanlı katilleri... Silahlarla, bombalarla saldırıyorlar. Kadın, erkek, yaşlı, genç, çoluk, çocuk farketmeden ve acımadan katlediyorlar. Bunlar da ekonomilere saldırıyorlar. Ekonomilere düşük not vererek, dalgalanmalar oluşturmak istiyorlar. Olumsuzluklar varmış ve işler kötüymüş gibi göstermeye çabalıyorlar.
Ülkelerin milli para birimlerinin, ABD doları karşısında değer kaybetmelerini sağlamaya çalışıyorlar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, her fırsatta bu gerçekleri milletimize anlatmaya gayret ediyor. Yani teröristlerin bıraktığı yerden "ekonomik teröristler" devam ediyorlar. Eli kanlı teröristler, canlarımıza...Bu iğrençler de mallarımıza, paramıza, ekonomimize saldırıyorlar.
Bu nedenle, milli ekonomik değerlerimize, şirketlerimize ve tabii ki milli para birimimize sahip çıkmalıyız.