Bozkurt gerçeği
EURO 2024'te Türkiye A Milli Futbol Takımı gizli favorilerden Avusturya'yı, yani Ralf Rangnick'in takımını 2-1 yenerek saf dışı etti. Haliyle bu TÜRKLER'in yaşadığı her toprak parçasında büyük sevinç meydana getirdi. Maçın kahramanı olan, attığı iki golle adını tarihe yazdıran Merih Demiral da maçın bitiminden sonra tribünlerdeki BOZKURT
İŞARETLİ sevinçlere katıldı. Aynı işareti yaparak mutluluğunu paylaştı.
Ancak daha coşku bitmeden, binlerce TÜRK stadı terk etmeden, ALMANYA İÇİŞLERİ BAKANI Nancy Faeser sahne aldı. Demiral'ın maç sonunda yaptığı BOZKURT İŞARETİNE tepki gösterdi: Türk aşırı sağcıların işaretlerinin bizim stadyumlarımızda yeri yok... Avrupa Futbol Şampiyonası'nın ırkçılık platformu olarak kullanılması kesinlikle kabul edilemez.
UEFA'nın konuyu araştırıp yaptırımları değerlendirmesini bekliyoruz...
Faeser ayrıca Almanya'nın iç istihbarat kurumu, Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın ülkedeki Ülkücü Hareket ile ilgili analizinin de linkini paylaştı.
Tabii SPOR bir anda SİYASETLE iç içe girdi.
Kocaman bir kriz çıktı. Türkiye ALMANYA'nın ANKARA BÜYÜKELÇİSİ Jürgen Schulz'u DIŞİŞLERİNE davet etti. Açıklama istedi.
Ardından Almanlar da boş durmadı, onlar da misilleme ile cevap verdi. Berlin BÜYÜKELÇİMİZ Ahmet Başar Şen'i bakanlığa çağırdı...
BOZKURT İŞARETİ
ÜZERİNDEN SİYASİ
BİR TÜRBÜLANS BAŞ
GÖSTERDİ. Karşılıklı tepkiler artarak devam edince Başkan Erdoğan da Türkiye'nin HOLLANDA ile yapacağı karşılaşmayı BERLİN'de izlemek için tüm planlarını iptal etti. Hem UEFA'nın tavrını protesto etmek hem de Merih'in yanında yer almak için statta olmaya karar verdi. BİR İŞARET nedeniyle ALMANYA ile TÜRKİYE karşı karşıya geldi!
Peki gerçek neydi?
Perde gerisindeki mesele neden konuşulmuyordu? Olan biteni nasıl anlamalıydık?
Açalım...
Sinan ATEŞ suikastı ve davasını anlatmaya çalışırken sık sık 2021'de, ABD'de, "ÜLKÜCÜ HAREKET TERÖR
ÖRGÜTÜ MÜ?" sorusunun gündeme getirildiğini aktarmıştım.
Orada içten içe bir çalışma vardı. Washington bunu "ÜLKÜCÜLER, ABD ve müttefiklerin çıkarları önünde ciddi engel" tanımıyla açıklıyorlardı. Bu duygunun benzeri FRANSA'da da vardı. Net ve sertti! ABD'de ÜLKÜCÜLER için istenen raporlardan önce PARİS yönetimi düğmeye basıyordu.
2020'de Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, ülkede faaliyet gösteren Ülkücü hareketin resmen yasaklandığını duyuruyordu.
Darmanin, Bakanlar Kurulu Toplantısı'nda "Türk aşırı milliyetçi grubun bu ülkedeki faaliyetleri tasfiye edilecek..." diyordu. Toplantı sonrası ise daha ilginçti! Yayınlanan kararnamede Ülkücü Hareket'in kuruluşundan bu yana şiddet olaylarına karıştığı, Türkiye'de birçok kez mahkum edilen Abdullah Çatlı ile bağlantılı olduğu, Kürt ve Ermenilere karşı şiddet eylemlerine başvurduğu belirtildi. Kararnamede ayrıca son olarak Decines bölgesinde bulunan "Ermeni Soykırım Anıtı" üzerine sprey boya ile RTE ve Bozkurtlar yazıldığı hatırlatıldı.
Tüm bu eylemler göz önünde bulundurularak grubun yasaklaması kararı alındığı vurgulandı.
DİKKAT EDİN
SPREY BOYA!
Devam...
Bu karar ışık hızıyla ALMANYA ve HOLLANDA gibi ülkelerin de gündemine girdi. Onlar da ne yapmaları gerektiğini tartışıyorlardı. ABD-FRANSA arasındaki HAT tüm AB'yi kapsayacak gibiydi. Yeşil sahada yendiğimiz ve evine yolladığımız Avusturya ise aynı dönemde yürürlüğe giren Sembol Yasası kapsamında IŞİD, El Kaide, PKK, Müslüman Kardeşler, HAMAS, Hizbullah, USTAŞA gibi terör örgütü, parti ya da diğer oluşumlara ait aralarında 'bozkurt işaretinin' de bulunduğu 13 sembol ve işareti yasaklıyordu.
Merih'in yaptığı BOZKURT işaretini de değerlendirip karara bağlayacak olan UEFA Kontrol Etik ve Disiplin Kurulu'ydu. Kurulun BAŞKANI da Avusturyalı Thomas Partl'dı! Kararı onun BAŞKANLIK yaptığı KOMİTE verecekti. Türk Devleti de bunu bildiği için tepkisini en yüksek frekanstan gösteriyor ve BAŞKAN Erdoğan statta yerini alıyordu...
ABD'den AB'ye sarkan bu İŞARETE TEPKİ ya da RET aslında TÜRKİYE'nin kapladığı alanda uyguladığı politikayla ilgiliydi. Fransa'nın BOZKURTLAR'IÜLKÜCÜLERİ yasaklarken satır arasında "BU insanlar KÜRTLER'e karşı. PKK'ya, SDG'ye, YPG'ye karşı. Doğal olarak bizim desteklediğimiz yapılara karşı. Biz de onlara karşıyız..." diyorlardı.
Geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan sınırlarımızın aşağısındaki güçleri sıralarken ABDİNGİLTERE- FRANSA'yı sayıyordu. FRANSA aynı zamanda Avrupa Birliği'ni temsil ediyordu... Siyasi krize dönüşen "BOZKURT" işareti üzerinden bile okunduğunda defalarca yazdığım gibi Türkiye'nin AVRUPA'dan koptuğunu görüyorduk.
Ortadoğu'da, AVRASYA'da, ORTA ASYA'da, AFRİKA'da bambaşka kanalları, mevzileri koruyorduk! AVRUPA bir yanda biz bir yandaydık.
Kuzey Irak'ta da Suriye'nin kuzeyinde de güneyinde de, Filistin'de de hep ayrı yerlerdeydik. POLİTİKALAR çatışınca bunları göreceğimiz SAHNE kendiliğinden gelirdi!
Merih'in yaptığı BOZKURT işareti de böyleydi.
AVRUPA'nın tümünde IRKÇI partiler oylarını katlayıp yola devam ederken bir İŞARETTEN bu kadar korkulması ve siyasi kriz çıkartılmasının nedenini yeşil sahanın dışında aramalıydık.
İşaretin üzerine çullananları takip ettiğinizde gideceğiniz ilk durak KÜRT KARTI'dır.
Mesele budur! Merih bilmeden TÜRK DEVLETİNİN duruşunu bölgeye bakışını ortaya koymuş ve bu nedenle ceza ile karşı karşıya gelmişti.
Olay iki elin parmaklarıyla sınırlı değildi yani...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.