Son uyarı
EKOL'LER savaşıyor... Görünen yüzde de kavga müthiş... Bizler bunu şimdilik GAZZE'de İsrail ile HAMAS arasındaki çatışmada görüyoruz. Katliamlar zaten apaçık ortada... Peki neler oluyordu? Kim kimden ne istiyordu? Gelin bugün biraz bu noktaya yoğunlaşalım...
Mesele uzun ve derin. Ancak özetlemeye çabalayalım... Türkiye açısından da bakalım...
İsrail sadece bugün değil dün de manşetti. Aslında büyük kırılma 2017'de yaşanıyordu.
Netanyahu, 2017'de Pekin'e gerçekleştirdiği ziyarette Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile bir araya geldi. Çin Devlet Başkan Yardımcısı Vang Çişan da daha öncesinde İSRAİL'e kritik ziyarette bulundu. Hong Kong merkezli Shanghai International Port isimli bir şirket, 2015'te İsrail'in en büyük ikinci limanı olan ve ABD ordusuna ait savaş gemilerinin de zaman zaman demirlediği Hayfa Limanı'nda yeni bir TERMİNAL inşa etme ihalesi kazandı. Bu krizin ilk adımıydı. ABD ile İSRAİL arasındaki gerilimin başlangıcıydı.
Daha doğrusu TEL AVİV'in PEKİN'e dümeni kırdığının göstergesiydi.
Pekin ziyaretinden sonra tıpkı bugün yaşananların benzerleri oldu.
Mike Pompeo gitti, Tel Aviv'de İSRAİL'i, Netanyahu'yu uyardı.
Yetmedi. Bolton aynı görevi yaptı.
Kesmedi! Başkan Trump devreye girdi ve "Çin ile ilişkilerini kes kardeşim" dedi. Trump gitti, Biden geldi. Değişen bir şey olmadı! Bu kez Sullivan gitti geldi uyardı. Bıkmadan...
Savunma Bakanı Austin ilk ağızdan dün son kez ikaz etti. Blinken zaten yorgun düştü. Aralıksız "YAPMAYIN" dedi. Biden 7 EKİM'den sonra manzarayı gösterip, işaret ederek konuştu. "DAHA BÜYÜK BELA İSTEMİYORSANIZ ÇİN İLE ARAYA
MESAFE KOYUN" dedi... Mesaj alındı. Tel Aviv, Pekin'den uzağa düşeceğini ilan etti. Austin geçtiğimiz gün "DONANMA AY SONUNA KADAR AKDENİZ'DE!" diyerek Netanyahu'yu üst tonda sarstı. Yani "SONRASINDA OLACAKLARA KARIŞMAYIZ. BÖLGEDE
DEĞİLİZ" dedi. Geçtiğimiz hafta da yazdığım gibi TERS OPERASYON olmazsa GAZZE'de silahlar susacaktı. NET! ABD kendi içinde "dünyanın nasıl yönetileceği" ile ilgili sorun yaşıyordu. Kavga kendi aralarındaydı. Haliyle bu dünyanın geri kalanını yakından ilgilendiriyordu.
Cumhuriyetçiler ile Demokratları belli konularda inceleyip sonuca varmak mümkündü... Bunların başında PARİS İKLİM ANLAŞMASI ve FOSİL YAKITLAR meselesi gelmekteydi. Obama yani o EKOL petrolü bitirmek, yeni bir dünya kurmak istiyordu... Bunu da KOCHLAR'la yaptığı kavgada görüyorduk...
Mesela Keystone XL petrol boru hattı projesi bunların başında geliyordu. Proje KONGRE'nin her iki kanadından onay alsa da BAŞKAN OBAMA'nın vetosunu aşamıyordu. Başkan tam üç kez bu operasyona "DUR" diyordu.
Başkan Obama gerekçesini "KANADA'YA YARAR" diyerek özetliyordu. Keystone XL Petrol Boru Hattı Projesi, Kanada'nın Alberta eyaletinden başlayıp ABD'nin Nebraska eyaletindeki başka bir hatta bağlanacaktı. Yaklaşık 8 milyar dolara mal olması planlana projenin, petrol ve finans zengini Koch Brothers'a 100 milyar dolar gelir sağlaması bekleniyordu. Obama izin vermedi!
Kochlar da 900 milyon dolar ayırarak DEMOKRATLAR'A karşı savaşıyordu.
Yakın zamanda HARVARD'ın yaptığı önemli bir çalışma vardı: ABD'DEKİ BÜYÜK PATRONLAR KİMİ DESTEKLİYOR? Cevabı aranan soru buydu. Bu tabloyu özetliyordu.
Yapılan titiz çalışma sonucu S&P 1500 şirketin CEO'larının yüzde 69'unun CUMHURİYETÇİ, yüzde 31'inin ise DEMOKRAT eğilimli olduğunu ortaya koyuyordu.
Peki ayrışma kimlerle kimler arasındaydı? Bu da önemli bir soruydu!
Genel olarak şablon uzaktan çıplak gözle bile görülmekteydi!
SANAYİ-ENERJİ-KİMYA alanında ABD'yi sırtlayan şirketler net olarak CUMHURİYETÇİLER'in yanındaydı! Teknoloji, finans ve telekomünikasyon sektörlerindeki devler de artan bir eğilimle DEMOKRATLAR'IN arkasındaydı!
Zaten resmi kayıtlara bakıldığında partilere verdikleri bağışlar bunu net olarak ortaya koyuyordu. Mesela sanayi, enerji, kimya gibi sektörlerdeki CEO'ların Cumhuriyetçiler'e desteği yaklaşık yüzde 89'du! Trump'a ya da CUMHURİYETÇİLER'e verilen desteğin merkezi daha çok ABD'nin Ortabatı ve Güney'inde toplanıyordu!
Peki Cumhuriyetçiler'e destek verenler kimlerdi?
Buna da bakalım...
Hobby Lobby Stores... Amerikalı bir sanat ve el sanatları perakendecisidir. Şirketin ABD'de 47 eyalette 1000'den fazla mağazası bulunuyor. Şirket Evanjelik amaçlara en büyük bağışçılardan biri olan David Green tarafından kuruldu.
The Wendy's Company... Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en popüler fast food zincirlerinden biridir. Wendy's Company muhafazakar değerleriyle bilinir. The Mosaic Company...
Tampa, Florida merkezli bir Fortune 500 madencilik şirketidir. Şirket, Fosfat ve Potas madenciliği yapıyor ve bu ikisinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en büyük tedarikçisi konumunda. Vitesi artıralım...
Exxon Mobil... ABD'deki en büyük enerji şirketidir. Aynı zamanda ezici bir çoğunlukla muhafazakar bir şirkettir.
Exxon Mobil Corporation aynı zamanda dünyanın en büyük CO2 yayıcılarından biridir. Exxon Mobil Corporation, Biden yönetiminin fosil yakıt endüstrisi için önerdiği kurumlar vergisi artışlarını ve daha yüksek telif ücretlerini eleştirmek için 2021'de Facebook reklamlarına servet ayırdı.
ConocoPhillips... Houston, Teksas merkezli büyük bir enerji şirketidir.
Amerika'daki en muhafazakar enerji şirketidir. 2022'de şirketin siyasi bağışlarının yaklaşık %73,39'u Cumhuriyetçi partiye gitti.
Chevron ... ABD'deki en muhafazakar şirketler listesinde yer alan bir başka fosil yakıt şirketidir.
Merkezi Kaliforniya, San Ramon'da bulunmaktadır. Siyasi bağışları uzak ara Cumhuriyetçiler'e gitmektedir.
Arch Resources, Inc... St.
Louis, Missouri merkezli bir kömür madenciliği ve işleme şirketidir.
Madencilik yöntemi, eleştirilere hedef olan bir şirket. Sonuna kadar Cumhuriyetçi... Papa John's International, Inc. de unutulmamalı.
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en büyük küresel pizza zincirlerinden biridir. 45 ülkede 5.000'den fazla lokasyona sahiptir...
Cintas Corporation ile Dillard's Inc. de bu listede önemli yer tutmaktadır. Tabii ki TESLA'yı da unutmamak gerekir. Demokratlar'dan yüklüce teşvik alsa da Biden'a ve Demokratlar'a uzaktır. Facebook dışında kalan teknoloji, finans ve telekomünikasyon şirketleri ezici çoğunlukla DEMOKRATLAR'IN yanındadır. Larry Fink ve BlackRock başı çekmektedir... Öte yandan BlackStone ve Mellon grubu da CUMHURİYETÇİ'dir...
ABD'yi kuranlar sanayi-enerjikimya olarak öne çıkıyordu. Doğru!
Ancak dünyanın geldiği yer de teknoloji, finans ve iletişimi birbirinden ayrılmaz bir ÜÇ SİLAHŞÖR haline getirmekte. İKİ EKOL'ün önünde duran PARA farklı, dünya farklı, siyaset farklı, uluslararası ilişkiler farklı, düşman tanımı farklı, ittifak farklıydı.
KAVGA BUYDU. Belki son tahlilde PARA'nın kavgasıydı bu. Ancak bu kavga daha önce yaşananlara benzemiyordu. İSRAİL örneğinde olduğu gibi bu İKİ EKOL de ÇİN'e karşıydı. Türkiye'ye de uzak... İkisi de İNGİLTERE ile mücadeleden vazgeçmemeye özen gösteriyordu.
Çin ile olan mücadele zaten bunun DEŞİFRESİYDİ! Küresel çapta TARAFLAR değişmiyordu. FAKAT ortada mücadeleyi ilgilendiren değişik renkler vardı! Bu Cumhuriyetçiler'e göre başka Demokratlar'a göre ise bambaşkaydı... Bizdeki YEREL SEÇİMLERDEN sonra ABD seçimlere gidecek. ORTAYA ÇIKAN TABLO DOĞAL OLARAK HERŞEYİ HERKESİ ETKİLEYECEKTİ... Yerel seçimlerde Biden EKOL'ünün buraya etkisi bir şekilde olacaktı. Olması istenecekti... Çabalar bu yöndeydi.
Bakalım... Görelim...
NOT: ABD'nin KURUCU HANEDANLARI DA BU SEKTÖRLER ÜZERİNDEN MÜCADELE İÇİNDEYDİ. ASIL PATRON ONLARDI.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.