ERGÜN DİLER

Zikzak

UZUN zamandır olan biteni DIŞARIDAN anlatmaya çabalıyorum. Zor olan da bu. Yoksa içeriden figürler, karakterler, semboller üzerinden yol almak çok daha zahmetsiz. Uzun soluklu olmasa da giderseniz, ilerlersiniz.
GERÇEKTE OLANI veremeseniz de kat edersiniz.
Ancak KÜRESEL ÇAPTA ne olduğunu anladığınızda, çözdüğünüzde Türkiye'de de ne olacağını, olması gerektiğini ortaya koyma şansınız artar.
Açalım...
2022'nin 24 Şubat'ında Rusya'nın UKRAYNA'ya müdahalesini KÜRESEL BİR CEPHE olarak okudum. Öyle de aktardım.
"Hedef AVRUPA BİRLİĞİ" diye çok kez not düştüm.
Bunun ÇİN'e bakan tarafı da ABD'ye bakan tarafı da vardı. YENİ PAYLAŞIM YENİ KURGU üzerinden ilerliyordu. Çok kişi görmüyordu. Yoksa UKRAYNA savaşı pekala önlenebilirdi! İstenmedi. Rus ordusu ve silahı üzerinden AB'nin enerji kartı yani en zayıf olduğu yer yara aldı.
Amaç da birinci derecede buydu. Bunlar yaşanırken Türkiye yıllarca alınmadığı AB'nin kapısında değil, Rusya ile omuz omuza olacaktı. Öyle de oldu.
Bu şablon hayata geçince, gözler haliyle 14 Mayıs'taki seçimlere döndü.
Takip edenler bilecektir!
"KÜRESEL ÇAPTA kaybedenler nasıl Türkiye'de kazanacaktı? Bu mümkün mü?" diye soruyor ve "Asla mümkün değil..." diye cevaplıyordum. Gerekçeleri ve adımları sıralayıp...
14 Mayıs'taki seçimler İKİNCİ TURA kaldı.
Başkan Erdoğan, CNN'e röportaj verdi. Hem içerisini hem dışarısını yakından ilgilendiren çıkışlara imza attı... CNN'den Becky Anderson'a konuşan Erdoğan, "Batı'nın yaptığı gibi Rusya'ya yaptırımlar uygulayacağımız bir noktada değiliz. Güçlü bir devletiz ve Rusya'yla olumlu bir ilişkimiz var. Rusya ve Türkiye'nin mümkün olan her alanda birbirine ihtiyacı var" diye konuştu. Batı'nın da Moskova'ya yönelik politikasını değiştirmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, "Batı, Rusya'ya karşı dengeli bir yaklaşım sergilemiyor.
Rusya gibi bir ülkeye karşı dengeli yaklaşıma ihtiyacınız var. Örneğin, tahıl koridoru girişimi... Biz burada sadece Batı'nın çıkarlarını ve ihtiyaçlarını değil, Afrika ülkelerinin çıkarlarını ve ihtiyaçlarını da düşündük.
Bu bizim Başkan Putin'le olan özel ilişkimiz sayesinde mümkün olabildi" dedi.
Ve soru üzerine sözü İÇ SİYASETE GETİRDİ.
Ancak mesajı çok önemliydi:
Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye'yi Rusya'dan koparmaya çalışıyor...
Başkan Erdoğan bu sözleriyle aylardır yazdıklarımı onaylıyor, seçimin aslında KÜRESEL ANLAMDA nasıl bir ÇERÇEVEYE oturduğunu aktarıyordu. Kemal Bey, AVRUPA ile yürüyüp Türkiye'yi büyük olasılıkla MOSKOVA karşısındaki kutup'a dahil edecekti. Oysa Erdoğan bunun tersini yapıyordu. Enerji-turizmtarım- nükleer-askeri gibi pek çok alanda Rusya ile yakın duran bir TÜRK DEVLET anlayışı vardı. Kemal Bey seçimi kazandığında DEĞİŞECEK olan buydu.
Bunu bildiğim için de sık sık "KÜRESEL DENGELER BUNA İZİN VERMEZ" diye not düşmekteydim.
Türkiye'nin kapladığı alan çok önemliydi. AB, belki Türkiye üzerine basınç uygulayıp Putin'e yakın duran ANKARA fotoğrafını silmek isteyebilirdi!
Ancak o zaman da SIĞINMACI KARTI MASAYA GELİR AVRUPA BİRLİĞİ KENDİNİ DAĞILMANIN EŞİĞİNDE BULURDU. Yani KÜRESEL ÇAPTA BÜYÜK HAMLELER YAPAN BİR TÜRK AKLI sahnedeydi...
Zaten CHP'nin seçimden hemen sonra değişen anlayışı, MİLLİYETÇİLİK şapkası altında kendini göstermekteydi! CHP, AB'nin kendisine yeterince YARDIMCI olmadığını dile getiriyor "SIĞINMACILARI YOLLAYACAĞIZ" diyerek Paris-Berlin hattının uykusunu kaçırmaya niyet ediyordu. İKİNCİ TUR'UN EN BÜYÜK HAMLESİ BUYDU ASLINDA. Ancak aynı anda hem Rusya'ya hem AB'ye karşı tavır takınan bir Kılıçdaroğlu profili vardı ki; bu da KÜRESEL ÇAPTA dağılan rollerden haberi olmadığını göstermekteydi.
Aynı anda İKİSİNE KARŞI OLAMAZDINIZ.
Bilmiyordu belli ki...
Bilmediğiniz zaman da sandıktan çıkamazdınız!
Türkiye'de siyasete soyunan isimlerin son dönemini ele alsak bile ARAP BAHARI-SURİYEIRAK-AVRASYA-İPEK YOLU-ABD-ABİNGİLTERE ekseninde ne olup bittiğini anlamış ve çözmüş olması gerekiyordu.
Doğru yöne doğru hamleyi yapamayan ne ekonomik olarak ne siyasi olarak ne de askeri olarak öne çıkabilirdi. Kemal Bey en küçük bir basınçta "Ben AVRUPACI değilim. Ben AMERİKANCI değilim..." diyerek rotayı ÇİN'e kırıyordu... "SANA SÖZ BAHAR GELECEK" diye yollara dökülen Kemal Bey'in seçimin ertesi günü rotayı şaşırıp dozu artırıp MİLLİYETÇİ kesilmesi gibi... Sağlıklı bir koordinat sunmuyordu maalesef...
Rusya, AB'nin kaderini AVRASYA'da değiştirirken Çin de ORTA ASYA'ya çıkarma yapıyordu. Hiroşima'da G7 ZİRVESİ'NİN yapıldığı gün, Çin-Orta Asya Zirvesi düzenleniyordu. Çin lideri Cinping, burada Pekin'in bölgeye yönelik planlarını ve projelerini paylaşıyordu.
Cinping, "Çin, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan ile kalkınma stratejilerini koordine etmeye ve bu ülkelerin modernleşmesini teşvik etmeye hazır.
Bu zirve, altı ülkenin ekonomik kalkınmasına ve canlanmasına yeni bir ivme kazandıracak. Bölgesel barış ve istikrara güçlü bir pozitif enerji verecek." dedi. Çin, RUSYA'nın arka bahçesine dalıyor ve gelecek için adımlar atıyordu.
Yani herkes kendine düşen rolü yerine getiriyordu.
SİYASİ VE EKONOMİK parselizasyon hızla devam ediyordu. Herkes kendi İTTİFAK NOKTASINA dönüyordu. Kemal Bey'in TEK BAŞINA bunu çevirme şansı hiç yoktu.
Olamazdı da. Anlamadıkları buydu... Kazanmaları bu şekilde büyük sürpriz olurdu.
Ancak en ince detayların hesaplandığı KÜRESEL LİG'de sürprize yer yoktu.
Maalesef...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.