Yeşil savaş
BIDEN tartışmalı hale getirilen seçimlerden sonra Trump'ı yenip Beyaz Saray'a geldi. Yeni bir dönem başladı. Buralarda çok az konuşulan bir senaryo hayata geçirilmek üzere start aldı. Gazetelere televizyonlara baktığınızda bunları görme şansımız pek yok. Mesai ayırıp "ne olup bitiyor?" sorusunun peşine düşerseniz belki gerçek kadrajla yüzleşme şansını yakalarsınız. Belki...
Günlerdir yazmaya gayret ediyorum. Trump'ı getiren güç sahneye konulan KÜRESEL OYUNUNUN bir yönünü budamak istemişti. Biden gelince rayların üzerinde seyreden vagonlar peş peşe harekete ediyor mesafe kat ediyordu.
Vagonlar ciddi, iddialı ülkelerdi... Biden'ı getiren güç parayı da endüstriyi de ülkeler arası ilişkileri de ittifakları da MİLLİ OLMA DUYGUSUNU da sınırları da değiştirmek için çoktan planı, programı yapmış yola koyulmuştu. Biz bunlara bakmayıp sadece ELON MUSK figürüyle ve özel yaşantısıyla ilgileniyorduk!
Bir de attığı tweetlerle!
Açalım...
Oyunun başlama vuruşu BLACKROCK'ta yapıldı.
Çok kişi petrol, gaz ve kömür fiyatlarının eşzamanlı olarak yükselmesini kimya, alüminyum veya çelik gibi büyük endüstriyel enstrümanların frene basmasını, Rusya'nın UKRAYNA işgaline bağladı. Doğrudur!
Bu gerekliydi! Ancak oyun savaştan önce start aldı! Enerjideki hammaddelerdeki krizin ve fiyat artışının nedeni BLACKROCK'un hayata geçirmeyi istediği modeldi!
YEŞİL GÜNDEM'i parlatıp dünyanın tepesine yerleştirip klasik endüstriyel ekonomileri parçalayacaklar küçültecekler paranın ve finansmanın şeklini değiştireceklerdi. Bu da yeni yönetim modellerini, yeni anlayışları ve ittifakları doğuracaktı.
BlackRock'un CEO'su Larry Fink, 2020'de dünyanın sayılı patronlarına, CEO'larını YEŞİL MEKTUP yazdı.
7 trilyon doları yöneten Fink mektubunda kabaca "Finansmanı kitabı tekrar yazılacak. Para yeşile dönecek" diyordu. Bu mektup haliyle Wall Street'te büyük ses getiriyordu.
Fink hem mektubunda hem de katıldığı programlarda her hükümetin, şirketin ve hissedarın iklim değişikliğiyle yüzleşmesi gerektiğini belirtip "Yakın gelecekte ve çoğu kişinin tahmin ettiğinden daha erken bir zamanda, sermayenin önemli ölçüde yeniden tahsisi gerçekleşecek...
İklim riski yatırım riskidir..." diyordu.
Petrol, gaz ve kömüre yatırım yapmak artık eskisi gibi kolay olmayacaktı.
Yazılan senaryoyu FİNK ve ekibi hayata geçiriyordu.
İKLİM DEĞİŞİKİLĞİ ŞİRKETLERİN ARTIK ÖNLERİNDE BULDUĞU BİR GERÇEKTİ. Dışında kimse kalamıyordu. Wall Street bankaları, State Street ve Vanguard gibi yatırım fonları da BLACKROCK'un peşine takılıyordu. Larry Fink, ExxonMobil'in yönetim kuruluna bile karışıyordu.
ÜYE ATIYORDU!
BlackRock ve Larry Fink bastırıyor SIFIR KARBON DÜNYANIN MANŞETİNE yerleşiyordu.
İngiltere Kralı Charles da bu rüzgarın temsilcilerindendi.
ÇEVRE artık gizli, açık manşetti. KÜRESEL ISINMA ile yüzleşip tüm sistemi değiştirmek istiyorlardı.
Amaçları buydu.
İşin sonunda bu yol DAVOS'a kadar uzuyordu.
Klaus Schwab'a kadar gidiyordu.
Zaten Larry Fink de Schwab'ın yönetim kurulunda görev alıyordu. EL birliğiyle bir değişim başlatıyorlardı.
Rusya savaşı da bu kurguda istenen bir adımdı. Hesaba dahildi. AB'nin ABD'nin ellerine gitmesi, ardından YEŞİL DÖNÜŞÜM için bir BELA gerekliydi.
Bulunmuştu! RUSYA...
Devam...
Larry Fink kendi yürüdüğü yola 40 trilyon DOLARI kontrol eden 400 yatırımcı daha katıyordu.
CLIMATE ACTION
100'de buluşuyorlardı.
ABD başkanı Biden seçimlerden önce Fink ile bir araya geliyordu. BlackRock desteğini gizlemiyordu.
Biden, Fink'le olan görüşmesinden çıkarken "Fosil yakıtları bitireceğiz" açıklaması yapıyordu.
İstenen de sanırım buydu.
Joe biden seçiliyor ve Beyaz Saray'a geliyordu.
BlackRock da yanına Küresel Sürdürülebilir Yatırım Başkanı Brian Deese'i veriyordu. Deese ULUSAL EKONOMİK KONSEYİN başına geliyordu. Obama'ya Paris İklim Anlaşması'nın metnini hazırlayan Deese enerjiye açılan savaşta Biden'ın yanında şövalye olarak bulunuyordu! Kısa bir süre öncesine kadar...
Anlayacağınız KÜRESEL BÜYÜK BİR KURGU vardı. Bir akıl bir güç buna start vermişti.
ABD de AVRUPA da İNGİLTERE de Çin de bunun dışında kalamıyordu, kalamazdı. Rusya da üzerine düşen rolü eksiksiz yerine getirmekteydi. Bu rüzgarda ayakta kalmanın tek yolu kurguyu anlamak uygun bir role soyunmaktı sanırım.
Siyaset de bu nedenle yapılmalıydı. Ülkeyi daha ileri götürmek için. İngiltere Kralı Charles Paris'e gidiyor Macron'la bir araya geliyor SIFIR KARBON ana gündem oluyordu. Karşıdaki güç de EMEKLİLİK YASASI nedeniyle sokakları karıştırıyor BLACKOCK'un PARİS'teki ofisini ateşe veriyordu. Yani taraflar birbirini tanıyordu.
BlackRock 17-25 Aralık'ta ülke sarsılırken burada BORSAYA ciddi yatırım yapıyordu. Şimdi de öyle.
Alıp alıp satıyorlardı.
Konu sandığınızdan çok daha derindi! Mesela "Bütün değişimi bu şirket yani BlackRock mu istiyordu ve yaptırıyordu?" diye sormayı ve peşinden gitmeyi hiç ihmal etmeyin. Dünyayı anlamak için en doğru sorulardan biri buydu. İkinci sorumuz da magazin soslu olsun! "Elon Musk nasıl oluyordu da her istediği liderle görüşüyordu?" Hadi bir soru daha.. "Suudi Arabistan'ın başına taş mı düşmüştü de bir anda futbolu keşfetmiş ve milyon dolarları saçar hale gelmişti?
"Herkes kendi rolünün gereğini yapıyordu" diye bitirsek çok mu iddialı olurduk acaba...
NOT: Bu akışın durması ya da kesilmesi için Trump gibi birinin gelmesi gerekiyordu.
Bakalım o cephede ne yaşanacaktı...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.