ERKAN TAN

Katillerin hürriyet demokrasi bayramı

Bugünkü yazıma dua ile başlamak istiyorum. Ramazan ayında ilk oruç gününü yaşıyoruz. Allah'ım; ibadetlerimizi, şükürlerimizi, zikirlerimizi, oruçlarımızı, dualarımızı, kusurlarıyla, eksikleriyle, yanlışlarıyla beraber kabul eyle. Kötülüklerimizi ört.
Günahlarımızı bağışla.
Hepimizi cehennem azabından koru. İslam'a ve Müslümanlar'a yardım et. Müslümanlar'ın kalplerine birlik ve beraberlik duygusu koy. Amin.
27 MAYIS DA ABD VE NATO İŞİDİR
Bugün 27 Mayıs iğrenç darbesinin yıldönümü.
Demokrasi, özgürlükler, insan hakları, Anayasa, hukukun üstünlüğü kavramlarının adeta ırzına geçildiği gün. Arkasında yine ABD yer almıştır.
Planlayıcılar arasında yine NATO görev almıştır. Aynı bugünkü gibi, hedefte zamanın Başbakanı Adnan Menderes yer alıyordu. Aynı bugün Recep Tayyip Erdoğan'ın yapmaya çalıştığı gibi, o zaman da merhum Adnan Menderes ABD ve NATO isteklerine direnmek istemişti. Körü körüne ABD, NATO doğrultusunda hareket etmemek, ülkemizin milli çıkarlarını savunmak Adnan Menderes'i hedef yapmıştı. 17 Eylül 1961'de idam edildi. O vakte kadar da kendisine vahşice işkence yaptılar.
Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu da aynı kaderi paylaştılar. Vermek istedikleri mesaj çok açık ve kesindi.
Bu memlekette idarede iseniz asla yerli ve milli tepkiler vermeyeceksiniz. Aksi taktirde sonunuz böyle olur. İktidara gelenlerin ya da gelmek isteyenlerin bilinç altına bu korkuyu, algıyı, gözdağını yerleştirmek istediler. Tam bağımsız görünümlü ama aslında ABD ve NATO'ya yani BATI'ya bağlı bir Türkiye Cumhuriyeti...
DEMOKRASİ, ANAYASA VE MİLLETİN KATİLLERİ
Darbeyi yapanlar o günü bir de bayram ilan ettiler. Yıllarca da bayram olarak zorla kutlanmasını sağladılar.
Bu fakir o günleri çok net hatırlıyor.
Vatandaşlar arasında sağ görüşlü olanlar, evlatlarını o gün çeşitli bahanelerle okula göndermezlerdi. Sınıflarımız, 27 Mayıs günü ezici bir çoğunluk okula gelmediği için, bomboş olurdu.
Şimdilerde daha iyi ve net anlıyorum.
Asil ve aziz milletimiz içten gelen bir samimiyetle tepkisini bu şekilde koyuyordu. Olanlara ancak böyle meydan okuyor ve başkaldırıyordu.
Başka ne yapabilirlerdi ki?
Zulüm devlet politikası olmuş...
Devletin idaresi, millet düşmanlarının eline geçmiş... Benimle aynı yaşta olanlar hayal meyal de olsa hatırlayacaklardır.
Her yıl 27 Mayıs Hürriyet ve Anayasa Bayramı, Anayasa Mahkemesi'nde kutlanır. Devlet erkanı, Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın makam odası önünde sıraya dizilerek başkana tebriklerini sunarlardı. Allah'ım sen bana sabır ver. Ne günler yaşamışız be birader?!.. Demokrasiyi, hukuku, Anayasa'yı katlediyorlar, halkın oylarıyla seçilmiş yöneticileri uyduruk yargılamalarla idam ediyorlar.
Sonra da bütün bu kepazeliğin ve kanlı katilliğin adını da bayram koyup milletimize küfür ediyorlar.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.