İçimizdeki yabancılar...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD gezisi hakkında yapılan yorumlar ve yayınlar arasında bu geziyi küçültmek, önemsiz ve değersiz kılmak için kendini parçalayanlar vardı.
Görüşmenin kısa sürdüğü yalanını utanmadan ekrandan müjde edasıyla veren mi ararsınız? Henüz görüşme ile ilgili hiçbir ayrıntıya sahip olmadıkları halde hiçbir şey elde edemedik sonucunu ispat etmek için beynini patlatan mı ararsınız? Hakikaten kelimenin tam anlamıyla kepazelik. Bu tipleri çok iyi bilmeme rağmen yine de dehşetle izledim. Gezinin bütün ayrıntıları yayınlanıyor zaten. Sonuçlarını ayrıca hem göreceğiz hem de değerlendireceğiz.
Bu nedenle bu fakir, şimdilik işte bu "içimizdeki yabancılar" ile ilgileniyor.
Ben bunlara böyle hitap ediyorum.
Bu insanların adı bizden, soyadı bizden, bizden birileri gibi görünüyorlar... Ama kalpleri, ruhları, akılları, fikirleri bizden değil... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a oy vermişsinizdir ya da vermemişsinizdir... Seversiniz ya da sevmezsiniz... Kendisi Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Cumhurbaşkanıdır...
Bayrağımızı, sancağımızı, gelmişimizi, geçmişimizi, geleceğimizi, bu ülkede nefes alan herkesi temsil etmektedir.
​
YIRTINIYORLARDI...
Dolayısıyla; öyle olmadığı halde, yabancılara karşı, bilerek ve isteyerek onu küçültmeye çalışmak, değersiz gibi göstermeye çabalamak hepimize ve az önce sıraladığım değerlerin tamamına karşı bir saldırıdır. Yalanlarla, kelime oyunlarıyla gerçek olmayan bilgiler ve algılar yaymak tam bir ihanet değil de nedir? En üst düzeyde, en sıcak, en samimi, en içten karşılanan lider olduğu diğer giden liderlerin ağırlanma görüntüleri seyredilince zaten kendiliğinden anlaşılıyor.
Zorlamaya gerek yok ki... Sonuçlara gelince... O saatlerde temasların içeriğiyle ilgili hiçbir ayrıntı açıklanmamış ki....Ama "içimizdeki yabancılar" Cumhurbaşkanı ve beraberindekileri değersiz, güçsüz, kötü, başarısız gibi göstermek için yırtınıyorlardı.
Zorla görüşmeyi yücelten yok, güzel kardeşim... Zorla görüşmeyi alçaltmaya çalışanlar var. Sorun da bu zaten...
VER PAPAZ'I... AL PAPAZ'I...
Amerika'da Trump, Türkiye'de kasım ayından beri FETÖ'den tutuklu bulunan Papaz'ın serbest bırakılmasını istemiş.
Adam Papaz kılıklı ajan... Her türlü film fırıldak var... Gizli tanık ifade vermiş ve bu Papaz görünümündeki ajan karıştırıcının yaptıklarıyla ile ilgili bilgiler vermiş.
Tutuklanmış ve halen de yargılanıyor.
Serbest bırakılsın diyorlar. Bu Papaz, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile aynı inanç sisteminin mensubu. Hıristiyan Siyonistlerden. Görüşmede Pence, mevzu ile özellikle ilgilenmiş. Bu köşede daha önce bu inanç sistemi ve ABD yönetimindeki yeri konusunda sizleri bilgilendirmiştim.
Bu alçak, eli kanlı katil Fetullah Gülen ve arkadaşları da Hıristiyan Siyonistlerin ve Siyonistlerin uşağıdır. Allah'a, İslam'a, Müslümanlara hizmet ediyoruz diye hepimizi iğrenç bir şekilde kandırdı. Aslında Haçlılara ve Siyonistlere hizmet etmiş ve ediyor. Halen de onların koynunda saklanıyor. Kendisi de... Hain arkadaşları ve sevenleri de... Dolayısıyla İzmir'deki Papaz'dan bir farkı yok... Fetullah Gülen de Papaz... Papaz da Haçlı ve Siyonist...
Fetullah Gülen de Haçlı ve Siyonist... O halde: Ver Papaz'ı... Al Papaz'ı...