Uzman görünümlü Fransız hayvan
"Başka seçenek yok! Ya Erdoğan öldürülmeli ya da iç savaş çıkmalı." Şimdi soruyorum size; bu cümle bir analiz mi? Derin ve itibar edilmesi gereken tahlil mi? Yoksa bu insanımsı kalbinden geçeni, olmasını istediği şeyi mi söylüyor?
Bence kesinlikle içinden geçeni, bilinçaltını fışkırtıyor. Böyle bir cümleyi televizyonda canlı yayında çok normalmiş gibi sarfeden kişi uzman, analist, siyaset bilimci, aydın, entellektüel sayılabilir mi? Böyle bir ifade bir insana ait olabilir mi?
Yoksa bütün Türkiye mi? Kardeşlerim Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Cumhurbaşkanıdır. Halkın doğrudan oyları ile seçilmiştir. Gelip geçerken o koltuğa rastgele oturmamıştır.
Siz sevmezsiniz ya da seversiniz, oy vermişsinizdir ya da vermemişsinizdir...
Beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz...Kendisi hepimizin Cumhurbaşkanıdır. Ondan nefret edenlerin ve oy vermeyenlerin de temsilcisidir. Bu ülkede nefes alan herkesi temsil etmektedir. Devletimizi, milletimizi, ecdadımızı, bayrağımızı, mukaddesatımızı bizi biz yapan her şeyi şahsında barındırmaktadır.
Bu yüzden yurt dışından kendisine yönelik her türlü söz, tavır, eylem hepimize dokunur.
Gelmişimize, geçmişimize, geleceğimize dokunur. Bu saldırılar bütün milletimize yapılmaktadır.
Bu uzman görünümlü Fransız hayvan, devletimize de birlik ve beraberliğimize de saldırmıştır. Memleketimizde bir iç savaş çıkması hayalini kusmuştur. Kasıt varsa da yoksa da hadise iğrençtir. Sonradan özür dilemiş, dilememiş hiç farketmez. Halkın doğrudan oylarıyla seçilmiş bir devlet adamının öldürülmesi geniş geniş, rahat rahat, siyasi analiz diye konuşulabilmiştir.
Böyle analiz olabilir mi? Adam siyasi analiz mi yapıyor yoksa kelle mi kopartıyor? Böyle değerlendirme ve analizleri yapsa yapsa kiralık katller yapar.
Ülkemiz televizyonlarında bir uluslararası ilişkiler profesörü "Başka seçenek yok.
Ya Fransada iç savaş...Ya da Fransa Cumhurbaşkanını öldürmek gerek" dese ne olur? Fransızlar buna özgürlükler çerçevesinde bakarlar mı? Dedik ya! Böyle kepaze bir siyasi analizi ancak bir kiralık katil yapabilir. Buna ifade özgürlüğü, fikir hürriyeti, basın özgürlüğü mü diyeceksiniz.? Bu açık bir düşmanlık ve kin kusma halidir. Teröristlere yol ve hedef gösterilmiştir. Teröre yardım ve yataklık yapılmıştır.
Dün 23 Nisan özel oturumunda bir kez daha Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasıyla ortamı gerdi. Tartışmaları dikkatle takip ettim. Yapacak bir şey var mı bilmiyorum?
Yalan söylemeye devam ediyor. O böyle yapınca CHP taraftarları da ona ait sözlerin aynılarını tekrar ediyorlar ve bunları doğru zannediyorlar. Seçime gidilmesi halini, seçim yapılması kararını, seçimlerin yenilenmesini fesih diye anlatıyorlar. Ne diyelim kardeşlerim?
Bu durumla gerçekten mücadele etmek zor.
ALLAH'ım sabır ve dayanma gücü ver...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Şer cephesi (19.11.2024)
- CHP'ye sormadan Atatürk'ü sevemezsin (12.11.2024)
- Onlar güçlü olduğu için değil, biz dağınığız…! (05.11.2024)
- Terör silahını şer güçlerin elinden almak (29.10.2024)
- İla cehenneme zümera…! (22.10.2024)
- Bize doğru geliyorlar (16.10.2024)
- İnsanlık ile savaşan kavim (08.10.2024)
- Persler ve Yahudiler aslında birbirlerini pek severler (01.10.2024)
- Suçu önleyemiyoruz, idam gelsin… (24.09.2024)
- 27 Mayıs iğrenç darbesinde demokrasinin ırzına geçtiler (17.09.2024)