Gemiden mesaj
KONUYU benim dışımda yazan yok. Sanırım anlayan da yok. Herkes bir yere bağlı, bağımlı olduğu için zorunlu gözlük kullanılmakta. Bu da gerçeğe ulaşılmasının, doğru soru sorulmasının, sağlıklı analiz yapılmasının önündeki en büyük engel...
Birkaç gündür ABD ile İSRAİL arasındaki GERİLİMİ, GERGİNLİĞİ aktarmaya gayret ediyorum. HAMAS'ı ve arkasındaki aklı anlatamaya gayret ediyorum. Gelin bugün bir toparlama yapalım isterseniz...
"ABD'yi İsrail yönetir sözü" tam bir sersemliktir. "ABD kendini İsrail için feda eder" yaklaşımı ise komiktir! Açalım...
Öncelikle Çin'e gidenler bilecektir pek çok otelde Yahudiler'in kutsal kitaplarını ve İbranice yayınları görmek mümkündür. Yani bir İSRAİL eli Pekin'e uzanalı çok olmuştu. Türkiye gibi İsrail gibi önemli ülkelerde yaşanan sıra dışı gelişmelerde ilk bakılacak adres, ABD-ÇİN arasındaki hattır!
NET... Bunun alt kümeleri vardır.
Iskalamadan gitmek şarttır.
Neyse... Hızlanalım...
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, büyük bir istihbarat gücüne sahip ABD'nin Hamas'ın operasyon hazırladığını önceden bilmemesinin imkansız olduğunu vurguladı. Doğru mu?
Yüzde yüz! Zaharova, "Hamas tarafından hazırlanan bu operasyon tam bir yıl sürdü. ABD'nin tüm istihbarat gücüyle bunu bilmiyor olması nasıl mümkün olabilir? Asla böyle bir şey olamaz" dedi. Haklı mı? Yüzde yüz!
"Donbass'taki Rus özel askeri harekatı başlamadan 4 ay önce bunu duyuran ve konuşulmasını sağlayan Washington'un binlerce ABD'linin yaşadığı en yakın müttefiki İsrail'e yönelik operasyon hakkında sessiz kalması gerçekten ilginç" tespiti hedefi gözünden vuruyor mu? Yüzde yüz!
Şimdi isterseniz ABD UÇAK GEMİLERİ HİKAYESİNE gelelim.
Neden ABD, İSRAİL'e UÇAK GEMİSİ YOLLUYORDU? Bu sorunun cevabını verdim: HAMAS için değil İSRAİL'e gözdağı için geliyorlar... Gelin bugün konuyu açalım isterseniz...
Birkaç gündür yazmaya çalıştığım gibi İSRAİL ile ÇİN arasında DERİN BAĞLAR kuruluyordu. ABD bunun garantisini defalarca istese de Tel Aviv sonuç alacak işlem yapmıyordu. Hatta ABD'ye giden İSTİHBARATIN tepesindeki isimler Washington'da "Çin bizim düşmanımız değil..." diyorlardı.
Rest çekiyorlardı. Bu dik duruşun arkasında İngiltere'den aldıkları güç bulunmaktaydı. Çin sonraki oyuncuydu. Bu BAĞ güçlenerek devam ettiği için ABD'nin hamle yapması kaçınılmazdı. BANA GÖRE...
Öyle de oldu. HAMAS geldi ABD sayesinde ORTADOĞU'da güç olarak dolaşan İsrail'i vurdu.
Karizmayı sıfırladı. Dokunulamaz sanılan İsrail'i kendi sahasında bitirdi! Doğru mu? Kesinlikle...
Bunun üzerine Pentagon devreye girdi. USS Gerald R. Ford uçak gemisi ile ona eşlik edecek kruvazör ve saldırı gemilerini İsrail'e yönlendirdi. 5 bin kişilik mürettebat ile GEMİ geldi. USS Gerald R. Ford, önleme uçuşu yapabilecek ya da hedefleri vurabilecek F-18 savaş uçakları taşıyordu. Gemideki uçaklar füze fırlatılması konusunda erken uyarıda bulunuyor ve aynı zamanda gözetleme yapıyordu. Böylesine büyük bir gücün HAMAS için gelmeyeceği açıktı. Anlayan için tabii. Bu yetmedi Pentagon iyice gaza bastı. USS Dwight D.
Eisenhower uçak gemisi saldırı grubunun, cuma günü Virginia'daki Norfolk Limanı'ndan ayrılarak Akdeniz'e doğru yola çıkması için emir verdi... Pentagon ayrıca Orta Doğu'daki üslerde mevcut A-10, F-15 ve F-16 filolarını desteklemek için ek savaş uçakları siparişi verdi. İhtiyaç halinde daha fazlasını eklemeye de hazırdı. Bölgedeki birliklerin ABD'ye dönmesi de emirle ertelendi. Yani ABD tüm bunları HAMAS için yapıyor olamazdı! Zaten İsrail'in HAMAS ile mücadelede desteğe ihtiyacı yoktu...
Tempoyu artıralım...
İsrail'in eski casus şefi Yossi Cohen Washington'da "Çin bizim düşmanız değil" diyen ekibin bir üyesi... Başkaları da var. Ancak bunlara karşı olanlar daha çok. İsrail'de aylardır süren sokak eylemlerine de buradan bakılmalıydı. İSRAİL'in konumunu değiştirmemesi için sokaklar karışıyordu. HAMAS'ın eylemi sonuç'tu! Biden göreve geldikten sonra önünde bulduğu DOSYALARDAN biri HAYFA LİMANI'YDI. İlişkiler 2021'den beri "koptu kopacak" düzeydeydi...
Hayfa Limanı'nda stratejik öneme sahip bir rıhtımın inşasının, İsrail'e kayıtlı olan Çinli bir şirkete ait bir firma aracılığıyla Çin tarafından üstlenilmesi ilişkilerin üzerindeki kara bulut oldu. İsrailli yetkililer pek çok kez ABD'ye gidip güvence verse de temeli atmaktan geri durmadılar. Bunun üzerine Başkan Biden, Netanyahu'ya sert davrandı, yaklaşmadı, yüz vermedi. Konu Savunma Bakanı Lloyd Austin ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'ın üzerinden yürüdü. Austin ve Sullivan, Hayfa Limanı'nın Çin devletine ait şirkete teslim edildiğini doğrularken bu durumun yarattığı şu dört riske karşı uyardılar:
1- Şirketin 'borç tuzakları kuran' otoriter bir rejime tabi olmasından kaynaklanan risk,
2- Bu adımın, Çin savaş gemilerinin İsrail limanlarına yanaşmasına izin vermesinin getireceği risk,
3- Çin'in büyüyen ekonomik gücünü İsrail'i siyasi olarak etkilemek için kullanması riski,
4- Çin'in Hayfa Limanı'nı sadece İsrail'e karşı değil, aynı zamanda İsrail limanlarını sık sık kullanan ABD Donanması'na ait gemilere karşı da casusluk ve siber savaş için kullanması riski...
Bir başka konu daha vardı...
Biden gelir gelmez İsrail ile Çin arasındaki anlaşmaları görmek istedi. İmza atılmadan. Tel Aviv kabul etti. "Ülkeler arasındaki işbirliğini yeni boyutlara taşımak için kritik ve gelişmekte olan teknolojiler üzerinde bir ortaklık kurmak amacıyla" ABD ile İsrail STRATEJİK DİYALOG başlattı. Bu ABD'yi bir ölçüde rahatlatmışken devreye yeni seçilen NETANYAHU girdi. Gelir gelmez İsrail'deki sokak eylemlerinin ana maddesini hayata geçirdi!
Netanyahu ilk iş olarak "İsrailÇin anlaşmalarının Washington'ı haberdar etme maddesi"ni kaldırıp çöpe attı.
Olaylar peş peşe bu ritimde akınca ne oluyordu? EVET!
HAMAS hiç yapmadığı denemediği bilmediği bir saldırı ile geliyor İSRAİL'i titretiyordu.
Tel AVİV ilk kez ölüm korkusunu yaşıyordu. Generallerini askerlerini esir veriyordu. Orantısız güç kullansa da masum insanları öldürse de sonuç değişmeyecekti.
HAMAS gelmiş ve evinde fena halde vurmuştu. DEVLET OLMA KABİLİYETLERİNİ ORTADAN KALDIRMIŞTI. Nasıl olmuştu bu peki? BENCE ABD DESTEĞİYLE... İsrail yıllardır gördüğü yardımların karşılığını ÇİN ile YAKINLAŞARAK ÖDEMEK İSTİYORDU. ABD de faturayı önlerine getiriyordu. HAYFA üzerinden ABD'nin AKDENİZ'e girişini önlemeye kalkan İsrail bu kez UÇAK GEMİLERİNİ FİLOLARI karşısında görüyordu.
Son kez uyarılıyordu yani...
Lafın tamamı deliye söylenirdi...
Bilmem anlatabildim mi...
NOT: Netanyahu, ABD'li kongre üyelerine ÇİN'e gideceği bilgisini verdi. Sanırım İPEK YOLU Zirvesi için orada olacaktı. İstihbarat raporu önüne geldi: Bu zaman diliminde yapılacak en yanlış en çılgın hareket olur... Sakın...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.