ERGÜN DİLER

Ni’Çin düşman!

AKIŞA yetişmek imkansız gibi. Her gün yeni bir gelişme ile uyanıyoruz.
Dünyaya Türkiye'den bakınca son günlerde yazdığım gibi CHP artık manşetlerde olacaktı. ORADAKİ KAVGA GÜRÜLTÜ YAKIN ZAMANDA BİTECEK GİBİ DEĞİLDİ. İçerisini, bölgeyi ve dünyayı anlamakta zorlanan bir siyasi oluşumun kendi içindeki sürtüşmesini izleyecektik.
Kırılmalar savrulmalar yön değiştirmeler çok olacaktı.
CHP'nin yerli yerine oturması zaman alacaktı.
Diğer yandan dünyanın asıl meselesi gibi duran Rusya'nın Ukrayna'daki varlığı ve hareket biçimiydi. Savaşın sonuçları her gün her ekonomide kendini göstermekteydi. Fakat dünyanın asıl meselesi bu da değildi. Muhtemelen yakın zamanda çok ama çok sürpriz gelişmeler görecektik. Çünkü yolun sonu görünüyordu.
Bu nedenle BÜYÜK KIRILMANIN yaşanacağı bir evreye doğru hızla gidilmekteydi.
Gelin dilerseniz bunu açalım...
Gizli gündem de olsa dünyanın ana gündemi bu. Doğal olarak herkesin etkileneceği bir süreçle karşı karşıyayız...
Geçtiğimiz hafta da altını çizdiğim gibi son dönemde ABD ile Çin arasında bir mekik dokunuyordu. ABD iklim elçisi John Kerry, Hazine Bakanı Janet Yellen ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in ziyaretlerinden sonra ABD Eski Ulusal Güvenlik Danışmanı ve Dışişleri Bakanı Henry Kissinger Pekin'e uçtu. Cinping ile bir araya geldi. 1971'de ABD-Çin ilişkilerini başladığı yerde... Yani Diaoyutai Devlet Konukevi'nde...
Peki bu trafik yoğunluğunun ana nedeni neydi? NATO zirvesi, Rusya'ya ve gizli özne olarak Çin'e sopa göstermeler, ekonomilerdeki sıkıntı, aşılamayan enerji sorunları, İsveç'in üyeliği gibi pek çok konu iç içe geçiyordu. Ancak her satırı dikkatlice okuduğunuzda, NATO doğrudan oklarını Çin'e yöneltiyordu.
İyi de neden?
Konu göründüğünün aksine DÜŞMAN tanımı altında bir dostluğu, paylaşımı barındırıyordu...
Haziran ayının ortalarında ajanslara bir haber düştü.
Muhtemelen bakılmadı bile.
Ancak her devleti her insanı ilgilendiriyordu. Mesele buydu ve sanılandan çok daha önemliydi. Haber "ABD'nin ulusal borcu, Cuma günü ilk kez 32 trilyon dolar seviyesini aştı. Borç 32 trilyon dolar seviyesine pandemi öncesinde yapılan tahminlere göre 9 yıl önce vardı..." cümleleriyle servis ediliyordu. Yapılan çalışma ve hesaplamalara göre ise kısıntılara rağmen ABD'nin borcu, 2030'da 50 trilyon dolar'a ulaşıyordu. Peterson Vakfı tarafından yapılan projeksiyonlara göre ABD'nin borcu gelecek 30 yılda 127 trilyon dolara çıkacak ve faiz maliyeti 2053'e kadar tüm federal gelirlerin yaklaşık yüzde 40'ına ulaşacaktı.
Bu rakamlara bakıldığında ortaya çıkan gerçek, ABD'nin dünyanın en borçlu ülkesi olduğu gerçeğiydi. Amerika Birleşik devletleri, İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'ndan sonra BORÇLANMA gazına bastı ve ayağını hiç pedaldan kaldırmadı.
Sarmal da giderek büyüdü. Hiç durmadı... ABD genel olarak DEVLET TAHVİLLERİ çıkartır bunları bankalara finans kuruluşlarına sigorta şirketlerine, kurumsal bireysel müşterilere ve YABANCI DEVLETELRE satar. Gelir kalemi budur. 32 trilyon dolar'lık borcun neredeyse 25 trilyon dolar'ı yabancı devletleredir. Burada birinci sırada Japonya görünse de hemen arkasından "DÜŞMAN" diye "RAKİP" diye tanıtılan ÇİN yer gelmektedir. ABD'nin toplam dış borcunun yaklaşık %18'i Japonya tarafından sağlanmıştır. Hemen ardından %16-%17 ile Çin gelmektedir.
Birleşik Krallık %6,5 ile üçüncü KÜRESEL SERMAYENİN yeni adreslerinden İrlanda ise %5'lik oranla Londra'yı takip etmektedir. Yaklaşık %4'lük oranıyla Lüksemburg da listede önemli yer tutmaktadır.
ABD tarafından çıkarılan tahviller düşük riskli ve geri ödemesi garanti olarak görüldüğü için ülkeler ve kuruluşlar tarafından tercih edilmektedir.
Bu kapsamda Çin oldukça ciddi oranda ABD tahvilini elinde bulundurmaktadır.
"DÜŞMAN" diye sunulan Çin, ABD'nin ekonomik dengesinde önemli yer tutmaktadır! Apple, Alphabet gibi büyük ABD merkezli şirketlerin İKİNCİ VATANI gibi gördükleri İRLANDA da TAHVİLLERE ilgi gösterdiği için listede sarsılmayan bir konumdadır.
İrlanda'nın göreceli olarak daha küçük ekonomik büyüklüğüne rağmen ABD'ye en fazla borç veren ilk 5 ülke içinde yer almasının sebebi, Apple, Alphabet gibi büyük ABD merkezli şirketlerin bu ülkedeki birimlerinin yüksek miktarda ABD tahvili almasından kaynaklanmaktadır.
Japonya, Almanya ve Çin net olarak BORÇ VEREN ÜLKELER listesinde en tepede yer almaktadır. ABD ise BORÇ alanlar içinde rakipsizdir. Buna rağmen öyle ya da böyle süper güç olarak kabul edilmektedir.
Artan BORCUN duracağı yeri de kimse kestirememektedir.
"Yolun sonunda ne var?" sorusuna da cevap bulmak zordur!
ABD'ye yakından bakıldığında içinden bir GÜÇ, ÇİN'İ ÖTEKİ yapmak istemektedir. Ve bu yönde kuvvetli adımlar atılmaktadır.
Sovyetler'in yerine artık ÖTEKİ olarak antitez olarak ÇİN gelecektir. Buraya kadar tamam. Ancak pazarlık ve rol dağılımı neyi getirecektir?
İşte bunu bilmiyoruz. Fakat bilinen bir şey var o da ABD bu borçla daha fazla gidemez.
Bu borcu ortadan kaldırmanın yollarını arayacaktır, arıyordur.
Muhtemelen buldular da...
ABD sadece sorumlunun kendi olmadığını, BORCU VERENİN DE risk altında olduğunu ortaya koyacaktır.
Bu PARA ödenecek bir miktar değildi. SİLİNMESİNDEN başka bir yol da yok. Muazzam bir salgınla mı, herkesi titreten bölgesel ancak etkisi büyük olan bir savaşla mı silinecek bilmiyoruz. Fakat silinecek...
ABD DERİN DEVLETİNİN BAŞKA GÜNDEMİ YOK!
OLAMAZ DA... Çünkü bu kendileri için ulusal güvenlik sorunu... Rusya'nın Ukrayna savaşı dahil sanki yaşanan bütün gelişmeler, büyük kurgudaki yola taş döşemekteler... 32 trilyon için yapılmayacak şey de yok! NET!
ABD'ye borç verenlerin de " Tamam tamam istemiyoruz ne olur bitsin" dedikleri gelişmeler kapıda... Ne olur ne yaşanır göreceğiz. Öyle ya da böyle göreceğiz...
NOT:
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın "Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, kafama göre birini bulursam belki bırakırım şeklindeki söyleminiz bile çirkin! Bırakacağınız kişi TESEV üyesi mi olmak zorunda..." sözleri CHP'deki kavgayı KÜRESEL tanım getirerek anlatıyordu. CHP'deki karışıklığa mücadeleye bu pencereden bakmak faydalı olacaktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.