ERGÜN DİLER

Kavanoz

Çok bilinen bir ÖYKÜ ile başlayalım... Siyaseti, CHP'yi, Kemal Bey'i anlamak için...
Anlayamadıkları yeni DENGEYİ anlamak için...
Olay Northwestern Üniversitesi'nde geçiyor... Kellog Scholl'da MASTER öğrencileri, sınıfta hazır ünlü Profesörü beklemektedir. Prof. Kapıdan içeri süzülür ve "Bugün zamanı verimli kullanmak konusunda birlikte bir çalışma yapacağız" diyerek sürprize hazırlık yapar...
Okulun SEÇKİN öğrencileri şaşkınlıkla birbirlerine bakarlar...
Prof. kürsüye yürüyüp, kürsünün altından kocaman bir kavanoz çıkarır. Sonrasında kürsünün altından yumruk büyüklüğünde taşları çıkarıp büyük bir dikkatle kavanozun içine yerleştirmeye başlar.
Kavanozun daha başka taş almayacağına emin olduktan sonra öğrencilerine döner ve "Bu kavanoz doldu mu?" diye sorar.
Öğrenciler kavanozun başka taş almayacağından emin oldukları için hep bir ağızdan "Doldu" diye cevaplarlar.
Profesör, "Öyle mi?" deyip ardından kürsünün altına eğilerek bir kova kırılmış küçük taş çıkartır. Mıcır yani... Bunları kavanozun içine yavaş yavaş döker. Sonra dikkatli şekilde sallayarak taşların arasından geçmesini sağlar. Öğrencilerine döner ve bir kez daha "Bu kavanoz doldu mu?" diye sorar.
Bir öğrenci kısık sesle "Dolmadı herhalde" diye cevaplar.
"Doğru" diyerek karşılık verir profesör... Yine kürsünün altına eğilerek bir kova kum alır ve tüm kum tanelerini taşların arasına doluncaya kadar yavaş yavaş döker. Hassasiyetle...
Tekrar öğrencilerine döner ve "Bu kavanoz doldu mu?" diye sorar.
Tüm öğrenciler hep bir ağızdan "Hayır" diye bağırırlar.
"Güzel" diyerek sevincini belli eden profesör, kürsünün altından bir sürahi su alır ve içi taşlarla dolu olan kavanoz ağzına kadar doluncaya dek suyu boşaltır.
Sonra öğrencilerine dönerek "Bu deneyin amacı neydi" diye sorar.
Uyanık bir öğrenci hemen "Zamanımız ne kadar dolu olursa olsun, daha ayırabileceğimiz zamanımız mutlaka vardır" diye atlar ve soruyu cevaplar.
"Hayır!" çıkışıyla karşılık verir profesör... "Bu deneyin asıl anlatmak istediği, eğer büyük taşları baştan yerleştirmezseniz küçükler girdikten sonra büyükleri kavanoza hiç bir zaman koyamayacağınız gerçeğidir..." Bu son tahlilde bir öykü...
Gerçek olduğu söylense de...
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin başına kabul etse de etmese de bir operasyon sonucu geldi. İSTANBUL'da KADİR Topbaş'a karşı kaybetmiş birinin, Deniz Baykal'a karşı zafer kazanması mümkün değildi. Normal şartlarda... Öyle de oldu.
ALMANYA'YA çok yakın medyanın günlerce süren manşetleriyle "GANDİ" tanımlamasıyla CHP'nin başına geldi. Aradan 13 yıl geçti. 13 seçim kaybedildi.
EN son kendi çıkıp ADAY oldu. Değişen bir şey olmadı.
Tarih tekerrür etti. AK PARTİ de Başkan Erdoğan da yine yeniden kazandı.
CHP'de bir şey değişti mi?
ASLA! Değişmesi mümkün değildi. Bunun KÜRESEL GEREKÇELERİNİ daha önce sıraladım...
ÖYKÜ'den kopmayalım...
Kemal Bey gelir gelmez teşkilatı tamamen değiştirdi...
Yani KAVANOZA suyu baştan doldurdu. Sonra BOŞ durmadı illere el attı. KUMLAR da tamamdı. Ardında yöneticilere geldi sıra. Hem Genel Merkez'de hem dışarıdaki isimleri tek tek rektifiye etti. CHP gibi rejimin bel kemiği olan partiyi baştan sona değiştirdi.
Kendisine ait bir oluşum meydana getirdi. Rakip olma ihtimali bulanan isimleri de Muharrem İnce örneğinde olduğu gibi tasfiye etti. Yerine BİLDİĞİ karakterler geldi. MICIR doldurma işlemi de tamamdı...
Her yenilgiden sonra PARTİ değişiyor ancak Kemal Bey'e daha da çok yaklaşıyordu. Tek güçlenen kendisi oluyordu!
Kılıçdaroğlu'nun asıl başarısı buydu. YENİLİRKEN GÜÇLENEN BİR İSİMDİ.
PARTİ ellerinin arasındaydı.
AVRUPA ile olan bağı da kendisine ayrıca bir motivasyon veriyordu! Yenilgilerle dolu 13 yıl sonunda kendisi dışında her şey değişiyor, fakat KAVANOZ'da bırakın BÜYÜK TAŞLAR'a sıradan küçük bir TAŞ'a bile yer kalmıyordu...
Koskoca CHP, Kemal Bey'i kayıtsız şartsız alkışlayanların partisi haline geliyordu. AZ bir başarı değildi bu. Etrafında TAŞ kıvamında kimse kalmamıştı. 13 yılda hepsini bir güzel temizlemişti. İçinde TAŞ'ı olmayan kavanozla 5 yıl sonraki seçimlerde Erdoğan'ı yeneceğini ilan ederek akılla izah edilmesi güç bir noktaya geliyordu...
Kemal Bey'in bu anlaşılmaz gibi görünen ancak TAŞ'tan arındırma olarak tanımlanan politikasını ıskalayan pek çok CHP'li vardı. Ve çoğu muhalifti. Centilmence DEVİRTESLİM bekleyen bu ekibe de şaşmamak elde değildi. CHP etiketi olan KAVANOZ'da size yer yoktu!
DOLUYDU! TAŞ'lar için yapılacak bir şey yoktu!
Ya başka KAVANOZ bulacaklardı ya da KAVANOZ'u devireceklerdi.
Deviremeyecekleri ortadaydı...
Kemal Bey bunu bildiği için devamlı MICIR ya da KUM TANESİ kıvamındaki ORTAKLARLA gidiyordu.
Yanına "TAŞ" almıyordu.
İstemiyordu da. Bunun sonucu olarak "6'lı masa olmazsa 16'lı MASA ile bu iktidarı yollayacağım" şeklinde herkesi gülümseten cümleler kuruyordu. Alkış da alıyordu!
Kimse çıkıp da "Kemal Bey, kavanozumuz ağzına kadar kum dolu! Karşımızda da DEV BİR KAYA misali Erdoğan var... Acaba biraz frene bassak mı! Abartmıyor muyuz?" diye hızı yavaşlatması gerektiğini söylemiyordu!
Devam...
Çin yönetimi, Rusya'dan petrol ithalatının Ukrayna savaşının başlamasından bu yana en yüksek seviyeye çıktığını duyurdu. Çin MAYIS ayında Rusya'dan 9.71 milyon ton petrol ithal etti.
Bu Şubat 2022'deki miktarın iki katından fazlaydı. İki ülke arasındaki ticaret 200 milyar dolara geliyordu! Stratejik olarak da büyük adımlar atılıyordu. SİBİRYA'NIN GÜCÜ PROJESİYLE Rusya yılda 50 milyar metreküp doğalgazı Çin'e yollayacaktı.
Sık sık yazdığım gibi KUZEY AKIM BORU HATLARI patlayınca AVRUPA ucuz ve güvenli enerjiden mahrum kalıyordu. İlginçtir; Avrupa'nın aldığı doğalgaz miktarı da 50 milyar metreküptü. Yani AB'nin alacağı ÇİN'e gidiyordu.
Paris-Brüksel-Berlin de ABD'nin yolunu tutuyordu...
PAYLAŞIM tüm hızıyla sürüyordu. Bütün bunların CHP için de bir anlamı olmalıydı. Sanırım pek ilgilenen yoktu...
İçine TAŞ almayan kavanozun dışarıdan gelen TAŞ'la kırılma ihtimali az değildi...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.