Final
EVET! Nokta konuldu yeni dönem için start verildi!
HAMAS'ın İsrail'e yaptığı eşi görülmemiş operasyondan sonra Tel Aviv'in silaha sarılması, masum insanların katledilmesiyle başlayan rüzgar DÜNYANIN ÇATISINDA dindi! Ne anlatmak istiyorum?
Açalım...
Gazeteci olarak gördüklerimi paylaşacağım... Hayat her zaman SAĞLAMA yapma fırsatı vermez. Bazen bu zaman alır. HAKLI çıkmanız için uzun bir süre geçmesi gerekebilir. Ancak dün olanlar günlerdir yazdıklarımın sağlamasını yapmakla kalmıyor YENİ DÖNEMİ ve YENİ ROLLERİ de ilan ediyordu...
Devam...
ABD Başkanı Joe Biden, Tel Aviv'e AİR FORCE ONE ile geldi. Öncesinde hem Dışişleri Bakanı Blinken hem CENTCOM oradaydı. Zaten 7 EKİM'den bu yana her yazıda sözünü ettiğim Gerald Ford uçak gemisi, taşıdığı uçaklar ve eşlik eden gemiler gizli özneydi. BAŞKAN'dan önce onlar geldi. AKDENİZ'e demir attı... Eisenhower da yoldaydı...
"GÜÇ OYUNU BOZAR" ilkesi sahnedeydi yani...
ABD Başkanı, DERİN ABD'nin sözlerini duyurmakla görevliydi. Bu nedenle Tel Aviv'e geliyordu. Havalimanına iniyor, İsrail Cumhurbaşkanı Herzog da Başbakan Netanyahu da vekiller de sıraya giriyordu. Hiç kimseye yapılamayan bir karşılama yapılıyordu. Benzeri olmayan bir tablo görülmekteydi. Biden iniyor ve "İsrail'e tek bir mesajla geldim, yalnız değilsiniz. HAMAS saldırısının İsrailliler arasında derin bir yara açtığını biliyorum. HAMAS saldırısının hiçbir gerekçesi ya da mazereti yok" diyordu.
Yıllarca dillerden düşmeyecek, yazılarımızda, kitaplarda, filmlerde yer alacak bir çıkışa ise basın toplantısında imza atıyordu. Biden orada "İsrail devleti YAHUDİLER için dünyadaki güvenli yer olarak kuruldu. Eğer İsrail olmasaydı, mevcut olmasaydı onu icat etmemiz gerekirdi..." sözleri ile 75 yıl önce başlatılan KURGUYU anlatıyordu... Biden KÜRESEL DENKLEMİ OTURTMADAN VE YENİ SİSTEMİ HAYATA
GEÇİRMEDEN ÖNCE, "1948 yılında kuruluşundan 11 dakika sonra Başkan Harry Truman'ın imzasıyla İsrail'i tanıyan ilk devlet ABD oldu. Onların yanında olduğumuzu o zaman göstermiştik şimdi de bunu göstereceğiz" ifadesini kullandı.
Yıllardır yazdığım gibi BÜYÜK SAVAŞ, ABD ile City of London arasındaydı. DERİN ABD ile DERİN BRİTANYA çarpışıyordu. BÜYÜK İKİ AKIL KAPIŞIYORDU. Bunun Türkiye'de yüzlerce örneği vardı. Binlerce kez yazdığım gibi 1971 darbesine bakmak bile bunu anlamaya yetiyordu. 1956 SÜVEYŞ krizi ise iki gücün nasıl ayrışabileceğinin en güzel örneğiydi.
Ancak maalesef insanlar bunu ıskalıyordu. Koca koca profesörler bile bunu anlamakta zorlanıyordu.
Durum böyle olunca GERÇEK insanlarla buluşamıyordu. Oysa bu iki gücün çekişmesi çok uzun zamandır Türkiye'nin içinde kendini gösteriyordu. Son 20 yılda da farklı değildi. Olamazdı! Bu anlaşılmadığı için ABD ile RUSYA yakınlığı doğal olarak görülemiyordu!
Neyse...
Biden geldi İSRAİL DEVLET olarak HAVALİMANINA koştu.
Dün de BİRLEŞİK KRALLIK BAŞBAKANI Rishi Sunak KARGO UÇAĞIYLA TEL
AVİV'e indi. Yanılmıyorsam İsrail'de görev yapan İNGİLİZ BÜROKRATLAR diplomatlar dışında bir tek kişi karşılamaya gelmedi. Bir tek önemli isim elini sıkmadı. Bir tek kritik görevdeki İsrailli yetkili "Hoş geldiniz" demedi. Biden'dan sonra gelen Rishi SUNAK'a adeta "Ne işiniz var burada. Artık sizin burada egemenliğiniz kalmadı. Önceki gün son buldu. Burada yeriniz yok" deniyordu. Karşılama biçimi bunu ifade ediyordu. Sunak "Tüm sivil ölümleri birer trajedi. HAMAS'ın korkunç terör eylemi sonrasında çok sayıda insan hayatını kaybetti" ifadelerini kullansa da bu orada karşılık bulmuyordu. Bir de garip bir organizasyon daha vardı. Kritik bir adımla kritik bir mesaj da verilmekteydi.
Başbakan Sunak, Tel Aviv'e inmeden önce yüzlerce kişi Londra'daki Başbakanlık Ofisi'nin bulunduğu Downing Street'te, Gazze'de yaşanan hastane saldırısını protesto ediyordu!
Sunak ve İngiltere bu sorunu çözmek için TÜRKİYE-MISIRKATAR üzerinden adım atacağını ilan ediyordu. Fakat sorun ABD'nin kendisi ve yanına çektiği BATI ittifakıydı. Çok uzun zamandır değişik özne ve olaylarla yazdığım gibi BÜYÜK MÜCADELE ÇİN üzerinden gidiyordu. Amerika Birleşik Devletleri ve arkasındaki akıl, Çin ve onun arkasındaki akıl olan İNGİLTERE ile savaşıyordu.
Son olaylar, ABD'nin İSRAİL'e adeta çökmesini getirdi. Tarafların bunu kabul etmesi de yeni sayfanın açıldığını göstermekteydi. ABD, İSRAİL'i tamamen almakla kalmıyor, İNGİLTERE ve ÇİN'i orada bitiriyordu. SUNAK'ın ikinci sınıf bir diplomat gibi havalimanında yalnız başına mikrofonların başına geçmesi, bunu anlatmaya fazlasıyla yetiyordu. Londra'nın aklıyla ÇİN'in başlattığı İRAN-SUUDİ ARABİSTAN yakınlaşması, İsrail'in arka plandan destek vermesi ve bölgeye atılmak istenen format da çöpe gidiyordu. Özellikle 15 Temmuz'dan sonra LONDRA ile yakınlaşmaya sıcak bakan Türkiye için de yeni bir sayfa açılıyor gibiydi...
Gördüğüm anladığım buydu.
ABD hiç olmadığı kadar bastırıyor SİLAHI gösteriyordu.
Ölümlerin, kayıpların, dramların, yıkılan şehirlerin dışında bakıyordu dünyaya. Umurunda bile değildi bunlar. Maalesef gerçek böyleydi.
Derin İngiltere ve Çin'in birlikte başlattığı İPEK YOLU yani DENİZLERİN dışına çıkarak ABD'den kurtulma formülü de sanki son buluyordu. İngiltere ile gizli ittifak kuran NETANYAHU'nun da çok uzun bir siyasi ömrü kalmamıştı. Silaha sarılsa da asıl kaybeden oydu. Hem siyasette hem vicdanlarda... 7 Ekim'den bu yana İKİ BÜYÜK GÜCÜN BİRBİRİNE DÜZENLEDİĞİ OPERASYONLARLA DÜNYA RESMEN SALLANDI...
Büyük istihbarat savaşları yaşandı. Binlerce masum insan öldü. İsrail de YAHUDİLER de Londra-Pekin arasındaki kurguda önemliydi. Burada karar veriliyordu.
YAHUDİLER, ABD tarafına geçiyordu. Geçmek zorunda kalıyordu... HAMAS'ın başlattığı operasyonlardan sonra YENİ DÜNYAYA KAPI açılıyordu.
Yazmaya gayret ettiğim de buydu.
Olaylara YEREL bakarsanız anlayacağımız fazla bir şey olmazdı. Şimdi gelinen nokta ise bu EYLEMLERE GEREK OLDUĞUNU ortaya koymaktaydı.
BÜYÜK GÜÇLER herkesi kullanırdı. İsrail'i de.. Olan buydu...
Şimdi TÜRKİYE ve İRAN gibi önemli iki ülkenin alacağı tavır ve gideceği yol önemliydi. İran ne yapar kestirmek zor. ABD'nin doğrudan SİLAHLA tehdit ettiği ortadaydı.
İngiltere ve Çin geri çekilmek zorunda kalırken, TAHRAN'ın çok öne çıkacağını düşünmüyorum.
ORTADOĞU'da büyük olan Türkiye'nin alacağı tavır izleyeceği rota önemliydi. Yine gördüklerime izlediklerime göre yeni sayfa açılacak gibi duruyordu. ORTA BİR YOL bulunacak Türkiye hızla rotasında gidecek gibi görünüyordu.
Her ne olursa olsun ABD, TÜRKİYE'siz yapamazdı. Bunu çok hem de çok iyi biliyordum.
Bu nedenle türbülans geçecek ve Türkiye her şeye rağmen herkese rağmen BÜYÜYEN GÜÇ olacaktı.
İhtiyaçları vardı. Bize böyle gelmek zorundalardı... Biden'ın hastane saldırısı için söylediği "KARŞI TARAF YAPTI" çıkışındaki "KARŞI" LONDRA-PEKİN ittifakıydı... City of London ile Pekin'di! ORTA DOĞU bu eksenden çıkıp ABD'ye gidiyordu.
Şimdilik durum bu...
İzleyelim görelim...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.