Makro-Çip
BUGÜN haftanın ilk yazısı. Gelin bir yelpaze üzerinden gidelim. Kemal Bey'den başlayıp, HAFYA'ya uzanalım. Oradan NVIDIA'ya INTEL'e geçelim.
Çin'i unutmadan Londra'ya uğrayalım. İsrail- HAMAS savaşına bakalım. HAMAS'ın adımlarını inceleyip ASIL SAVAŞIN MERKEZİNE GELELİM. Bir de yerimiz kalırsa ABD'nin AKDENİZ'e indirdiği DONANMAYA detaylı bir el atalım...
Günün esprisi, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Bey'den geldi. Kaç kez seçim kaybettiğini kendisinin bile unuttuğunu düşündüğüm Kemal Bey "DEĞİŞİM YAPACAK MISINIZ?" şeklindeki bir soruya "Evet, değişim yapacağım. Kurultayın hemen arkasındaki Tüzük Kurultayı'na dikkat edin.
Kamuoyunun benden beklediği değişimi yapacağım" cevabını verdi. Akıl alır gibi değil ancak gerçek. CHP'yi bitirip kenara atılmasını sağlayan Kemal Bey, değişimden söz ediyor. "DEĞİŞİM" demek istifa etmesi demek.
CUMHURİYET'in 100. Yıl törenlerine bakacak olursanız, Kemal Bey'in etkisinin de isminin de olmadığını görürsünüz. HALK kendisini ekmekli etti. Yolladı. Anlamak istemiyor. Fiilen bittiğinin farkında değil. Güvendiği biri olan biteni anlatsa fena olmaz...
CHP'ye neden uzandık.
Anlamadım. Artık TEK SÜTUN haber bile olamayan bir parti haline getirildi neticede...
Devam...
Olayların merkezine doğru ilerleyelim. Bizim gazetelerde televizyonlarda küçük bir haber bile olmayacak eminim. Red Wings Havayolu şirketinin Tel Aviv'den kalkan uçağı, MAHAÇKALE HAVAALANI'na inmesinin ardından saldırıya uğradı.
Büyük bir kalabalık aprona girdi. İSRAİLLİ aradı. Olaydan sonra açıklamayı PESKOV yaptı: Yaşanan olaylar büyük ölçüde dış müdahalenin bir sonucu... Konuyu iyi biliyoruz.
Aşikar... Yani İNGİLİZLER burada kışkırtma içinde. Biz de buna izin vermedik. Haberimiz olmasa da durumu kontrol edebildik... Araştırmalarda tüm yollar Londra'ya çıkıyor...
Savaşın büyük hızla sürdüğü GAZZE'de katliam bitmiyordu. Kimsenin "DUR" demesi de mümkün görünmüyordu. Bebeklerin, çocukların, kadınların, hastaların, yaşlıların öldüğü, bombaların hiç susmadığı coğrafyaya huzur gelecek gibi değildi... 7 Ekim'den bu yana "Savaşın asıl tarafları başka" diye yazıyorum. Bugün yine o çerçeveden gidelim... HAMAS bir figür olarak öne konuldu ve operasyona devam ediliyor.
ABD, DONANMASINI AKDENİZ'e yığdı. Bütün bu adımlar HAMAS için olabilir mi? Mümkün mü? ASLA ve KAT'a değil tabii ki...
Küçük bir sınıflandırma yapalım isterseniz... Mesela USS Gerald R. Ford'u başa koyalım... Yanına hemen USS Thomas Hudner, USS Ramage, USS Carney, USS Roosevelt, USS Normandy'yi eklemek zorundasınız. Ayrıca USS Dwight D. Eisenhower'ı not düştüğünüzde ise USS Gravely, USS Mason, USS Philippine Sea'yi kadroya katmak zorundasınız. Öte taraftan AKDENİZ'de buluşan ABD DONANMASINA USS
Bataan, USS Mesa Verde, USS Carter Hall, USS Stethem, USS McFaul, USS Arleigh Burke, USS Paul Ignatius, USS Bulkeley, USNS Laramie, USNS Medgar Evers, USNS Yuma, USNS Trenton'u kesinlikle katmalısınız.
Çünkü hepsi ve daha fazlası AKDENİZ'de. Yolda olanlar da KIZILDENİZ'den gelenler de var. Peki bunlar HAMAS için mi? Elbette değil olamaz da zaten...
ABD bölgedeki İNGİLTERE ve ÇİN ile ilişkili güçleri tasfiye etmek istiyor.
Anlaşılması gereken bu. Bu ittifaklar içinde yer alanlar da doğal hedef. Mesela Londra ile gizli iş tutan Netanyahu... Bir süre sonra kesinlikle gidecek.
Düzenleme yapmak istediği YARGI paketiyle birlikte...
HAMAS saldırısından sonra yazdığım gibi ABD, Çin ile yakınlık kurulmasını istemiyordu. Kendi güvenlik anlayışları bunu emrediyordu.
Bu yönde adım atıyorlardı.
İSRAİL, Londra ve Çin ile yürümek için iştahını artırmıştı.
Çin'in de zamana ihtiyacı vardı. Neydi bu zaman? EVET buralarda kimse ilgilenmiyor ancak Çin'in ÇİP endüstrisinde BAĞIMSIZ olması ABD için YIKIM demekti. İsrail bu konuda Çin'e kapı aralıyordu.
ABD'yi çıldırtan da buydu!
TEL AVİV'e çökme nedenleri de bu!
Ayrıntılara geçelim. Daha rahat anlaşılır...
Intel, 1974 yılında İsrail'e girdiğinden bu yana İsrail'e 17 milyar dolardan fazla yatırım yaptı. Hayfa, Petah Tikva ve Kudüs'teki üç Ar-Ge merkezinin yanı sıra Kiryat Gat'taki üretim tesisinde 11 bin 700 çalışana istihdam sağlıyor. Intel, şu anda İsrail'de yaklaşık 42 bin işçi için dolaylı istihdam kapısı... Intel "İsrail, küresel bir teknik yetenek.
Yenilik merkezidir. Şirketimizin önemli küresel üretim ve Ar-Ge merkezlerinden biridir" dedi.
Olaylara böyle bakıyorlardı.
YAPAY ZEKA ve ÇİP konusunda orada olan önemli bir oyuncu daha vardı! Nvidia...
APPLE da AMAZON da MICROSOFT da İSRAİL'de vardı. Hepsi birlikte ÇİP için mücadele veriyordu.
HAYFA bu pencereden bakıldığında da çok kritik öneme sahipti. Çin'in HAYFA limanını almasının nedenlerinden biri de buydu!
HAMAS'ın düzenlediği baskından sonra kaç kişi yaşamını yitirdi tam rakamları bilemiyoruz. Kaç kişi kaçırıldı bunu da kestiremiyoruz.
Fakat o hengamede bir isim öne çıkıyordu. Ve kaçırılanlar arasında özel bir yeri vardı.
O isim Nvidia mühendisi Avinatan Or'dı... Bu isim ÇİP teknolojisinde kritik bir role sahipti. Kiminle ne kadar yakınlaştı? Londra'ya ya da Çin'e bu konuda bilgi sızdırdı mı? Teknoloji transferi için adım mı attı? Bilemiyoruz. Ancak o kaosta bilinçli kaçırılan tek isimdi...
ABD DONANMASI, İSRAİL'deki kritik yatırımları biliyor ve onu korumak için oraya gücünü yığıyordu.
İSRAİL'e düzenlenecek saldırı, kesinlikle ÇİP merkezilerini hedef alacaktı. Bu da SAVAŞIN hiç olmadığı kadar büyümesi anlamına gelecekti.
Bu nedenle HİZBULLAH üzerinden İRAN'ı doğrudan uyardılar. "VURURUZ" dediler.
VURURLAR da... Çünkü bu ÇİP meselesi onlar için BEKAA sorunu. Çin ile İngiltere ile olan temasın sertliğini ve tonunu ÇİP teknolojisindeki adımlar belirleyecekti. ÇİN'in bu teknolojiye ulaştığını bilseler YARIN tüm dünya bütün hızıyla ısınırdı! PASİFİK bir anda ateş topuna dönerdi.
Bu kaçınılmazdı. Belki dün oyunu kuran ya da bozan PETROLDÜ. Bugün ise ÇİP...
Bombalar yağıyordu. Binlerce kişi ölüyordu. Asıl mesele ise buralarda hiç konuşulmayan ÇİP'ti... PATRON ÇİP'ti...
Sonuçları ÇOK BÜYÜK olsa da savaşa neden olan KÜÇÜK bir nedendi!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.