ERGÜN DİLER

Kont'rol'

ABARTTIĞIMI düşünmeyin sakın! Dünya üzerindeki hemen hemen her ülkeye tebliğ edilen görevi ve işlevi vardır. İKİ EKOL'den biri gelir sizi yanına alır. Konumlandırır.
Bulunduğunuz yer doğal olarak diğer EKOL'ün karşıtı bir koordinatı temsil eder! Dengeler, savaşlar, ekonomik mücadeleler, siyasi kavgalar, suikastlar, ittifaklar hep bu KULVARA göre şekillenir.
Açalım..
Türkiye yerel seçimlere gidiyor. Merkezinde İSTANBUL RÖVANŞI olduğu için öncekilerden biraz daha farklı bir tona sahip. CHP KÜRESEL ritmi elinde tutamadığı gibi İstanbul'u da kaybedecek gibi. İÇ SAVAŞLARI malum. Sınır içi ve sınır dışı HAYALLERİ, OKUMALARI, YOL HARİTALARI yok. Dışarısını bilmediği için içeride kaybediyor, içeride kaybettiği için de dışarıda söz hakkı elde edemiyor.
Dışarıdan içeriye süzülelim...
Rusya Dış İstihbarat Servisi Direktörü Narışkin, Batı'nın Rusya'da 'devrim' yapmayı düşündüğünü ancak bunu başaramayacağını açıkladı. Konuşan da önemli, konuştukları da...
Narışkin, "Kesin olarak söyleyebilirim ki Batı, teknolojisinin istenmeyen rejimleri devirme gücüne içtenlikle inanıyor. Gerçekten de Arap Baharı olarak adlandırılan kaosu, binlerce ölüm ve yıkımla dolu trajediyi onlara borçluyuz. Bugün dünyanın hala sonuçlarıyla uğraştığı Ukrayna Meydan trajedisinden de onlar sorumludur. Elbette bunların hiçbiri Rusya'da işe yaramadı, yaramayacaktır..." diye keskin ifadeler kullandı. Narışkın konuşmasının girişinde ABD İSTİHBARAT TOPLULUĞU öznesini kullanırken sonra GERÇEK RAKİPLERİNİ DEŞİFRE ediyordu! Rusya'nın bir numaralı istihbaratçısı Narışkin, "İngiliz MI6, Rusya'daki nükleer santrallerde provokasyonlar yapmayı planlayan Ukraynalı sabotaj ve keşif gruplarını eğitti..." dedi. Yani İNGİLİZ İSTİHBARATI tıpkı PRİGOJİN İSYANINDA olduğu gibi RUSYA'nın içerisindeydi. Nükleer santraller üzerinden yeni bir DALGA meydana getirmek istiyordu. Ruslar da bu operasyonlara karşı hamle ile cevap veriyordu. Söylenen bu!
Peki ben yıllardır ne yazıyorum.
Herkesin aksine... "RUSYA, ABD'NİN GİZLİ ORTAĞIDIR.
Washington'un gerçek rakibi İMPARATORLUĞUNU GERİ İSTEYEN İNGİLTERE'dir..." Devam...
Rusya da önemli bir görevi üslenen önemli bir ülkeydi. Anlamak ve abartmamak gerekir!
ABD Ulusal Güvenlik Arşivi tarafından gizliliği kaldırılan bir belgede eski Rusya Devlet Başkanı Yeltsin'in 1994 yılında Clinton ile yaptığı görüşmede NATO'nun genişlemesi halinde Rusya'nın ittifaka katılacak ilk ülke olması gerektiğini söylediği ortaya çıktı.
ŞAŞIRMAYIN! Siz hala Rusya'nın ABD'nin karşısında olduğunu mu sanıyorsunuz...
İlerleyelim bakalım...
ABD Ulusal Güvenlik Arşivi tarafından gizliliği kaldırılan bir belge 1994'teki önemli kavşağa ışık tuttu.
14 Ocak 1994 tarihinde Novo- Ogaryovo'da iki lider yani YELTSİN ile CLINTON akşam yemeğinde buluştu. Masada ilk sözü alan Yeltsin, "ABD, Rusya ve Avrupa ülkelerini içeren uluslararası güvenliğin güçlendirilmesine katkıda bulunacak bir tür kartel oluşturmak gerekiyor" dedi. Çok yerinde doğal ve sorunları bitiren bir yaklaşımdı! Yeltsin bu adımın önemi vurguluyor ve şöyle devam ediyordu: Emin olun ki Moskova'yı Orta ve Doğu Avrupa'dan diğer ülkeler takip edecektir.
Sovyetler'den geri kalan BÜYÜK DEVLET RUSYA tüm sorunları bitirecek bir adım atıyor ve kabul görmesini bekliyordu. Haklı olarak... Kağıt üzerinde öyle olsa da DERİNLERDE İŞLER BÖYLE YÜRÜMEZDİ. KÜRESEL DENGE önemliydi! ABD gibi BÜYÜK GÜÇLER "ÖTEKİ"ne ihtiyaç duyardı. Tahterevalli gibi yani...
Sahne önünde düşman geri planda sıkı dost...
Duydukları karşısında pek de şaşırmayan Clinton şu cevabı veriyordu: Aramızdaki ilişkilerin mevcut seyrinde devam etmesi bizlere EŞSİZ FIRSATLAR sunuyor.
Ancak böylece AVRUPA'ya 100 yıllık barış huzur garanti edebiliriz..." Yani yıllardır yazdığımı söylüyordu!
Kim? ABD Başkanı! Peki bu cevapla aslında ne demek istiyordu!
"İYİ POLİS KÖTÜ POLİS SENARYOSUNA DEVAM ETMELİYİZ. NÜKLEER SAVAŞ ALGISI KORKUSU AB'yi kontrol etmemize yarıyor.
ENERJİ KARTLARI zaten bizde. Siz kameraların önünde DÜŞMANIMIZSINIZ.
GERÇEĞİ İSE SİZ VE BİZ BİLİYORUZ..." diyordu. Yemekte sözü edilen DOĞU AVRUPA NATO'ya girse de RUSYA dışarıda kalıyordu...
Kalmak zorundaydı. AY'dan bile baksanız Moskova'nın Washington'un rakibi, karşıtı, düşmanı olma ihtimali yok. Askeri olarak, stratejik olarak, ekonomik olarak, teknoloji olarak yok! Ancak önemli olan AVRUPA'YI TEHDİT ETME KABİLEYETLERİYDİ. Ki onu da ABD zaten KREMLİN'e çok önceleri vermişti.
Clinton'un GENELKURMAY BAŞKANI zaten yazdıklarımızı çok önceden onaylamıştı! Yani bu dengeyi ona da onaylatmıştım!
Şaşırmıştı!
Neyse...
İngiltere'nin RUSYA'yı, PUTİN'i GİZLİ HEDEF seçmesi bu büyük dengeyi bozmak, yerle bir etmek içindi. Moskova devreden çıktığı an İYİ POLİS-KÖTÜ POLİS filmi bitecekti. Biliyorlardı. Rusya'yı ele geçirdikleri an ÇİN ile bağlantı TAMAMLANIYOR, Avrupa Birliği zorunlu olarak bu ittifaka bağımlı kalıyordu. Washington için bu nedenle olmazsa olmaz RUSYA'ydı.
Kavgalarına gürültülerine bakmayın.
Kanmayın! ABD istese Putin UKRAYNA'da bir kasaba bile ele geçiremezdi. AMAÇ AVRUPA'yı titretmek Moskova'nın KÖTÜ POLİS rolünü yapmasını sağlamaktı.
OLDU da zaten. Bu sağlam zemine oturduktan sonra Londra'ya yürüyemeyecekleri için ÇİN'e yöneleceklerdi! Bu da bölgemizi içine alan bir fırtına demekti.
Ruslar MEHMETÇİĞE SURİYE'de saldırmadı mı? ABD ne yaptı? NATO ÜYESİ olarak tek ses çıktı mı? Biz tek bir uçak bile sınırın öteki tarafına geçiremezken İSRAİL her yerde uçuyor istediğini vuruyordu. ESAD Putin'e bağlıydı.
Nasıl oluyordu da Rusya "ÇIT" diyemiyordu. Düşünün! PKKYPG- HAMAS-İSRAİL-İRANHİZBULLAH ve Ortadoğu BÜTÜN OLARAK ELE ALINIYORDU.
KENDİ ARALARINDA KONUŞUYORLARDI. BİZİM DE BU KONUŞULANLARA GÖRE YÖN BULMAMIZ GEREKİYORDU.
İSVEÇ BİR HAMLEYDİ.
Onay VERDİK. Sürpriz de değildi bu. Ancak karşılığında F-16'yı konuşmak olan biteni hiç anlamamak demekti. KÜRESEL ROL dağılımı yapılırken konu UÇAK olamazdı!
Değildi de zaten. Bu nedenle İngiltere Dışişleri Bakanı Cameron, Türkiye'ye geliyordu. Hakan Fidan'la buluşuyordu.
ABD-RUSYA, AVRUPA'yı enerji ile silah ile nasıl dizayn ediyorlarsa sıra ORTADOĞU ve sonrasında ÇİN'e gelecekti. Londra da bunu bildiği için ERKEN VURMAK İSTİYORDU. KREMLİN'i içeriden çökertmek amacındaydı. "RUSYA AVRUPA'YI İŞGAL EDECEK" manşetleri de AVRUPALILAR'ı ayağa kaldırmak içindi. Oysa RUSYA'nın askeri gücünün yüzde 65'i ÇİN'e karşı konumlanmıştı!
Bu ikili KÜRT SORUNUNU da İSRAİL meselesini de ORTADOĞU denklemini de değiştirecekti. Niyetleri buydu. Karşı taraf da "SÜREN DOLDU imparatorluğumu geri vereceksin" diye bastırıyordu.
Trump bunu KRALİÇE'yi Windsor'da ayakta 20 dakika bekleterek cevaplıyordu. Biden da CENEVRE'de PUTİN'le baş başa görüşerek verdiği "DEVAM" masajıyla... Karşılıklı ataklar olacaktır. Birileri KONUM seçmeye zorlanacak, birileri de seçtiği konum nedeniyle fatura ödeyecekti. MEVZU ve MEVZİ bu... Muhalefet bir türlü anlamasa da Türkiye kazanan tarafta olacaktı...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.