Kriz Bild’irisi
ASLINDA sahnede yer alan, anlasak da anlamasak da izlediğimiz KÜRESEL SATRANÇ'tı. Çok kişi dünyanın kendi haline bırakıldığını sanmakta. Bu masallarda bile olmaz. EGEMEN güç ya da güçler herkese format atar. Bilmediğimiz görmediğimiz, televizyon ve gazetelerde bulamadığınız MASA kurulur ve roller dağıtılırdı. 200 ülkeli YER KÜREDE herkes kafasına göre takılamazdı yani... Bir ritim bir paylaşım bir rol dağılımı vardı. Bu tarih içinde değişik şekillerde olmuştur yaşanmıştır. Genelde eğitim sistemimiz bize treninin tümünü değil en fazla vagonunu göstermektedir. Bu nedenle olan biteni anlamak bize biraz zor gelmiştir. Gündelik, kısa boylu konuşmalar yazılar kolayımıza gelir. Okuması da yazılması da zor değildir! Ancak bir de gerçek vardır! Herkesin geleceğine tesir eden gerçek! İşte bu KÜRESEL MASADA kurulur, kurgulanır ve hayata geçirilir. Hedef olanlar karşı çıkarsa SAVAŞ kaçınılmazdır. Savaştan önce BERTARAF etmenin çeşitli yolları vardır. Onlar kullanılır.
Açalım isterseniz...
Ülkemiz için Türkiye için kadrajı genişlettiğimizde ne görüyorduk? Bu sorunun cevabını verebilmek için KÜRESEL LİG'in zirvesinde ne olup bittiğini anlamak, yapılan hesapları çözmek şarttı. Günlük siyaset herkesi yanıltacağı için ZİRVEYE odaklanmak kaçınılmazdı...
Dünyanın herhangi bir köyünde gerçekleşen olağan dışı bir gelişmeyi anlamak için öncelikle Washington ve Londra'ya bakmak gerekiyordu. Bir de karşısına GERMEN ekolünü koyabilirdik. İKİ BÜYÜK DÜNYA SAVAŞININ tarafları genleşerek EKOL mücadelesi vermeye devam etmekteydi.
Çok konuşulan ÇİN aslında bu İKİ EKOL'ün bir sonucuydu.
Tuhaf olan ÇİN'in DEV haline gelmesinde ABD'nin de İngiltere'nin de Avrupa'nın da katkısı büyüktü. Çin üzerinden oyun kurulmak ve ABD'nin tasfiyesi istenmekteydi. ABD Çin'e BAŞKAN Nixon'la ilk giren destek veren ve büyüten de olsa... Karmaşık bir SAVAŞTI SAHNEDE yer alan... Çok fazla detayı vardı. Biz kabaca gidelim yine...
ABD İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'ndan sonra Bretton Woods'la birlikte yeni egemenlik şemsiyesi kuruyordu. Tarihte bunun bir örneği yoktu.
Sovyetler'in dağılması Çin'in DEV haline gelmesi yeni kurguyu zorunlu kılıyordu. ABD sınırı olmayan KITALARI ülkeleri yönetiyordu kontrol ediyordu. Savaştan dolayı AVRUPA da bu kapsamdaydı.
Sovyetler'i antitez olarak karşıya koyuyorlar, BATI DÜNYASINI istedikleri gibi yönetiyorlardı. Pek çok yerde kontrol kendilerinde olsa da asıl rakip gördükleri eksen, kıta AVRUPA'ydı. ABD kontrol edebilmek için adeta parayı yakıyordu. CARİ AÇIK bitmeyen senfoniye dönüşmüştü.
Ya egemenliğini sonlandıracak ya da CARİ AÇIK'a bir çözüm getirecekti.
Düğmeye basıldı. Aylardır, yıllardır yazdığım gibi hedef AVRUPA BİRLİĞİ'ydi. Yani ALMANYA-FRANSA'nın başını çektiği DEV GÜÇ. Nasıl İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra KOMÜNİST tehdidi başlarına bela ettilerse, fiyatları ücretleri ve sosyal adalet şemsiyesi ile maliyetleri yukarı çektilerse, yine RUSYA üzerinden oyun kurulmaktaydı. UKRAYNA işgalinin KİEV yönetimiyle hiç ilgisi yoktu. Zelensky işin neresindeydi tam olarak bilemiyoruz. Ancak ortada kocaman bir KURGU vardı.
Rusya Ukrayna'ya vuruyor BERLİN ve AB enerji sıkıntısıyla, artan fiyatlarla, enflasyonla, kopan tedarik zincirleriyle, rekabet gücünü kaybetme riskiyle karşı karşıya kalıyordu. Zaten KUZEY AKIM BORU HATTININ patlatılması, resmen SAVAŞ açmaktı. Kimse sesini çıkarabildi mi? Hayır.
Devam...
ABD, AVRUPA'nın zayıflamasının ÇİN'i de geri çekeceğini biliyordu. İKİ BÜYÜK TİCARET ORTAĞIYDI NETİCEDE...
ARADAKİ BAĞI kopartıp atmasa bile savunmasız hale getiriyordu. Rusya savaşı sonuçlarını vermeye başlayınca sıra RUS enerjisine en az bağımlı olan FRANSA'ya geliyordu. Paris'i en güçlü yanından yani AFRİKA'dan vuruyorlardı. Macron'un ÇİN aşkını AFRİKA'nın topraklarında bitiriyorlardı.
Fransa'nın gücü AFRİKA'daki 19 ülkeden akan milyarlarca EURO dan gelmekteydi. Fransa zenginliğini koruyor Pekin ile yakınlaşıyor, ABD ise cari açıkla baş edemiyordu! Adım atıldı! FRANSA AFRİKA'dan sökülecekti. Zenginlik başka metotlarla ABD'ye kadar ulaşacaktı. Bir taşla pek çok kuş vuruluyordu! Para-Fransa-Çin- AB-ALMANYA- AKDENİZ CARİ AÇIK gibi konu başlıkları, FRANSA'nın tahliyesi ile masaya geliyordu.
Sık sık yazdığım gibi Fransa'daki terör eylemlerinin altında KÜRESEL paylaşım ve AFRİKA yatmaktaydı.
İşte bu olanların ışığında ALMANYA'nın ünlü ve önemli gazetesi BİLD, 'Özür dileriz ama çok acil' diyerek Almanya Başbakanı Olaf Scholz'a yönelik açık bir mektup yayımladı.
Mektupta, yatırımların azaldığı, ekonominin küçüldüğü, işsizliğin arttığı belirtildi ve 'Milyonlarca Alman tedirgin' denildi.
'Sevgili Şansölye... Sizi tatilde rahatsız ettiğimiz için özür dileriz, ama çok acil.
Korkmayın, bu sefer mart ayında olduğu gibi evinize hırsız girmedi. Ama ekonomi çok korkunç bir çöküş sergilemekte' diyen Bild, açık mektubun devamında şu ifadelere yer verdi; "Belki siz terasta her şeyin farkında değilsiniz ama her yerden alarm geliyor. Enflasyon düşmüyor. Almanya'da yüzde 6.5, Avrupa'da ise ortalama yüzde 5.3'te. Fransa'da yüzde 5, İspanya'da yüzde 2.1'de.
Uluslararası Para Fonu'na (IMF) göre ekonomimiz yüzde 0.3 küçülüyor. Yalnız bizde. ABD ekonomik alanda yüzde 1.8 büyüyor. '100 Yönetim Kurulu Başkanı'ndan 53'ü Almanya'da yatırımlarını durdurmak istiyor.
İnsanlar konut bulamıyor.
Yabancı kalifiye elemanlar artık gelmek istemiyor." Gazete mektubun son bölümünde ise şu satırlara yer veriyordu: "Bugünden itibaren bu çöküşü engellemek için ne yapıyorsunuz? Sanayiyi ve refahı nasıl kurtaracaksınız? Ve biz kendi kendimize soruyoruz;
Gerçekten hükümetiniz bunun üstesinden gelmeye muktedir mi? Yoksa ülkemiz iklim dostu bir biçimde çöküyor mu? Umarız ki, hak ettiğiniz bu tatilde bunların üstesinden gelecek fikirler gelir aklınıza. İyi dinlenmeler! Vatandan selamlar!
BILD'iniz..." Yani gazete ÇÖKÜŞÜN başladığını duyuruyordu. Sık sık yazdığım gibi KÜRESEL ÖLÇEKTE istenen de buydu.
Ve oluyordu! Sağlı sollu AB'ye yükleniyorlardı. AVRUPA dışarıda iddiasız bir şekilde kalırken Rusya ve Türkiye giderek büyüyen güç olacaktı.
AFRİKA'da da bunu görecektik.
BÖLGESEL kontrol bize geçecekti. Çin büyüklüğünü bilerek saygınlığını kaybetmeden yürüyecekti. ABD yanına aldığı ANGLO SAKSON EKOLLE liderliğini sürdürecekti. Şimdilik olan biten bu. Tüm gelişmeler buna işaret ediyor. Bakalım.
Takip edelim... Sık sık yazdığım gibi AVRUPA kaybederken CHP burada kazanamazdı.
Kazandı mı?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.