ERGÜN DİLER

Kuş’tan al haberi

EYLÜL'ÜN başları gibiydi. 6'lı masa toplantılarına devam ediyor, ancak heyecan dalgası oluşturacak bir açıklama yapılmıyordu.
Toplanıp toplanıp dağılıyorlardı. Kimse bir şey anlamıyordu. Bazı iyi niyetli isimler ise "Günü geldiğinde yer yerinden oynayacak" duygusuyla bekleyişlerini sürdürüyordu.
İşte bu esnada yine o isim ortaya çıktı.
BÜLENT KUŞOĞLU...
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, "Kemal Kılıçdaroğlu aday olmazsa masa dağılır" açıklaması yaptı. MASA sallandı.
MASA'nın bileşenleri daha doğrusu Meral Hanım tansiyonu yükseltti. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da genel başkan yardımcılarına, adaylık konusunda konuşma yasağı getirdi.
Yani Kemal Bey'in ADAY'lık konusundaki ısrarını bizler ilk olarak KUŞOĞLU'ndan duyuyorduk. Ve öyle de oluyordu. MASA dağılma aşamasına geliyor, son anda kulvara itiliyor, Kemal Bey'le seçime gidiliyordu. Sonuç malum...
Devam...
Gelen hezimetten sonra NORMAL olan 75 yaşını devirmiş CHP liderinin, kendi koltuğu için en uygun adayı seçmesi ve ona destek olarak partiyi güvenli limana taşımasıydı. Anlaşıldı ki KAPTANLIK kimseye bırakılmayacak kadar önemliydi. Yaşınız kaç olursa olsun bırakıp gitmesi zordu. Kemal Bey gelişmiş bir aklın yapacağı şekilde değişim ve dönüşümü kontrollü sağlayacağı yerde kim varsa suçluyordu!
Seçimin ardından parti vitrinini yenileyen ve parti örgütünü kendine bağlayan Kılıçdaroğlu, bir adım daha attı! 4 Haziran'dan önce atanan aralarında Tuncay Özkan, Erdoğan Toprak, Jeremy Rifkin, Ünal Çeviköz, Cevdet Nasıranlı, Rasim Bölücek, Nuşirevan Elçi'nin de bulunduğu 20'den fazla danışmanın görevini, 14 Haziran itibariyle sonlandırdı.
Bütün hataları etrafı yapıyordu, kendisini yanıltıyordu!
Bir rivayet...
Ünlü ABD'li Ford, bir gün bir toplantıdan çıkar ve yanına büyük bir gazetenin önemli bir muhabiri yaklaşır ve sorar...
- Sayın Ford imparatorluğunuzu neye borçlusunuz?
Henry Ford, otomobili halka indiren satın almasının yolunu açan büyük bir devdi...
Ünlü ABD'li işadamı düşünmeden cevap verir...
- YARDIMCILARIMA...
Şaşıran muhabir tekrar sorar...
- Peki ama siz koskoca Ford'sunuz neden böyle düşünüyorsunuz?
Henry Ford gülümser ve noktayı koyar...
-Ben yardımcılarımı, benden akıllı adamlardan seçerim ki bana yardım edebilsinler...
Kemal Bey, ne danışmanlarını ne yolunu ne de hedefini seçebiliyordu. Bunlar ortadayken de sık sık ekranlarda "Ben hiçbir göreve talip olmadım.
Hep davet edildim" diye konuşuyordu. 2010'da tam olarak kimin yaptığı belli olmayan bir operasyonla geliyor, yolu açılıyor ve sonrasında 13 yılda 13 seçim kaybediliyordu.
Ve hala "DAVET" alıyordu...
Garip değil mi bunlar!
Başta da yazdığım gibi Bülent Kuşoğlu sahne aldı... BBC'ye konuştu...
Dikkatle okunması gerekiyordu. Özellikle de İmamoğlu'nun... SİYASİ HAYATININ BİTME TEHLİKESİ VARDI ÇÜNKÜ...
Kuşoğlu şunları sıralıyordu:
"Özgür Özel de Ekrem İmamoğlu da Genel Başkan'a karşı daha dikkatli olmalılar.
Şimdiye kadar ikisi de adayız, demediler.
Yani her ikisi de Kemal Bey'in koltuktan kalkıp onları mı oturtmasını bekliyorlar? Adaylarsa, aday olduklarını resmen açıklarlar. Kurultay süreci de açıklandı, girerler, yarışırlar. Herkes görevine müdrik.
Ama eğer değişim istiyorsak, sorumluluk da almalıyız, bu sorumluluk aday olmayı gerektiriyorsa bundan da kaçmamalı.
Hem o anlamda, hem de aday olmak isteyen o sorumluluğu alsın...
Ama 'Kemal Bey gitsin, beni koltuğa oturtsun' öyle bir şey söz konusu değil herhalde, doğru değildir böyle bir şey.
Parti tüzüğüne de uygun değildir..." Kuşoğlu sonraki satırlarda da çok önemli bulduğum şu vurguyu yapıyordu:
"Adını koyalım, adaylık için en fazla adı geçen kişi Ekrem Bey... Ekrem Bey için bugün bir mahkeme süreci söz konusu.
Genel Başkan olabilir mi rahatlıkla? Olamaz, sıkıntısı var. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday olabilir mi? Sıkıntısı var..." Yani dengeler sürpriz bir şekilde sarsılmaz ve değişmezse, KEMAL BEY İMAMOĞLU'ndan da kurtulmayı istiyordu...
Ortada bir BABAOĞUL ilişkisi falan yoktu.
İmamoğlu zaten Meral Hanım davet ettiğinde rol almayıp gelen fırsatı kaçırmıştı. Şimdi artık o şansı da yoktu. Bir yanda değişen, yeni dengelere gebe dünya, bir yanda ise bunlara sırtını dönen YÜZDE 25 OY ( O da net değil) ile mutlu olan ve gerektiğinde bunun için kavga eden bir anlayış vardı...
CHP'de kılıçlar çekilmiş Kemal Bey kolladığı isimlerden yine "DAVET" almıştı... ADAY'dı...
KURULTAY'dan başka bir isim çıkamazdı! Kemal Bey yıllarca bunu ilmik ilmik örmüştü. Daha önce yazdığım gibi PARTİ yani CHP O'nundu. Geri alınması güçtü. Birileri "DUR" demezse CHP hızla eriyecek bütün şehirleri kaybedecek ve bölünecekti... Yolları açık olsun...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.