Gizemli pelerin
ALIŞKANLIKLARIMIZ değişmiyor. Bütün olan bitene isimlerden ya da en fazla olaylardan bakıyoruz.
Oysa geçen gün de altını çizdiğim gibi, EKOL'ler ve onların fikirleri önemlidir.
Düşünceden daha etkili daha büyük silah yoktur. Bizim en büyük yanılgımız ideolojilerle uğraşıp DÜŞÜNCEYİ ve getirmek istediği sistemi pas geçmemizdir.
Başkan Erdoğan, yıllardır iktidarda.
Kemal Bey'i defalarca sandıkta yenmeyi başardı. Ancak CHP lideri bu seçimde ısrarla aday'lıktan vazgeçmedi.
"SEÇİLECEK ADAY" diyenleri de yola getirmeyi bildi. Kemal Bey'in ısrarı da vazgeçmemesi de önemliydi.
Kimse konuşmasa da arkasındaki güç "YÜRÜ" diyordu. Doğal mı? Son derece... Kılıçdaroğlu'nun MASA'yı kurması ve hedeflerini açıklamasından sonra takip edenler bilecektir sık sık meydana gelen KOALİSYONU "AVRUPA RUHU" olarak nitelendirdim.
İsimlere derinlere inmeden Kemal Bey'in savunduğu KÜRESEL DEĞERLERİ buraya taşıdım. Eski AK PARTİLİ isimlerin MASA'da olması da masaya gelemeyenlerin destek vermesi de bu nedenleydi. Bu EKOL rakip olarak karşılarında engel olarak Başkan Erdoğan'ı görmekteydi...
Dün bir dostum paylaştı.
Yazılmaya başlanmış. Ben de devam ettireyim...
Kemal Bey ABDİNGİLTERE- ALMANYA üçgeninde dolaştı. Doğruydu.
Dünya bu ÜÇGEN'den yönetilirdi. O da iktidara gelebilmek için bu yolda kilometre yapmak istedi.
"300 milyar dolar buldum" diye slogan atsa da aslında olan biteni anlatmıyordu. Kim neden nasıl para veriyordu?
Bilmiyorduk. Veriyor muydu?
Görmüyorduk!
Devam...
Sanırım 2021'di...
Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında bir konuşma yaptı. Demokrasilerin ülkelerin ekonomik anlamda büyümesine çok pozitif bir etkide bulunduğunu öne süren Acemoğlu, şunları söyledi:
"Diktatörlükler hiçbir zaman kendi başlarına gitmiyorlar.
Ekonomik krizler içinde...
Ekonomik krizler çoğu zaman demokrasiye yol açıyor. Ve buna rağmen, bu zorluklara rağmen demokrasiler bu katkılarda bulunuyor..." Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden ekonomist Acemoğlu hem CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu hem de Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ı ziyaret etmişti diye hatırlıyorum... CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 3 ARALIK 2022'de VİZYON TOPLANTISI yapmış, orada Jeremy Rifkin'den Prof. Dr. Daron Acemoğlu'na kadar bir takım önemli isimler boy göstermişti.
Açalım...
MONT PELERİN TOPLULUĞU...
... Kurucuları arasında Friedrich Hayek, Frank Knight, Karl Popper, Ludwig von Mises, George Stigler ve Milton Friedman yer almaktadır. İfade özgürlüğünü, serbest piyasa ekonomisini ve açık bir toplumu savunur. Mont Pelerin'in temeli, 1947'de Friedrich Von Hayek tarafından atıldı. Uluslararası Ticaret Örgütü'nün çalışmaları kapsamında gerçekleştirilen buluşma sonrası ortaya çıktı.
Adını da zirvenin gerçekleştiği İsviçre'nin Mont Pelerin köyünden aldı. Buluşmada buradaki Hotel du Parc'ta gerçekleşti. Başlangıçta, Acton-Tocqueville Topluluğu olarak adlandırılacaktı. Ancak Frank Knight, gruba iki "Roma Katolik Aristokrat" adının verilmesini protesto etti. İsim değişti!
Kurucuların dışında Maurice Allais, James M. Buchanan, Ronald Coase, Gary Becker ve Vernon Smith gibi isimler ile FED BAŞKANLARI ve çok sayıda BAŞBAKAN yer almaktaydı. Merkez bankaları da... Ekonomistlerin yanı sıra, filozoflar, tarihçiler, entelektüeller ve iş liderlerinden oluşan uluslararası bir kuruluştu yani... NOBEL ödüllü pek çok isim aralarında bulunmaktaydı.
Özellikle 1980'den sonra başlatılan rüzgarla fikirleri düşünceleri sistemleri dünyayı kasıp kavurdu. Herkes bu gücün, akımın karşısında eğilmek zorunda kaldı. ABD başkanlarını getiren rüzgarın da sahibi bu EKOL'dü... Piyasainsan- özgürlük-üretim-hukukadalet- devlet-sınır rekabetsiyaset gibi pek çok unsurun tanımını tekrar yapıyor ve önemli marka üniversitelerde taban buluyordu.
Yanlış hatırlamıyorsam 2011'de Daron Acemoğlu STANFORD'taki MONT PELERİN buluşmasında "BÜYÜK SAPMADAN MAKRO-EKONOMİK
DERSLER" başlıklı bir konuşma gerçekleştiriyordu.
Kemal Bey'in DANIŞMANLIĞINI yapan Jeremy Rifkin de bu EKOL'e uzak bir isim değildi. Kemal Bey'in danıştığı diğer isimler de.
Aslında biz bu EKOL'ü ÖZAL'la tanımış olsak da ilk kez Cem Boyner'in kurduğu YENİ DEMOKRASİ HAREKETİ'nde bütün olarak gördük. Boyner'in partisi kabaca AÇIK TOPLUM, ÇOĞULCULUK, SERBEST PİYASA ve ÖZGÜRLÜK gibi kavramlarla yürüme niyeti gösteriyordu. Oluşumun içinde Asaf Savaş Akat da Kemal Derviş de Kemal Anadol da bulunmaktaydı. Çok sayıda iş insanı da... HAREKET yürümeyince aynı akıl daha sonra AK PARTİ ile yoluna devam etti. Ancak biz isimlerle uğraşıp gerçekte ne olduğunu anlamadık. DÜŞÜNCEYE değil de polemiklere baktık, stratejiye değil de, tartışmalara odaklandık... Kemal Derviş zaten krizlerden sonra Türkiye'nin tanıdığı bir isim olacaktı. Karşılarında bulunan başka bir güç tarafından yakın arkadaşı olan Dominique Gaston Andre Strauss-Kahn gibi tasfiye edilecekti.
Konu uzun ve derin...
14 Mayıs, Türkiye'nin giydiği elbiseden mutlu olmayanlarla elbiseden vazgeçmeyenlerin mücadelesi olacaktı. Sık sık yazdığım gibi Erdoğan operasyonlardan sonra EKSEN değiştirmek zorunda kalmış ve şimdi bulunduğu yerden mücadelesini vermişti.
Başkan Erdoğan kendi partisinin içindeki görünmeyen gücü fark edince tasfiyelere başlamıştı. İsimlere gerek yok...
Bu ayrışma gerçekleşince bu kez Kemal Bey'in liderliğinde yeni MASA kuruluyordu.
MASA'ya sığmayan çok önemli isimler ise dışarıdaydı.
Ancak SOROS diye tabela yaptığımız o DÜŞÜNCE o FREKANS o AKIM Erdoğan'a karşı çıkıyordu...
Tabi biz olan biteni sloganlarla geçiştiriyor gerçekte olanı ıskalıyorduk.
Bilek güreşi bu çerçevede yaşanacaktı... 14 Mayıs buydu... Kemal Bey'in "İngiltere'den 300 milyar dolar buldum" demesini de buradan okuyun. Erdoğan'ın sert eleştirisini de...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.