DAHA 2015'ti... ABD Savunma Bakanı ASH CARTER, ısrarla ÇİN'i gündeme getiriyordu... "Asya- Pasifik bizden sorulur. Güvenliği biz sağlarız. Çin bölgedeki askeri hareketliliğine son vermeli.
Uluslararası düzeni tehdit etmeyi bırakmalı" diyordu.
Bu cümlelere iyi bakın!
ABD'li Bakan aslında şunu söylüyordu: "İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'ndan sonra İngiltere'nin elinden imparatorluk tacını aldık.
Egemen güç olduk. Bizim katkılarımızla büyüyen ÇİN şimdi yanına aldığı akılla bize meydan okuyor. Buna izin veremeyiz..." Ash Carter'ın "ULUSLARARASI DÜZEN" kalıbı da "ABD'nin egemenliği" olarak anlaşılmalıydı.
Gelelim HAMAS ve İsrail arasındaki savaşa...
Hamas'ın bu son derece iyi hesaplanmış en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş saldırısına iyi bakmak şart! Saldırı sonrası bile TEL AVİV'in elini zayıflatan hamleler barındıran bu eylemi, sadece HAMAS'ın yapma ihtimali hiç yok. Dün de yazmaya gayret ettiğim gibi ABD ve İSRAİL içindeki DEVLETİN ÖNEMLİ bölümü işin içinde...
Saldırıdan sonra çok şey söylense de ortaya çıkan gerçek şudur.
HAMAS'ın eylemine imza atan akıl şunu söylemektedir: EY İSRAİL!
BİZ SENİ toprak sahibi yaptık. Güç verdik. Destek sunduk. Devlet oldun.
İmkanlarımızı açtık. Sen de bunun karşılığında MÜSLÜMAN coğrafyasını terörize ettin. ARAP devletlerini birkaç defa savaşta yendin. Zafer kazandın.
Güç sahibi oldun. Ancak bu gücün kaynağı olarak kendini gördün. Durum senin sandığın gibi değil. İşte HAMAS geldi seni bitirdi. Devlet olma gerçeğini ortadan kaldırdı. Biz olmadan hiçsin...
Aklına başına al...
Devam...
İsrail, NETANYAHU ile İNGİLTERE'ye ve ÇİN'e yakın durmaya özen gösteriyordu. Dün de yazdığım gibi CİNPİNG'in kitabı Tel Aviv'deki Büyükelçi Cai Run tarafından Netanyahu'ya veriliyordu.
Yakınlarda... İsrail kendi içindeki sorunlarla uğraşırken ÇİN ile TEMASI ileri seviyeye taşıyordu. Burada dönüp Türkiye'ye bakmak anlamlı olacaktır. Bizde KOBANİ olayları neydi? Çin ile HAVA SAVUNMA SİSTEMLERİ konusunda anlaşma noktasına geliyorduk, GÜNEYDOĞU karışıyordu. PKK sahaya iniyordu.
Şehirlerde tansiyon tavan yapıyordu.
50'den fazla insanımız hayatını kaybediyordu. ABD, KOBANİ üzerinden "Çin ile yakın olamazsınız.
NATO'dasınız. Bizimlesiniz. Başka yol yok" diyordu.
Şimdi aynısını İSRAİL'e yapıyorlardı. Tel AVİV'deki pek çok İSTİHBARATÇI ve ORDU personeli buna razıydı. İsrail'in rotasının ABD'den kopmasına itiraz ediyorlardı. Askerler savaşmıyor pilotlar uçmuyordu. Netanyahu da ısrar ediyordu. Ancak zihinlerdeki ABDİSRAİL yakınlığı bizim olan biteni doğru anlamamızı engelliyordu. ABD gibi büyük güçlerin DOSTU olmaz.
ÇIKARI vardır sadece. Ve Washington uzun zamandır ÇİN planı yapmaktaydı.
Anlaşılmayan buydu! Ekranlara bakıyorum. ABD 6. FİLO'yu AKDENİZ'e yolluyor ya; pek çok kişi İSRAİL'e destek olarak yorumluyordu!
Oysa İSRAİL'e karşı oraya gidiyordu!
ABD'nin asıl rakibi şimdi kollarına aldığı AB ile İNGİLTERE'ydi. Ve arkadaki ÇİN... UKRAYNA işgali sonrası AB sorun olmaktan çıktı.
İngiltere'deki bir KOL ile ÇİN, ABD'ye karşı. Bu net. ABD de bunu bildiği için RUSYA'yı sahaya sürdü.
Silahlar patlayınca "NATO'nun BEYİN ÖLÜMÜ GERÇEKLEŞTİ" diyen Macron da Scholz da çareyi Washington'a sığınmakta buldu.
Hindistan zaten uzun zamandır ÇİN'e alternatif olarak Pentagon tarafından hazırlanmaktaydı. Son APPLE telefonları bile orada üretiliyordu.
Hindistan 1.4 milyar nüfusuyla artık ABD'nin yanındaydı! ABD'nin gizli ve önemli müttefiki Rusya ise AB'ye vermediği petrolü ucuza Hindistan'a yağdırıyordu. Ayrıca HİNT ORDUSU'nun elindeki silahların yüzde 65'i RUS YAPIMIYDI! ABD, karşıda rakip olarak beliren Çin ile gerginlik tavan yaptığında PEKİN'in çevreleme işleminin tamamlanması gerektiğini düşünüyordu. Adımlarının hepsi bu yöndeydi. Stratejik olarak bunu da yapıyordu. Bu nedenle 2015'ten yazıya başladım! Konu yeni değildi yani. ASH CARTER da bunu söylüyordu. Başkanların bir önemi yoktu.
İsrail'de DEVLETİN önemli bir kesimiyle halk Netanyahu'ya karşıydı.
Halkı ve devlet içindeki çekirdeği yönetenler, Tel Aviv'in, Londra ile Pekin'in yanında pozisyon almasına karşıydı. İsrail'in konum itibariyle orada olmasına itiraz ediyorlardı. DARBEYE KADAR GİDİLECEK SEÇENEK DE DAHİL HER PLAN MASADAYDI! Netanyahu da YARGI REFORMU ile yönünü rahat bir şekilde tayin etmek istiyordu. Çatışma içeride aylar önce başlamıştı zaten.
Bu arada Netanyahu kritik bir hamle yapıyordu! Belki de hata! İngiliz BP ile Azeri Socar, Doğu Akdeniz'de doğalgaz arama ruhsatı almak için İsrail'e ortak teklif veriyordu. Bölgedeki iki oyuncudan biri doğal olarak İSRAİLLİ enerji devi NewMed'ti. BU YENİ İKİ ORTAK geldiğinde rolü zayıflayacak olan bir oyuncu vardı!
Ve çok önemliydi bu. CHEVRON!
Chevron'un işlettiği ve 12 milyar metreküp doğalgaz üretilen Leviathan sahasının büyük hissedarı NewMed'ti.
Ancak BP ve Socar'ı, ORTAK OLARAK HESABA KATMA EĞİLİMİ VARDI. Ve ABD BUNA ÇOK CİDDİ DERECEDE İTİRAZ EDİYORDU. Çünkü RUSYA ile birlikte dünyadaki tüm enerjiyi ve yollarını kontrol ediyorlardı. GİZLİ ANLAŞMA buydu. AKDENİZ gazının ya da petrolünün AVRUPA'ya bir başka el tarafından ulaşımına imkan vermezlerdi. Buna kalkışanı da vururlardı. NET! HASSAS DENGE BUDUR. Zaten AB'ye böyle diz çöktürdüler. Çin de aynı konumdaydı.
Şalteri indirdikleri an Pekin enerjiyi rüyasında görürdü. Ayrıca BP, NewMed'in yüzde 50'sini satın almak için teklif de veriyordu!
1956 SÜVEYŞ KRİZİNDE kağıt üzerinde düşman olan ABD ile RUSYA, İNGLİTERE'yi "NÜKLEERLE" TEHDİT etmemiş miydi! İsrail'e tokadı basmamışlar mıydı!
Hatırlayın. KÜRESEL DENGEYİ bozmaya kalktığın an bunlar üzerine çullanırdı. KUZEY AKIM BORU HATLARINI patlatan ABD ve gizli ortağı Rusya, enerjiyi ve yollarının kontrolünü tekrar güncelliyordu.
AVRUPA'nın ABD'nin gölgesine sığınması, AFRİKA'da dengenin CIA tarafından değiştirilmesi, Fransa'nın kan kaybı yaşaması, Hindistan'ın yükselmesi, Japonya ve Güney Kore'nin Çin'e karşı sert tavır alması, Avustralya'nın ABD Deniz Kuvvetleri ÜSSÜ gibi olması, NATO'nun ÇİN'i tehdit sayması gibi pek çok neden asıl kavganın tanımını yapmaktaydı.
Bu nedenle HAMAS-İSRAİL arasındaki savaşa bölgeden değil de Washington ile Pekin'den bakıyordum.
ABD'nin yılda ortalama 1 trilyon DOLAR cari açığı var. Kapanmıyor bu. Ancak tam da bu kadar PARAYI da ORDUSUNA ayırmakta. Çin 200, Rusya 60 milyar dolar silaha para ayırırken ABD 1 trilyon dolar ayırmaktaydı. BU ne içindi düşünün!
Elbette DÜNYA EGEMENLİĞİ için. Ve muhtemel rakibi Çin'e karşı koyabilmek için... Savaşa hazırlık başka nasıl olacaktı ki! Bu neden görülmezdi anlamıyorum... Ve ABD'nin denizlerde tartışılmaz bir üstünlüğü vardı.
DENİZLERİ kontrol ettiği için parayı da kontrol edebiliyordu. Enerjiyi de buğdayı da...
Durum böyle iken kalkıp bu saldırıyı HAMAS yaptı diye düşüneceksiniz sözüm yok. Ancak HAMAS'ın bu saldırıdan kazanacağı ne vardı? SORU BU... Cevabı basit... SIFIR! Hiçbir şey... Acı ve gözyaşı dışında kazancın yoksa neden saldırırsın ki? Eğer arkada başka güç varsa iş değişiyordu. Burada önemli olan NETANYAHU'nun ve onun temsil ettiği İSRAİL'in kaybetmesiydi. Öyle de oluyor. 6.
FİLO CHEVRON için bölgeye geliyordu. İSRAİL'in çılgınlık yapmasına fren koymak için bayrak gösteriyordu...
Gidişatı görmek için dikkatli olmak yeter de artar bile... Sadece ezberletilmiş şablonlara takılmayın.
Zihinlerinizin çevrelenmesine izin vermeyin. İSRAİL'in de kullanılan bir ülke olduğunu asla unutmayın... Konu bu. Benim için...
NOT: Belki gençler bilmez, ancak 1956 SÜVEYŞ krizine iyi bakılmalı.
İngiltere ve Fransa KAHİRE'yi bombaladı. İsrail'e de "MISIR'I İŞGAL ET" emri verildi. Kim itiraz etti?
ABD ve SOVYETLER... Ne dediler?
"PARİS ve LONDRA'yı nükleerle haritadan sileriz... Kağıt üzerinde ABD, Rusya ile düşman, İngiltere ve İsrail'le kardeşti! Masal da buydu...