KÜRESEL trafik çok hızlanmışa benziyor.
Öyle ya da böyle bizi de içine alacak fırtına başladı ve giderek sertleşmekte.
Geçtiğimiz mayıs ayında benim de sık sık dile getirdiğim İTALYA ve İPEK YOLU ilişkisi üzerinden adım atıldı.
POLITICO ismini açıklamadığı bir diplomat yoluyla Başbakan Giorgia Meloni'nin İPEK YOLU PROJESİNDEN ayrılmayı düşündüğünü söyledi. Oysa İtalya, 2019'da projeye katılmayı kabul ederek, bunu gerçekleştiren ilk Avrupa Birliği ve G7 ülkesi olmuştu.
Dönemin Başbakanı Giuseppe Conte, ülkeyi ziyarete giden Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'le bir araya gelerek anlaşmaya imza atmıştı. Meloni ise "Henüz nihai bir karara varılmadı. Bu hassas bir konu fakat Conte'nin seçimine katılmıyorum" sözleriyle rengini belli etmişti.
Çin lideri Şi, 2013'te başlattığı Kuşak ve Yol'u "asrın projesi" diye nitelemişti. Projeye dolaylı ya da doğrudan dünya nüfusunun yüzde 75'ini oluşturan 151 ülke katılıyordu.
Türkiye'nin de yer aldığı Kuşak ve Yol kapsamında, ulaşım altyapısının yanı sıra ülkeler arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi hedefleniyor.
Bunun için köprüler, petrol ve doğalgaz boru hatları, lojistik üsler, enerji santralleri ve havalimanları gibi büyük tesislere yatırımlar yapılıyor. Ancak başta ABD olmak üzere birçok Batılı ülke, projeyi "borç tuzağı sistemi" diye niteleyerek Pekin yönetimini eleştiriyor.
Uzaktan bakınca da ABD ile ÇİN'in KÜRESEL İMPARATORLUK için verdiği savaşı görüyordunuz.
Yani "İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'ndan sonra kurulan sistem çökecek yerine ne gelecek?" mücadelesiydi bu!
ABD-AB-ÇİN-İNGİLTERE-RUSYATÜRKİYE üzerinden giderek konuyu derinleştirelim... Nijer, Fransa sömürgeleri için son türbülansın yaşandığı merkez.
Senegal de sallanıyor. Gitti gidecek gibi. İtalyan Başbakan AFRİKA'DAN gelen GÖÇÜN adresi olmalarından dolayı Fransız istihbaratını uzun zamandır suçluyor ve KOD'lanan ilişkileri deşifre ediyordu. Mesela Nijer için buralarda pek duyulmayan sözler söylüyordu. Giorgia Meloni, Macron'a, "Nükleer santralleriniz Nijer'den getirdiğiniz uranyumla çalışırken, Nijer'de elektrik yok" diye tepki göstermiş;
"Afrika'yı hem sömürüp hem de göçmen sorunuyla mücadele edemezsiniz" diye eleştirmişti.
Sosyal medyaya da düşen diğer bir tepki de BURKİNO FASO üzerindendi! Meloni çıktığı canlı yayında "Fransa gibi ülkelerin Afrika'nın değerli kaynaklarını sömürmeye son vermesi durumunda, Afrika'dan göç duracaktır..." dedi. AB üyesi iki ülkenin GÖÇ ve AFRİKA tabanında karşı karşıya gelmesi, İPEK YOLU için de Çin için de farklı pozisyonlara düşmesi ilginçti! Meloni Fransa'ya yüklenmeye devam ediyor ve eline bir banknot alıyordu.
"Buna CFA Frangı derler. Fransa'nın 14 Afrika ulusu için bastığı sömürge para birimi" ifadelerini kullanıyordu. Ve devam ediyordu: Burkina Faso, en yoksul ülkelerden biri. Fransa, Burkina Faso için sömürge para birimi basıyor.
Bunun karşılığında Burkina Faso'nun ihraç ettiği her şeyin yüzde 50'sinin Fransız Hazinesi'ne aktarılmasını istiyor.
İtalya Başbakanı, Burkina Faso'da altın çıkaran çocuğun tüneldeki fotoğrafını yayında gösterip "Bu çocuğun çıkarmak için bir tünele indiği altın, çoğunlukla Fransız devletinin kasasına giriyor.
Çözüm, Afrikalıları alıp Avrupa'ya getirmek değil. Çözüm, Afrika'yı kendisinden yararlanan belirli Avrupalılar'dan kurtarmak ve bu insanların sahip olduklarıyla yaşamalarına izin vermektir..." çıkışını yapıyordu.
Meloni, birkaç gün önce Beyaz Saray'da Biden'ın konuğu oldu.
Görüşmeler sonrası İtalyan Başbakan bir soru üzerine "İpek Yolu hakkında konuştuk. Tasavvur edersiniz ki ABD'nin yaklaşımı, İtalya'dan bir şey talep etmek ya da beklemek gibi bir yaklaşım değil. ABD, İtalya'ya güveniyor. Öyle bir saygı var ki kimse bize ne yapmamız gerektiğini söylemeyi düşünmüyor, çünkü biz güvenilir ve ciddiyiz. İpek Yolu'nun yenilenmesine Aralık ayına kadar karar vermeliyiz, bu son tarih ve bunu dikkate alacağız" yanıtını verdi. Önceki gün de İtalya Savunma Bakanı Crosetto, İtalya'nın 2019'da aldığı, Kuşak ve Yol Girişimi'ne katılma kararını eleştirdi.
Crosetto, "Kuşak ve Yol Girişimi'ne katıldıktan sonra tek kazananın Çin olduğunu gördük" diye konuşuyordu...
Crosetto Kuşak ve Yol Girişimi'ne katılmanın "doğaçlama ve berbat" bir karar olduğunu dile getirdi.
'Çin'in dünya sahnesinde daha iddialı davrandığını görmekteyiz' sözleriyle de KÜRESEL ÇATIŞMANIN İZLERİNİ paylaşmış oldu.
Fransa İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'ndan sonra özellikle AFRİKA'yı ele geçiren ülkeydi. 14 ülkede kendi BANKNOTU dolaşımdaydı.
Değerlemesini de kendileri yapıyordu. Paris'in kurduğu sistemin dışına çıkmak hiç kolay değildi. Son dönemde yaşanan darbeler isyanlar belki adaleti zenginliği getirmeyecekti, ancak FRANSA'nın egemenliğini bitirecekti. Bir başka güç Paris'ten Pekin'e uzanan ittifaka karşıydı. Bu belli ki AB'yi de rahatsız ediyor, İtalya isyan noktasına geliyordu. Bir anlamda KÜRESEL SAVAŞ içlerinde yaşanmaktaydı.
Meloni ABD'ye yakın Fransa ise uzaktı. Paris Pekin'e yaklaşmak isterken Roma kaçıyordu. Bütün itiş kakışlarda İNGİLTERE'nin gizli bir eli hep vardı.
Aynı çerçevede bakmak gerekir mi bilemedim, ancak Almanya'dan Mısır'a giden içinde 498'i elektrik bataryalı olmak üzere toplam 3 bin 783 araç bulunan yük gemisi günlerdir yanıyordu. Gemi batmasın diye de dışarıdan müdahale edilemiyordu.
Belki tamamen kaza olsa da genel siyaset AB'yi AFRİKA'ya sokmamak üzere örülmekteydi. Fransa'nın AFRİKA'da zayıflaması Çin'in de yol alamaması sonucu doğuracaktı. Fransa eğer silinecekse kesinlikle ve kesinlikle TÜRKİYE orada olacaktı. Zaten bütün hamleler de buna işaret etmekteydi.
ABD'deki gizli raporlara göre de Türkiye Rusya yakınlaşması büyüyecek, AFRİKA'da dal budak salacak şeklinde... Bu zenginlik ve bölgesel güç apoletinin Ankara'ya gelmesi anlamını taşımaktaydı...