Kaptan!
BİNLERCE kez yazdığım gibi DIŞARISI aynı zamanda İÇERİSİDİR de...
CHP, MHP, CAN ATALAY,
GEZİ OLAYLARI,
OSMAN KAVALA,
ANAYASA MAHKEMESİ tartışmaları, Meclis'teki kavgalar, uçuşan yumruklar, aşağıda her geçen gün büyüyen ve büyütülen YPG/PKK,
Irak'ta olması muhtemel kargaşa, İsrail'in bölgeye verdiği rahatsızlık...
Peki nereye gidiyorduk, bizi ne bekliyordu?
Gelin bugün buna kafa yoralım...
İçerideki ayrılma, ayrı düşme, aslında partilerin ve devlet içindeki çekirdeklerin DÜNYA üzerindeki tercihleriyle ilgilidir! Uzaktan bile bakıldığında DEVLETTE iki ODAK olduğu, bunlardan biri, dün de yazdığım gibi kesinlikle BATI'da kalmayı diğeri ise BATI'dan uzaklaşmayı savunmakta. KABACA DURUM BU. Türkiye'nin özellikle AK PARTİ KAPATMA DAVASI'ndan bu yana yaşadıklarına bakılacak olursa kavganın derin ve şiddetli olduğu görülür. AK PARTİ, 2002'de tamamen BATI tarafında duran adımlarıyla BATILI MERKEZLERE yaslanan bir siyasi hareketti.
Yaşananlar yolları da fikirleri de menzilleri de ayırdı. Biz bunu AK PARTİ'de tasfiyeler olarak gördük. CHP'de de Kemal Bey'in gelişi ve gidişi olarak yaşamaktayız! Parti içi hareketler partinin yönünü ve ülkeyi taşıyacağı ekseni gösterir.
Fakat bizler bunu pek bilmeyiz...
Deniz Bey ile Kemal Bey'in arasında ideolojik bir fark yoktu.
Erbakan'la Başkan Erdoğan ve Abdullah Bey'in arasında olmadığı gibi...
Ancak politika farklıydı!
Orada yollar ayrılıyor, rekabet başlıyordu.
AK PARTİ 2002'de iktidara gelirken kapladığı alan ile şimdiki arasında uçurum vardı.
O dönem AB yanlısı rüzgarlar sert eserken şimdi neredeyse her fırsatta tansiyon çıkıyordu.
Yollar ayrılmıştı. Benzeri Amerika ile ilişkilerde daha net görülmekteydi. Tümünün birden görülebileceği adres ise GAZZE'ydi. Hepsi orada İSRAİL'in arkasında doğal olarak Türkiye'nin karşısındaydı.
Aynı tablonun SURİYE'de de görülmesi kolaydı! Ve çatışma rekabet mücadele artarak devam edecekti. NET...
Şimdi buradan içeri girelim.
Bir anlamda tercüme ederek ilerleyelim...
CHP'nin CAN ATALAY konusundaki tavrı net. Meclis'i tekrar toplantıya çağıracakları konuşulmakta. Bu iklimde olan biteni anlamak için MHP'ye bakmak yeterliydi. MHP "Millet düşmanlarını kayırmak için Parlamentonun olağanüstü toplantılara çağırılmasına karşı milli iradenin haysiyet, fazilet ve şerefini ısrarla koruyacağız" açıklaması yaptı. Yazılı açıklamadaki imza MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'a aitti.
MHP, siyasetin neresinde çözülme ve yıkım varsa CHP'nin orada sahne aldığını, çözülme ve yıkım sürecinin tanıtım, pazarlama ve parlatma işlerini de CHP yandaşı medyanın üstlendiğini savundu. Açıklamanın devamında ise şu cümleler yer aldı:
CHP, terörizmin siyasi acentesi olan partilerin hamiliğini üstlenerek terörün kökünün kazınması için millet ve devletin gösterdiği çabalara sekte vurmaktadır. Terörle mücadelenin nihai hedefine erişmesinde en büyük ayak bağı, en büyük engel, bizzat CHP'nin mevcut politikalarıdır.
CHP, terörizmi kalıcı kılmaya, DEM Parti'ye hayat vermeye, TİP gibi taşeron örgütleri ayakta tutmaya ant içmiş gibidir.
CHP, Meclis'teki mazbatalı kravatlı teröristlerin, devletin sırtına kene gibi yapışarak emdiği yüz milyonlarca liralık haksız parayı afiyetle yemeleri için her çeşit hizmeti sunmaktadır.
MHP olarak, CHP'ye sesleniyoruz; iki dalda zıplayıp iki ipte oynamayın.
Bir cambaz, iki ipte oynamaz. Safınızı belli edin. Millet yerinizi bilsin.
Mazbatalı, kravatlı teröristleri, pazar tezgahındaki meyve ve sebzelerin altına saklanan çürükler gibi arkanıza gizlemekten vazgeçin...
MHP açıkça CHP'ye "BATI BLOKU ve onun desteklediği yapıların yanında yer alma" diyordu.
Sık sık hem de... Tehditleri bölünme ihtimalini canlı tutarak KÜRT KARTINDAN uzak durmasını istiyordu. Özgür Özel'in CHP'si ise Amerika- Avrupa ittifakına yaslanan bir partiydi artık. KÜRT KARTI üzerinden ilerleyerek sorunları çözerek bölgenin alacağı şekilde söz sahibi olmak istiyorlardı.
İŞTE BU YOL AYIRIMIYDI.
Bu başka bir frekanstı. Başka bir arayıştı. Türkiye'nin demirlediği koordinatın tam tersiydi. Doğu Perinçek'in "CHP seçimleri kazansa da iktidar ona verilmez.
Asker de polis de buna müsaade etmez" demesi bu nedenleydi. CHP'nin yükselişi içeride AMERİKA-AVRUPA ittifakının ve buna uygun politikaların önünün açılması demekti. Bölgedeki sorunların başka bir KOD'la okunması demekti. 17-25'le başlayıp 15 Temmuz'a giden HATTA yaşananları kurgulayanlarla yeni sayfa açmak demekti!
Çin'in ORTADOĞU'da sınırlanması da İsrail'in yumuşak tonda ANKARA'ya yaklaşması da beraberinde gelecekti. CHP KÜRESEL ARENADA şimdi yapılanın tam tersini yapacaktı yani. MHP bunu açıkça net bir dille söylemekteydi.
DEVLETTE CHP'nin izlediği izleyeceği yolu DOĞRU bulanlar da YANLIŞ bulanlar da vardı. Mücadele buydu. Hem yerelde hem KÜRESELDE savaş buydu aslında...
CHP'nin DEM PARTİ ve TİP'e bakış açısı da bu iki siyasi partinin BATI BLOKU içinde yer alması o değerlere yaslanması ile ilgiliydi. Eski AK PARTİLİ isimlerin eleştirileri de bu kulvarda görülmeliydi.
Sık sık yazdığım gibi Amerika AVRUPA'yı BÜYÜK OLMA iddiasından vazgeçirip yanına aldı. Şimdi bu İKİ EKSEN birlikte oyunu kuruyor! Türkiye karşılarında. Bu itiş-kakış içeride siyaseti öyle ya da böyle gerecekti. AK PARTİ'nin 22 yıllık iktidarında hiç bu kadar bıçak sırtı bir kamplaşma olmamıştı. Bunca operasyona rağmen BATI, KOCA BLOK olarak karşıda yer almamıştı.
Bence bunu en iyi görenlerin başında DEVLET BEY geliyordu. Şarkılarla, türkülerle, yüzüklerle, takvimlerle mesaj veriyordu... İÇERİDE ne olacağını dışarısı belirleyecekti.
İzleyin görün...
NOT: BAYESIAN isimli lüks yatın batışını ve arkasında nelerin olup bittiğini aktarmıştım. Kazada ölenler var! İngiltere'nin Bill Gates'i olarak bilinen teknenin sahibi Mike Lynch hayatını kaybetti. Ancak kaptanda bir sorun yok! İşin ilginç yanı KAPTAN James Cutfield, Lynch'in yatına gelmeden önce milyarder bir TÜRK'ün teknesinde çalışıyordu!
İlginç!..
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.