AB’luka
BAZEN olanı biteni anlatmak hiç kolay olmuyor.
Değişkenlerin iç içe geçtiği durumlarda tabloyu netleştirmek zaman alabiliyor. Geri çekilin ve bakın! Türkiye, özellikle 2013 yılından itibaren hızla değişen ülkeler liginde şampiyonluğa oynuyordu.
KÜRESEL GÖLGELERİN içeride çoğalması ANKARA'nın, DEVLETİN başka yola girmesine, orada hız yapması sonucunu doğuruyordu.
Olayların tümüne neden-sonuç bağlamında bakmadığımız için KİŞİLERLE en fazla olaylarla ilgileniyorduk. Bu yetmezdi...
Örnekler üzerinden giderek ortaya çıkan sonuçlara bakalım...
Çok yazdım. KÜRESEL ÇAPTA mücadele eden ÜÇ MERKEZ vardı.
ABD-AVRUPA BİRLİĞiİNGİLTERE.
Zaman zaman yan yana gelebilseler de aralarındaki mücadele hiç bitmiyordu. Berlin-Paris bunu bildiği için ABD'ye rakip TÜM AVRUPA'yı bir araya getiriyordu.
İngiltere ise her ikisine yakın olmakla birlikte COMMONWEALTH'den dolayı kendi oyununu kurabilecek güce sahipti.
Bir de kabul etmek gerekir ki ORTADOĞU'da ve İSLAM üzerinden en çok çalışan, ter döken ve bilgiye sahip olan güçtü.
İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'ndan sonra ABD gelip buralara yerleşse de Londra'nın bölgedeki SERT-YUMUŞAK gücü hep dipdiri ayaktaydı. Darbeler tarihimize baktığımızda ABD ile İngiltere'nin ve yanlarında ALMANYA'nın siluetini görürdük. Türkiye'nin kontrolü meselesi çok önemliydi. Daima bu topraklarda kapıştılar.
Londra da Washington da TÜRKİYE'siz yapamazdı.
AB de... Bu bizim için risk olduğu kadar büyük de avantajdı. Oyunu doğru okuyup kurguladığımızda alınacak PAY büyüyordu...
Neyse...
Ortadoğu'da ve İslam konusunda en tecrübeli olan, en iddialı olan ülke İngiltere'dir.
NET! Sonra ABD de buraya geldi. Ancak bir oyuncu daha vardı. FRANSA... ABD'li ya da İngiliz zenginler için bile ÜSTÜN OLMAK FRANSA'DA EV SAHİBİ OLMAKLA TANIMLANIRDI.
Güçleri fazlaydı... Macron son dönemde Rusya ile Türkiye'yi ERMENİSTAN meselesi nedeniyle doğrudan hedefe koydu.
Zordaydı...
Açalım...
Macron'dan önce Fransa KARİKATÜRLER üzerinden hedef haline getiriliyordu.
Peygamberimize hakaret eden çizimler CHARLIE HEBDO da yayınlanıyordu. Olaya HAÇLI ZİHNİYETİNİN ÜRÜNÜ şeklinde bakıyorduk. Yanlıştı. Bir güç FRANSA'yı MÜSLÜMAN COĞRAFYADAN atmak istiyordu. Çizimlerle işe koyuluyordu. Amaç PARİS'in ORTADOĞU ve AFRİKA'ya düşen gölgesini ortadan kaldırmaktı. Öyle de oldu.
Avrupa petrol kaynaklarından uzak tutuldu. Sonra da Rusya'nın UKRAYNA'ya müdahalesi sonucu GAZ'a da uzak düştü.
2015'i hatırlayın! Gidip oradan yayın da yapmıştım... 7 Ocak 2015'te silahlı saldırganlar Charlie Hebdo'nun Paris'teki binasını basmış ve 12 kişiyi öldürmüştü. Cezayir asıllı Cherif ve Said Kouachi kardeşler tarafından düzenlenen saldırıyı El Kaide üstlenmişti. Örgüt "karikatürlerin intikamı alındı" diyordu. Charlie Hebdo yolundan dönemeyeceğini ilan ediyor, böylece Fransa MÜSLÜMAN TOPRAKLARDAKİ etkisini sınırlıyordu. Biçiyordu. İstenen de buydu zaten. Operasyon bunun içindi...
Sonra olay AFRİKA'ya sıçradı. MALİ'ye bakın.
SAHEL KUŞAĞINA bakın.
Kim olduğu belli olmayan sözde "İSLAMCI SAVAŞÇILAR" FRANSIZLARLA mücadele ediyordu. Afrika'da işler PARİS'in istediği gibi gitmiyordu. ÜÇ YILDA ALTI eski Fransız sömürgesinde askeri darbe yaşandı. EN son sallanan GABON'du.
Mali, Çad, Gine, Burkina Faso ve Nijer'in ardından Gabon'da da yönetimi ele geçiren ordu, 55 yıllık Bongo iktidarını devirdi.
Fransa'nın altındaki zemin aslında CHRLIE HEBDO saldırılarıyla kaymaya başlamıştı.
Şimdi tüm AFRİKA'ya müdahale etmek zorunda kalacaktı. Mümkün de değildi. Macron sömürge dönemi sonrası Afrika ile kurduğu ilişkileri ifade etmek için kullanılan "Françafrique" döneminin artık sona erdiğini duyurdu. Çok kişi inanmıyordu buna...
Gabon'da da, diğer eski Fransız sömürgelerinde de olduğu gibi Euro'ya sabitlenmiş ve Fransız hazinesinin garantileriyle desteklenen para birimi Orta Afrika Frangı kullanılıyordu.
PARANIN SAHİBİ ÜLKENİN SAHİBİDİR. Fransa bundan vazgeçmek istemiyordu. Gidişat Fransa'nın çok zamanı kalmadığını ortaya koyuyordu. Bu iklimde Kıbrıs da Suriye'nin kuzeyi de Paris'i ilgilendiriyordu. Hesapları vardı. Tıpkı KARABAĞ'da olduğu gibi. Dün yazdığım gibi FRANSA-ALMANYA AB olarak Aliyev ile Paşinyan'ı davet ettiler.
Başkan Erdoğan gitmeyince Aliyev de gitmedi. AB için yeni bir "KAYIP ALAN" ufukta belirdi. Afrika'da da Fransa ve AB'nin karşısında Rusya olduğu ileri sürülüyordu. Meydanlarda RUS BAYRAKLARININ olması bu yoruma neden oluyordu.
OYSA BİRKAÇ BAYRAK DAĞITMAK ZOR DEĞİLDİ.
Asla ve kat'a bu RUSYA'nın işi olamazdı. Öyle bir ufukları da zorunlulukları da yoktu. Önce ABD'ye sonra İNGİLTERE'ye bakılması gerekiyordu.
AVRUPA öncelikle ABD'nin sonra da İNGİLTERE'nin hedefindeydi. Türkiye de pozisyon olarak net bir şekilde AB'nin karşısındaydı. İngiltere'ye daha yakın olmakla birlikte ABD ile de teması bırakmıyordu.
Zaten bu DENGE iç siyaseti de siyasi karakterleri de belirleyen parametreydi. Çıplak gözle bakıldığında bile AVRUPA'nın ORTADOĞU-AFRİKA ve AVRASYA'da kaybettiğini görmek mümkündü. ABD ile İngiltere mücadelesi ise gizli açık devam etmekteydi. Burada devreye ÇİN ve RUSYA giriyordu işte...
Türkiye de bu zaman diliminde yön belirliyordu. DENİZ FENERİ DAVASI ALMANYA'nın Başkan Erdoğan'ı sarmak için kullandığı yoldu. Yıllar önce bertaraf edildi.
HÜRRİYET GRUBU'nun da el değiştirmesi ALMANYA'ya verilen bir cevaptı... Tonlar farklı olsa da içeride BÜYÜK SAVAŞIN tüm izleri mevcuttu.
Devam... AVRUPA'nın hızla ABD'nin kontrolüne girdiği bir dönemdeyiz. Paris- Berlin KÜRESEL iddiası kalmayacak duruma gelecek.
İSVEÇ'in NATO'ya alınmak istenmesi de yeni sancılardan biriydi. Kur'an-ı Kerim'e yapılan saldırılar da Charlie Hebdo benzeri operasyondu... Bir güç Türkiye'ye "İSLAMA DÜŞMAN OLANLARLA AYNI İTTİFAKTA NE İŞİNİZ VAR" diyordu. Sanki bir el yavaş yavaş küçülecek olan AB'den bizi de uzağa itiyordu... Ya da aynı güç bizim üzerimizden İSVEÇ'i dışarıda tutmak istiyordu. AB ile yeni krizimiz de ZENGEZUR olacaktı... KIBRIS'ta çizilen yeni YOL HARİTASI bunu net olarak koyuyordu. Kazakistan'da 3 Kasım 2023'te yapılacak Türk Devletleri Teşkilatı Toplantısı'na KKTC de gözlemci ülke olarak katılacaktı.
Bu durumu Bahçeli şöyle özetliyordu: Artık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti demeye gerek yok, Kıbrıs Devleti demek gerek...
Sanırım saflar netti. Giderek keskinleşiyor...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.