Büyük bir deniz gücü olan Venedik, 1489'da Kıbrıs'ı ele geçirdi. Osmanlı Devleti'nin 1516-1517'de Memlük Devleti'ni ortadan kaldırmasından sonra Doğu Akdeniz'deki ana karalar Osmanlı toprağı oldu. Venedik, Kıbrıs için Memlük Devleti'ne verdiği Kıbrıs vergisini Osmanlılar'a ödemeye başladı.
Ortadoğu'nun fethiyle Kıbrıs'ın stratejik önemi daha da artmıştı.
Kıbrıs'ta üslenen korsanların Osmanlı gemilerine verdiği zarar sebebiyle Venedik defalarca uyarılmışsa da bir sonuç çıkmamıştı. Osmanlı hükümdarı II. Selim 1568'de Kıbrıs'ın fethi için hazırlıklara başlanması emrini verdi. Halil Fikret Alasya, Ahmet Gazioğlu, Recep Dündar'ın eserleri ile Genelkurmay'ın Kıbrıs Seferi (1570- 1571) isimli kitabında fetih anlatılır.
KIBRIS SEFERİ
Osmanlı İmparatorluğu, Kıbrıs seferi sırasında cephenin genişlememesi için diplomatik girişimlerle Venedik'in elini zayıflattı. Durumdan şüphelenen Venedik ise Haçlı ittifakı için harekete geçti. İspanya, Papalık, Malta şövalyeleri ile bazı İtalyan prenslikleri Venedik'le ittifakı desteklediler. Venedik'e giden Osmanlı elçisi Kubad Çavuş, Kıbrıs ve Dalmaçya kıyılarında meydana gelen korsan saldırılarından devletinin şikayetini dile getirerek, sulhun devamı için Kıbrıs'ın teslimini istedi. Venedik'in talebi reddetmesi üzerine Osmanlı kuvvetleri harekete geçti.
Kıbrıs'ın fethi için Lala Mustafa Paşa serdar, Piyale Paşa ise donanma komutanı tayin edildi. 1570 yılının bahar aylarında 300 civarında gemi ile 60 bin asker, Kıbrıs üzerine hareket etti. Osmanlı kuvvetleri Haçlı donanması adaya yardıma yetişmeden Kıbrıs'a çıkarma yaptı.
Osmanlı donanması 2 Temmuz 1570'de Limasol önlerindeydi. Burada bir köprübaşı oluşturarak adanın fethini başlattı. Leftari Kalesi direnmeden teslim oldu. Bu durum üzerine Venedikliler, gece kaleyi basarak halktan önlerine gelenleri katledip, kadın ve çocukları kaçırdılar. Bu hadise Venedikliler'e karşı halkın nefretini artırdı. Limasol da direnmeden teslim oldu. Fethettiği yerlere az miktarda asker bırakan Osmanlı kuvvetleri 3 Temmuz'da bir Rum papazın kılavuzluğunda Larnaka'ya hareket etti. Rumlar Osmanlı'nın gelişini olumlu olarak karşılamışlardı.
İnebahtı Savaşı.
LEFKOŞE FETHEDİLDİ
Larnaka önlerindeki savaş divanında adanın iki önemli merkezinden Lefkoşe'nin mi, yoksa Magosa'nın mı öncelikle kuşatılacağı tartışıldı. Adanın merkezi olduğu için Lefkoşe üzerine yürünmesi kararlaştırıldı. Larnaka önlerinde Behram Paşa bırakılıp, 22 Temmuz'da Lefkoşe kuşatıldı. Behram Paşa, Larnaka koyunda zahire ve cephane gemilerini muhafaza ederken, Piyale Paşa da denizden gelebilecek düşman kuvvetlerini bekliyordu. Bir kısım kuvvetler ise Magosa'nın dışarı ile irtibatını engellemek için görevlendirilmişti.
Kalenin karşısında kurulan mevzilerle kale yoğun ateş altına alındı. Venedikliler de zaman zaman huruç hareketi yaptılar. Osmanlı kuvvetlerinin yaptığı iki taarruz başarılı olamadı. Takviye kuvvetler getirildikten sonra 9 Eylül'de "Allah Allah" nidalarıyla üçüncü taarruz yapılıp, kuşluk vakti kale fethedildi. Lefkoşe 50 günlük bir kuşatmanın ardından ele geçirilmişti. Şehitler gömüldükten sonra Ayasofya Kilisesi camiye çevrildi. Vali'nin kesik başı ibret olsun diye Baf ve Girne kalelerine gönderildi.
MAGOSA KUŞATMASI
Bir süre sonra Baf ve Girne kaleleri teslim oldu. Daha sonra Osmanlılar tarafından Tuzla diye anılan Larnaka fethedildi. Adada ele geçirilemeyen tek önemli merkez olarak Magosa kalmıştı. Kış geldiği için donanma İstanbul'a döndü. Magosa kuşatması kaldı. Bu arada Venedik donanması Türk gemilerine saldırarak zarar verdi. 1571 Nisan'ında gelen takviye kuvvetlerle Magosa kuşatması yeniden başladı. Geceleyin lağımlar kazılarak kale kuşatması sıkılaştırıldı. Kuşatmada özellikle Kilis Sancakbeyi Canbulad Bey'in büyük kahramanlıkları görüldü. Osmanlı top ve lağımlarının yıktığı surları Venedikliler büyük bir gayretle kapatıyorlardı.
İki taarruz neticesiz kaldı. 9 Temmuz 1571'de yapılan üçüncü büyük taarruzda 3 bin şehit verildi. 14 Temmuz'da dördüncü taarruz yapıldı. 30 Temmuz günü üst üste dokuz hücum yapıldı. 31 Temmuz'da burçlara bayrak çekilmeye başlanınca kaledekiler de beyaz bayrak çekerek teslim oldular.
1 Ağustos'ta Magosa'nın fethinin tamamlanmasıyla 15.5 ay sonra Kıbrıs'ın fethi gerçekleşmişti. Yerli kaynaklar şehit sayısını 40 bin, yabancı kaynaklar ise 80 bin olarak verirler. Araştırmacılar, Kıbrıs'ın fethinde 50 bin şehit verdiği kanaatindedirler. İnebahtı Savaşı'nda şehit düşenler de hesaplandığında Kıbrıs'ı fethetmek için 70 bin şehit verilmiştir.
DONANMAMIZ YOK OLDU
Venedik ve müttefikleri Kıbrıs'ın alınmasına engel olamamışlardı. Ancak Türklerin elinde bulunan Afrika kıyılarına veya Osmanlı donanmasına saldırmak için fırsat kollamaktaydılar. Kıbrıs'ın fethinin tamamlanmasının ardından Osmanlı donanmasına da, düşman gemilerinin vurulması emri verilmişti. İki donanma 7 Ekim 1571'de İnebahtı önlerinde karşılaştı. Savaş, Osmanlı donanmasının büyük bir mağlubiyeti ile sonuçlandı. Uluç (Kılıç) Ali Paşanın kurtardığı çok az sayıdaki geminin dışında bütün donanma imha olmuştu. Savaşta 190 Osmanlı gemisi ya batmış veya düşmanın eline geçmişti. Kaptanıderya Müezzinzade Ali Paşa ve yüzlerce Osmanlı amirali ve komutanları ile 20 bin asker şehit olmuştu. 3845 askerimiz de Haçlılar'a esir düşmüştü.
Müttefik donanması büyük bir zafer kazansa da meyvelerini toplayamadı. Kendi insan zayiatlarının fazlalığından ve Osmanlı kıyılarında güvenli bir liman ele geçiremediklerinden dolayı İtalya'ya geri döndüler. İtalya'da, bu zafer büyük kutlamalara sebep oldu. Zafer anısına heykeller ve resimler yapıldı, Venedik'te 7 Ekim günü bayram ilan edildi.