BASS’tır git...!

ABD Büyükelçiliği'ndekiler, Sabah Gazetesi'nden Hilal KAPLAN hanım'ı daha evvel davet ettikleri bir toplantıya çağırmaktan vazgeçmişler. Gerekçe olarak da ABD konsolosluğunda çalışan bir Türk'ün tutuklanmasının ardından, SABAH gazetesindeki manşetleri ileri sürmüşler. Bu tercihin bizzat Büyükelçiden kaynaklandığı anlaşılıyor. Bir gün önce de bu haberlerden ve adamın tutuklanmasından, rahatsız olduklarını bir basın bülteni ile ilan etmişlerdi.
Dışişleri Bakanlığımız da gereken cevabı vermişti. SABAH Gazetesi de bu ülkedeki yerli ve milli hiç bir gazeteci, televizyoncu, radyocu, yayıncı da Haçlı- Siyonist hizmetkarı olmayacak.
Derinlemesine araştırmaya ve sonuçlarını yayınlamaya devam edeceğiz inşallah... Amerika Birleşik Devletleri, açıkça Türkiye'ye düşmanlık yapıyor.
Terör örgütleri ile saldırıyor. Medya ile saldırıyor. Hukuk ile saldırıyor. Ajan provakatörleri ile saldırıyor.

AJANLARIMIZI TUTUKLAMAYIN DİYORLAR
Türkiye'deki temaslarını tek tek kaybeden Washington yönetimi, bu durum karşısında çılgına döndü. Daha önce de Büyükelçi Bass, eline pankart alıp "Büyükada'da yakalananlar serbest bırakılsın" kampanyası başlatmıştı. Başarılı olamayınca, ABD Dışişleri Bakanlığı küstah bir açıklamaya imza atmıştı.
"ABD 6 saygın insan hakları aktivistinin tutuklanmasını şiddetle kınamakta ve hemen serbest bırakılmaları çağrısında bulunmaktadır." Aslında, "Ajanlarımızı, casuslarımızı derhal serbest bırakın" demek istemişlerdi.

ABD BİZİ TESLİM ALMAK İSTİYOR
Barzani ile birlikte, ABD ve İSRAİL bir Yahudi devleti için çalışıyor. ABD, müttefik ve dost diye görünüp, terör örgütü eli kanlı PKK ile yatıp kalkıyor. FETÖ elebaşı katil ve adamları, hala koynunda değil mi?
Suriye'de Türk Silahlı Kuvvetleri ile işbirliği yapıyor gibi gözüküp PKK ile düşüp kalkması ne anlama geliyor?
Terör örgütü PKK, Suriye'de, neredeyse ABD'nin kara ordusu gibi olmadı mı? Üstelik bunu göstere göstere yapmıyor mu?
Türkiye'nin güneyinde PKK'ya devlet kurmak istediklerini artık herkes görmüyor mu?
Zaten teröristlere devlet gibi davranmıyor mu? Suriye'nin kuzeyinde olanlar ile Irak'ın kuzeyinde olanlar, aynı Şeytani Akıl tarafından yönetilmektedir.
Bütün bu ilişkiler ve yaşananlar, Anadolu'nun bir daha işgal edilmek istenmesi ve bu planın içinde ABD'nin de bizzat yer alması demek değil mi?
Birinci Dünya Savaşı'nda yapamadıkları, "Anadolu'nun bölünmesini", tamamlamak istiyorlar. Türkiye'ye savaş açmak istiyorlar. İçimiz karışsın, bölünelim, küçülelim, parçalanalım istiyorlar. Türkiye komşularıyla da savaşsın, dolayısıyla zayıflasın, yok olsun ve teslim alınsın istiyorlar. Bu yazdıklarımı daha evvel de yazmıştım.
Hangi aklı başında kardeşimiz "Bunlar yalan" ya da "Abartıyorsun" diyebilir?

MÜSLÜMANLARIN LİDERİ TÜRKİYE
Teröristlerin arkasında devletler var.
Kameraların önünde dost ve müttefik gibi görünüyorlar ancak gerçekte tam bir düşman gibi davranıyorlar. Ve bu devletler İslam'a, Müslümanlara, Allah'a ve Kur'an-ı Kerim'e de düşmanlar.
Zaten, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne de tam da bu yüzden düşmanlık yapıyorlar. İşte bu nedenle evlatlarımız, kelimenin tam anlamıyla şehitlik makamını hak ediyorlar... Dost ve müttefik diye bildiğimiz devletler, Müslümanların doğal lideri, ümmetin önderi gibi gördükleri Türkiye Cumhuriyeti'ne, iğrenç bir öfke ile saldırıyorlar. Karşımızdaki teröristlerin arkasındakiler işte bu devletler. Bakınız, İslam dünyasının liderliği iddiası, bizlerden kaynaklanmıyor. Haçlı ve Siyonist ittifakının genel kabulu böyle.