Puslu hava
2023'Ü bitirirken Pençe- Kilit Operasyon bölgesinde 12 askerimizi şehit verdik.
Terör örgütü PKK, görüş mesafesinin 5 metreye kadar indiği bir atmosferde saldırdı. Daha önce buna benzer hiçbir hamlesi yoktu oysa.
Mehmetçik bu şekilde pek çok operasyona imza atsa da PKK, bu mevsimde görülmezdi.
Geliyorlardı...
Zamanlama açısından da ayrı OKUMA gerektiren saldırıydı...
Açalım...
ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley, geçtiğimiz MART ayının başında Suriye'nin kuzeyinde görüldü. Ankara'nın haberi yoktu. Ancak Milley, Suriye'de fotoğraf veriyordu. Bunun üzerine izahat vermek için ABD'nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake, Dışişleri Bakanlığı'na çağrılıyordu.
Haliyle "kendi askerlerimizle görüşüldü" açıklaması yapılıyordu. Doğaldı. Aksi düşünülemezdi. Ankara şaşırmıştı. Bu Suriye'nin kuzeyine yapılan en kritik ziyaretti. DEAŞ önemli bir mazeret teşkil etmekteydi.
DEAŞ üzerinden ittifaklar da operasyonlar da maruz gösterilmeye çalışılıyordu.
Durum bu çizgiye oturtulunca YPG ile yan yana gelmek zor olmuyordu!
Milley'in ziyaretinden 10 gün sonra DUHOK yakınlarında HELİKOPTER düşüyordu. Düşen helikopter sayısı olarak DERİNLERDE 2 rakamı telaffuz edilmekteydi.
İstihbarat kaynaklarına yakın kanallara bakıldığında ise 2 yıldır SURİYE'den SÜLEYMANİYE'YE KONTROLLÜ KAYITDIŞI
TRANSFER YAPILDIĞI ileri sürülmekteydi. Yani IRAK ile SURİYE arasında bir aracı üzerinden YPG/ SDG'ye verilen helikopterler mekik dokumaktaydı.
Helikopterlerin düşüş nedeni SIR olarak kalıyordu. Olayın MEHMETÇİĞİN her dakikasını gözetlediği bölgede yaşandığı da bilinmekteydi.
PKK'ya yakın kaynaklar Çemanke Köyü civarında meydana gelen Eurocopter AS350 helikopter kazasında 9 kişinin öldüğünü açıkladı.
İsimleri ise bildirilmedi! Bu uçuşlar devamlı gerçekleşiyor ancak TÜRKİYE'ye herhangi bir bilgi verilmiyordu. Düşen helikopterlerde de kimlerin olduğu bilinmiyordu. ABD ile SDG biliyordu... Olayda ilginç olan ise helikopterlerin çok alçaktan uçup inip kalkarak yoluna devam ettiği şeklindeydi... Yani bir PKK için YPG için HAVA KORİDORU açılıyor o hatta iki helikopter bir şekilde düşüyordu!
Devam...
Aradan haftalar geçti.
Haziran'a gelindi. Bu kez Suriye'nin kuzeydoğusunda bir başka helikopter kazası yaşandı. 22 ABD askerinin yaralandığı açıklandı. Bu kez çakılan ABD'nin çok güvendiği ve kullandığı MH-47 Chinook'du... Bu kaza haliyle CENTCOM'u sarstı. Resmi açıklamalarda "Herhangi bir düşman ateşi söz konusu değil" ifadeleri yer aldı.
Ancak olayla ilgili DERİN SORUŞTURMANIN sürdüğü de ortadaydı.
Kazadan yaralı olarak kurtulan 15 asker Almanya'daki Landstuhl Bölge Tıp Merkezi'ne gönderiliyordu.
1'i de durumu çok daha kritik olduğu için ABD'ye yollanıyordu.
ABD, DEAŞ'ı bahane ederek bölgede kalıyordu, gitmiyordu.
Bölgeden çekileceğini söyleyen Trump bile aynı çizgiye mahkum oluyordu.
Bölgedeki ABD askerlerinin kullandığı petrol oradaki KUYULARDAN elde ediliyordu. Daha 2020'de ABD şirketi Delta Crescent Energy, Suriye hükümetinin onayı olmadan SDG'nin imzasıyla bölgede petrol imtiyazı elde ediyordu.
DÜŞÜNÜN!
Yani ABD bölgede 1990'dan bu yana KÜRTLER üzerinden bir kurguyu hayata geçirmek istiyordu. SIR da değildi bu.
PKK-SDG-YPG-HAVA KORİDORU-SİLAH YARDIMI- CENTCOM ZİYARETLERİ-MİLLEY'İN GELMESİ gibi pek çok konu aslında birbirini tamamlayan unsurlardı. Bir filmin kareleriydi hepsi...
Aşağıdaki adamları da, hem Trump hem de Mike Pence tarafından telefonla aranan Beyaz Saray'a davet edilen MAZLUM KOBANİ'ydi.
Trump'ın, Başkan Erdoğan'a yazdığı mektupta "GÖRÜŞ" dediği isim yani... Trump, KOBANİ'ye "Türkiye ile SDG/YPG arasındaki sorunları çözeceğim" diye söz de veriyordu...
Kobani düzenli olarak yılda bir kez aynı merkeze konuşuyordu! Hemen hemen hepsinde ABD-RUSYA ittifakının kendilerine olan yardımlarından söz etmekteydi. Kobani'ye göre Rusya ve ABD olmasa Türkiye kara harekatıyla bölgeden silindir gibi geçecekti... ABD helikopterleriyle dolaşan ve ABD ÜSSÜ'nün yanında ya da içinde yaşayan KOBANİ'nin helikopter kazalarından son anda kurtulduğu ileri sürülmekteydi.
Belki Ekim'in başında ABD F-16'larının vurduğu TÜRK SİHA'sının hedefi KOBANİ'ydi. Bilinmez...
Bilinen bölgedeki tansiyonun düşmediği ve düşmeyeceğiydi.
Devamlı olarak konuşan KOBANİ ABD'nin asla ve kat'a Türkiye'ye F-16 vermemesi gerektiğini de söylüyordu. Dün de bugün de.
Zaten SURİYE ve IRAK'ın kuzeyinde kullanılacağı için de PENTAGON zorluk çıkartıyordu. Vermiyordu!
Biden da bunu aşamıyordu.
Aşamazdı...
Medyaya pek yansımasa da SINIRLARIMIZIN hemen aşağısında büyük mücadele verilmekteydi. 12 şehidimiz de böyle geliyordu. Helikopterler havada kalamıyor, hava koridoru imha ediliyor, sürpriz hamleler geliyor, İsrail'e GAZZE tepkisi çığ gibi büyüyor ve hiç olmayan oluyor PKK karda kışta geliyordu.
Bu iklimde MİT, MOSSAD'a yönelik büyük operasyon başlatıyor onlarca kişiyi alıyordu... Yeni yılın ilk günü on binlerce insan GALATA KÖPRÜSÜ'nde İSRAİL'e tepki gösteriyordu...
2023'ün getirdikleriyle 2024'e uzanıyorduk. Türkiye güney sınırlarında büyük mücadele örneği veriyordu.
Bu 2024'te de artarak devam edecekti. Bu yıl bölge hiç olmadığı kadar hareketli olacaktı. Havada, karada...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.