İmparatorluk
SEÇİMLER tamamlanınca birden bire tansiyon düştü. Erdoğan ilk kez seçim kazanmıyordu. Fakat büyük bir rahatlık ülkeye yayılıyordu.
Sakinlik her yeri sarmıştı... Peki neler oluyordu? Birkaç gündür bana en çok sorulan da bu!
Zaten anlaşılması gereken de bu...
Gelin konuşulmayanlara, anlaşılmayanlara bakalım...
Başkan Erdoğan, 28 Mayıs'ta sandıktan çıkınca yemin töreni MECLİS'te düzenlendi. Gitti yemini etti. Ardından saat 17:00 gibi BEŞTEPE'ye geçildi. Olan bitene buradan bakılmalıydı! Bütün soruların cevapları açık net olarak ortada duruyordu. Başkan Erdoğan ve eşi Emine Hanım el ele salonun ortasından geçerken, davetlileri selamlarken TÜRKİYE artık başka bir kulvara giriyor ve çok büyük OLDUĞUNU İLAN EDİYORDU. Başkan Erdoğan, tüm misafirlerine selam verirken 78 ülkeden gelen davetliler hazır orada bulunmaktaydı. Törene 21 DEVLET BAŞKANI ve 13 BAŞBAKAN katılıyordu. Türk Devletleri Teşkilatı, NATO ve İslam İşbirliği Teşkilatı da oradaydı.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'den Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev'e, Gabon Cumhurbaşkanı Ali Bongo Ondimba'dan Gine Bissau Cumhurbaşkanı Umaro Sissoco Embalo'ya, Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa'dan Karadağ Cumhurbaşkanı Yakov Milatoviç'e, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev'den, Kırgız Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sadır Caparov'a kadar pek çok lider ERDOĞAN'ı alkışlıyordu... ORTA ASYA'dan BALKANLAR'a oradan da AFRİKA'ya inen TÜRK GÜCÜ'nü temsil ediyordu gelen devlet adamları... Türkiye YENİ YÜZYIL'da buralarda olacaktı. TÜRK CUMHURİYETLERİ'den uzanan eli AVRUPA'nın güneyine, oradan da herkesin gelmek istediği ancak başarılı olamadığı AFRİKA'nın stratejik bölgelerine iniyordu!
Türkiye DIŞ POLİTİKADA bu EKSENDE ROLÜNÜ OYNAYACAKTI. Afrika çağın merkeziydi. Türkiye buralarda çoktan rol almaya, alan oluşturmaya başlamıştı. GÖREVE BAŞLAMA TÖRENİ'nde bu ilan ediliyordu... Ve Başkan Erdoğan BEŞTEPE'de adeta İMPARATORLUĞUN GERİ GELDİĞİNİ gösterdikten sonra ÇANKAYA'ya gidiyor misafirlerini CUMHURİYET'in kalbinde ağırlıyordu. Geçmişle geleceği birleştiriyor ve barıştırıyordu.
Ve çok ses getiren, getirecek olan KABİNESİNİ de ÇANKAYA KÖŞKÜ'ndeki yemekten sonra açıklıyordu.
Yabancı DEVLET ADAMLARINI ağırladığı salonun dışına çıkarak dünyaya çok anlamlı mesaj veriyordu.
PARADAN İSTİHBARATA, DIŞİŞLERİNDEN SİLAHLI KUVVETLERE kadar her yerde değişikliğe giderek YÜZYIL'a uygun bir format atıyordu.
İşte gelin biraz burasını açalım...
EN çok üzerinde durulan isimler, BATI MEDYASININ da ilgisinden belli olduğu gibi Hazine ve Maliye Bakanı MEHMET ŞİMŞEK, Dışişleri Bakanı HAKAN FİDAN, Savunma Bakanı YAŞAR GÜLER ve MİT MÜSTEŞARI İbrahim Kalın ile Merkez Bankası Başkanı olması beklenen Hafize Gaye Erkan'dı... Başkan Erdoğan YÜZYIL için ALL STAR 2023'ü kuruyordu. Bunu ilan ederken çok önemli bir hamle daha gerçekleştiriyordu.
Abdullah Gül Bey'i ağırlayıp birliği, beraber yol yürüme gerekliliğini de vurguluyordu.
Başkan Erdoğan gerektiğinde, zorunlu gördüğünde ısrar etmeyen ve makas değiştirebilecek kadar bilgili, öngörülü ve deneyimliydi... Daha önce de sık sık yazdığım gibi KÜRESEL EKSENLER arasında Erdoğan gibi GEÇİŞ yapabilen bir lider daha yoktu.
Gerektiğinde mücadele ediyor, kavga ediyor, tansiyonu yükseltiyor gerektiğinde ise oturup konuşuyor ve orta yol buluyordu. Başkan Erdoğan ÇANKAYA'ya giderek orada açıkladığı KABİNE ile DÜNYAYA sesleniyor ve "ABD ve İngiltere ile çatışmayacağız. Karşı karşıya gelmeyeceğiz. Ortak bir noktada buluşup yolumuza devam edeceğiz. Birlikte, yan yana olup sorunları aşacağız.
Geleceği birlikte inşa edeceğiz" diyordu...
Mehmet Şimşek hem ABD'yi hem İngiltere'yi çok iyi bilen bir isimdi. Hakan Fidan da aynı şekilde. MİT Müsteşarı olan İbrahim Kalın'ın ABD ile olan sorunları çözmedeki başarısı gizlenecek gibi değildi. Gelmesi muhtemel Hafize Gaye Erkan da BATI'da büyük kredibilitesi ve popülaritesi olan bir isimdi. Hepsi çok başarılıydı.
Daha ötesi dünyada bu isimleri tanımayan da yoktu.
Başkan Erdoğan bir yandan KÜRESEL SERMAYE ile temasa geçiyor ve geleceği inşa etmek için Mehmet Şimşek'e görev veriyor diğer yandan ise Hakan Fidan ile GÜVENLİKTEKİ ısrarını sürdürüyordu. Yaşar Güler ile de kararlılık mesajını eksiksiz veriyordu.
Büyük devletlerin büyük sorunları olur. Büyük olanlar çözüm de bulur! Türkiye tam da bunu yapmakta. Pandemi ve savaşla sarsılan dünyada tam merkezde olmanın verdiği avantajla yeni isimlerle KAZAKİSTAN'dan Güney Afrika'ya kadar uzanacağını dünya medyasının, NATO GENEL SEKRETERİ'nin önünde ilan ediyordu.
Dostluk, yakınlık, duygusallık gibi kavramları geriye itip DEVLET işlerinde sadece AKIL'a yer veriyordu...
Abdullah Gül'ü davet edip birlikte geleceği konuşmaları da bunun işaretiydi...
BEŞTEPE'deki görüntüleri Beyaz Saray da, Buckingham da, Kremlin de izleyip gereken mesajı alıyordu. Başkan Erdoğan bambaşka bir sayfa açıyor bambaşka bir hamle yapıyor bambaşka bir ufka yürüyordu. Yılların getirdiği birikimle, küresel dengeleri bilmenin keyfiyle, tecrübeyle, bilgiyle ve doğru kadrolarla yeni nesil ALGORİTMAYLA ilerliyordu...
CUMHURİYETİ büyüteceğini duyururken ÜÇ KITAYI kucaklıyor 85 milyonu bir arada tutarak hız yapacağını ortaya koyuyordu...
Yeni ERDOĞAN'a da yeni kadrolara da buradan bakmakta fayda vardı...
Erdoğan dünyanın tepesinde KAVGA eden İKİ EKOLLE de çatışmadan yürüyebileceğini gösteriyordu.
KABİNEDE bunun işaretleri fazlasıyla vardı. Bunu yapabilen ikinci bir isim de yoktu... İncitmek istemem ancak Kemal Bey ve CHP'nin bu olanları yapılanları bu aşamada anlama şansı hiç yoktu...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.