Yapılan araştırmalarda İstanbul'un kuruluşundan bu tarafa 550'den fazla depremle sarsıldığı ortaya çıkmıştır. Bunların bir kısmı İstanbul civarındaki faylardan kaynaklanan ve fazla hasara yol açan depremlerken, büyük bir kısmı ise Trakya veya İzmit-Düzce bölgelerindeki fayların sebep olduğu ve İstanbul'da dana az tahribat oluşturan depremlerdir.
(İstanbul'da 16. yüzyıldaki bir depremde yaşanan paniği tasvir eden gravür.?)
BİZANS DÖNEMİ DEPREMLERİ
Roma İmparatoru I. Konstantin'in İstanbul'u kurmasından 12 yıl sonra, 342'de şehrin doğusunda bir deprem meydana geldiyse de fazla hasara yol açmadı. 24 Ağustos 358'de İzmit'i yerle bir eden deprem İstanbul'u da etkiledi. 358'deki büyük depremden sonra 402, 412, 417, 423, 437 ve 442 yıllarında meydana gelen depremler İstanbul'da önceki deprem kadar olmasa da, çeşitli hasarlar meydana getirdi. 447'de meydana gelen deprem ise İstanbul'da büyük tahribata sebep oldu. Surların önemli bir kısmı yıkıldı. 450, 477, 487, 525, 533 yıllarında da depremler oldu. 16 Ağustos 542'de meydana gelen deprem, oldukça şiddetliydi. Birçok ev, surlar ve heykeller yerle bir olurken, binlerce insan öldü. 546, 557 depremlerinden sonraki 7 Mayıs 558 depreminin İstanbul'da meydana getirdiği hasar da çok büyüktü. Ayasofya'nın kubbesi çökmüş, yüzlerce ev yıkılmıştı. 583 ve 611 yılı depremlerinden sonra İstanbul uzun süre depremden uzak yaşadı. Yaklaşık 130 yıl sonra, 26 Ekim 740'da İstanbul büyük bir depremle sarsıldı. Daha sonra 780, 790, 796, 860, 866, 869, 948, 989 ve 1010 depremleri meydana geldi. İstanbul, 13 Ağustos 1032 ve 6 Mart 1033'te arka arkaya iki depremle tahrip oldu. Bunları 1042 ve 1064 depremleri takip etti. 1 Mart 1202'de İstanbul'da çok ilginç bir deprem meydana geldi. Depremin şiddetiyle Bizans imparatorunun yatağının önü yarıldı ve bir harem ağası oraya düşerek öldü. 11 Mart 1231 Salı günü meydana gelen şiddetli depremde şehir ve surlar zarar gördü. Fazla şiddetli olmayan 1289 depreminden 7 yıl sonra, 1 Haziran 1296 Cuma günü geceleyin İstanbul'da büyük bir deprem meydana geldi. Tarihçiler bu depremde İstanbul'da taş üstünde taşın kalmadığını yazarlar. Evler, saraylar, kiliseler, surlar yıkıldı. Su baskınları meydana geldi. Artçı sarsıntılar iki ay kadar devam etti ve Bizanslılara korku dolu günler yaşattı. İstanbul, Ocak 1303'te ard arda iki deprem yaşadı. Depremin, I. Athanasios'un ikinci kez patrikliğe tayini sırasında meydana gelmesi çeşitli yorumlara neden oldu. Dönemin din adamları patriğin hayır duası olmadığı yorumunu yaptılar. 1332 depremi birçok ev ve kilise ile birlikte heykelleri de yerle bir etti. 18 Ekim 1343 depremi oldukça şiddetliydi. Şehir surları ve Ayasofya hasar gördü. Bizanslılar, 1402'de Timur karşısında Osmanlıların mağlup olmasına sevinirken, İstanbul'da meydana gelen deprem sevinçlerinin kursaklarında kalmasına sebep oldu. 1419'da meydana gelen depremde tsunami meydana geldiği iddia edilir. Bizans döneminde İstanbul'da son deprem ise 1437'de oldu.
(1766'daki depremle ilgili bir belge.?)
OSMANLI DÖNEMİ DEPREMLERİ
Osmanlı hakimiyeti altındaki İstanbul'da ilk büyük deprem 18 Aralık 1488'de meydana geldi. Depremde Fatih Camii'nin kubbesi yıkılırken, şehrin farklı bölgelerinde de hasarlar oluştu. 10 Eylül 1509 günü, gece saat dörtte İstanbul büyük bir depremle sallandı. İnsanlar ne olduğunu anlayamadan bütün şehir harap olmuştu. 1509 İstanbul depremi, uzmanların ifadelerine göre 1000 yılından sonraki dönemde Doğu Akdeniz'de meydana gelen en büyük depremdi. Bolu'dan Edirne'ye kadar olan sahada kendini hissettirmişti "Küçük Kıyamet" olarak adlandırıldı. Bu depremden sonra 10 Mayıs 1556'da gece vakti meydana geldi. Fatih Camii ve Ayasofya Camii ile surlarda hasarlar oluştu. Bu depremden sonra 90 yıl kadar İstanbul'da yeni bir deprem olmadı. 28 Haziran 1648 günü sabaha yakın bir zamanda İzmit ve İstanbullular depremle uyandılar. Ancak bu depremin merkez üssü uzakta olduğu için İstanbul'da fazla bir hasara yol açmadı. 11 Temmuz 1690'da deprem tekrar İstanbul'u salladı. Ancak çok şiddetli olmadığı için şehirdeki hasar fazla değildi. Fatih Camii ile şehir surları ve bazı ahşap evler yıkılmıştı. 25 Mayıs 1719'da sabah ezanı sırasında meydana gelen deprem ise oldukça şiddetliydi. Depremin tahribat sahası Düzce'den başlıyordu. İzmit, Sapanca, Orhangazi, Karamürsel ve Yalova depremden etkilenmişlerdi. Depremin Yalova'daki tahribatı da çok büyüktü. 25 Mayıs 1719 depremi İstanbul'da İzmit kadar olmasa da hasara yol açmıştı. İstanbul'daki surlarda hasar çoktu. Camiler ve sarayda da yıkıntılar meydana gelmişti. 40 cami ile surlardaki 27 burç yıkılmıştı. 30 Temmuz 1752'de meydana gelen deprem ise Bulgaristan'a kadar olan bölgeyi etkilemişti. Edirne'de de zarar çokken, İstanbul bu depremde fazla hasar görmemişti. Aradan çok geçmeden 2 Eylül 1754 gecesi meydana gelen deprem, çok şiddetli olmadığı için şehirde fazla tahribat yapmadı. Fatih ve Bayezid camilerinin kubbeleri ile Yedikule'nin burçlarından biri yıkılmıştı. Depremin asıl etkilediği yer İzmit ve civarı idi.
(1894 depreminde hasar gören bir bina.)
SON BÜYÜK DEPREMLER
Osmanlı
hakimiyeti altındaki İstanbul'da ikinci büyük deprem ise 22 Mayıs 1766'da meydana geldi. 22 Mayıs Perşembe günü, güneş doğduktan yarım saat sonra vuku bulan deprem Kurban Bayramı'nın üçüncü gününe rastlamıştı. Deprem sırasında korkunç gürültüler işitilmiş ve bu gürültüleri yaklaşık iki dakika süren bir sarsıntı takip etmişti. Bundan sonra ise dört dakika kadar süren daha düşük şiddette bir deprem daha olmuştu. Bu depremin artçısı olan sarsıntılar sekiz ay kadar devam etmiş, 5 Ağustos'ta ikinci bir deprem daha meydana gelmişti. 1766 depreminden sonra İstanbul bir süre depremsiz yıllar geçirdi. 1855'de Bursa'yı yıkan deprem İstanbul'u da etkilediyse de fazla bir tahribat olmadı. İstanbul 10 Temmuz 1894'te şiddetli bir depremle sarsıldı. 18 saniye süren ve birbirini takip eden üç dalga halinde etkisini hissettiren deprem, Adapazarı, İzmit, Gebze, Kartal, Adalar, Üsküdar, İstanbul, Büyükçekmece, Küçükçekmece, Çatalca, Marmara Denizi'nin bir kısmı, Bozburun, Yalova, Karamürsel, Sapanca'yı etkilemişti. Osmanlı döneminde İstanbul'u etkileyen son büyük deprem, 9 Ağustos 1912'de Şarköy-Mürefte'de meydana gelen 7.3 büyüklüğündeki depremdi. Edirne vilayetinin güneyinde büyük hasara yol açan deprem, İstanbul'da bir çok evin bacasının yıkılmasına, duvarların çatlamasına, telgraf direklerinin yıkılmasına sebep oldu.