ERGÜN DİLER

Hesaplaşma

KARMAKARIŞIK ilişkileri, bilinmeyen güçleri, görünmeyen sihirbazları tanımlamak, anlatmak kolay değil. GİZEMLİ ilişkiler asla ve kat'a medyada yer almaz.
Dengeler ve bağımlılık, buna izin vermez. Yine çok önemli gelişmeler olmakta... Yine sürpriz adımlar atılmakta.
Olan biteni kısaca özetleyip Türkiye'ye gelelim.
Mehmet Şimşek üzerinden...
Charles, medyada PRENS olarak bir alan bulurken KRALİÇE öldü ve yerine geçti. Önüne konan dosyalara bile imza atamayan bir figür algısı için SARAY'da operasyon başladı.
6 Mayıs'ta TAÇ giyecek olan KRAL, daha ilk günlerinde BECERİKSİZ görüntüsüyle servis edildi. Aradan bir süre geçti. Sular duruldu. Kral Charles, ilk resmi ziyaretini FRANSA'ya yapacaktı. Ancak ülke karışıktı. EMEKLİLİK YASASI nedeniyle sokaklar, eylemcilerden geçilmiyordu.
Şartlar müsait olamayınca Kral Charles ilk resmi gezisinde rotayı ALMANYA'ya kırdı. Bir güç bir odak, KRAL'ın Paris'e gitmesini önlüyordu yani...
Macron, PARA SİHİRBAZLARI tarafından önü açılarak iktidara getirilen bir isimdi. Şimdi EMEKLİLİK YASASI ile başı dertteydi.
Fransa sokakları yanarken, o geri adım atmıyor hatta atlayıp uçağına ÇİN'e gidiyordu. Peki ne oluyordu?
Açalım...
Hafızalarımızı biraz tazeleyelim... Macron, 2017 ve 2022 seçimlerinde kazanarak iktidara yerleşti. Fransa Mali Suçlar Savcılığı (Le Parquet National Financier) medyada "MacronLeaks" ve "McKinsey skandalı" olarak anılan DOSYAYI açtı. Cumhurbaşkanı Macron ve ekibinin, daha önce haklarında vergi kaçaklığı nedeniyle de soruşturma açılan Amerikan danışmanlık firması McKinsey ile olan ilişkilerini ve ihaleleri verme koşullarını araştıracaktı. McKinsey, Türkiye'ye de yabancı değildi.
Arkasında dev ailelerin olduğu bir oluşumdu...
Neyse Macron geliyor ve ilk yaptığı iş de EMEKLİ FONLARI için masa kurmak oluyordu. Paris'in göbeğinde 21 FON kuruluşu ile birlikte toplantı yapılıyordu. Başrolde kim vardı?
Elbette BlackRock ve Larry Fink... Macron ülkesinin parasını Fink'e vermeyi istiyor ve adımını atıyordu. Macron ısrarlıydı. Daha önce eski Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın danışmanı olarak çalışan BlackRock'un Fransa Başkanı Jean-François Cirelli de işin içine çekiliyordu.
Bir de Fransız liyakat nişanı olan 'Legion of Honor' verilmesi bardağı taşıran son damla oluyordu. İşin ilginç yanı tartışılan isim olan BlackRock'un Fransa Başkanı Jean-François Cirelli'nin bir eli de bilin bakalım neredeydi?
Evet! McKinsey'de... Orada da üst düzey görev yapmış bir isimdi. Etkiliydi! Yollar da patron da aynıydı.
Devam...
Sanırım Türkiye'de çok az kişinin bildiği bir konu vardı!
BlackRock gibi bir devin CEO'su olan Larry Fink çok bilinmese de Jeffrey Epstein ile çok yakındı.
Hatta ABD'de bazı önemli isimler "Epstein, Fink'e bağlıydı.
Talimatları doğrudan onda alırdı" diye de konuşmaktaydı.
Larry Fink, Macron üzerinde ve Fransa'da bu kadar ayrıcalıklı olunca bunun KÜRESEL POLİTİKALARA yansıma ihtimali de beliriyordu. Fransa Devlet Başkanı Macron, üç günlük ziyaret için Çin'e gitti.
Çin lideri Cinping ile görüştü.
"Kendimizi Çin'den uzağa itemeyiz. Sırtımızı dönemeyiz.
Bağlarımızı koparamayız" dedi. Yani ÇİN ile AVRUPA'yı birbirine bağlayan güçlü noktaları canlandırıyordu. Macron Çin'e elini uzatıyor, Cinping de bunu havada yakalıyordu.
Çin lideri kolay kolay kimse ile PEKİN dışında görüşmezken Fransız yatırımlarının olduğu Guangzhou'da bir araya geleceklerdi. Bu bile ÇİN'in AVRUPA'ya, FRANSA'ya ne kadar bağlı olacağını gösteren önemli bir hamleydi.
AUKUS'u düşünecek olursanız Fransa'nın, ABD-İNGİLTERE-AVUSTRALYA tarafından projenin dışına itilmesini hesaba katacak olursanız atılan adımın önemi daha iyi anlaşılacaktı...
BlackRock'tan devam edelim. Larry Fink'i hedef alanlardan biri de George Soros'tu.
Soros, Wall Street Journal için kaleme aldığı yazısında, dünyanın en büyük para yöneticisi BlackRock'ın Çin'e yatırım yapmasının müşterilerinin paraları ve ABD'nin güvenlik çıkarları için risk oluşturabileceğini dile getirdi. Soros, "Milyarlarca doları Çin'e yatırmak trajik bir hata. BlackRock'ın müşterileri muhtemelen para kaybedecek ve daha da önemlisi ABD ve diğer demokrasilerin ulusal güvenlik çıkarları zarar görecek" değerlendirmesinde bulundu. Ünlü para sihirbazı Soros, öncesinde Financial Times'te kalem oynatıyor ve "BlackRock'ın yol haritası iyi izlenmeli" diye not düşüyordu.
VARLIK yönetiminin şeffaf ve hissedarların ortaklıklarına uygun yapılması gerektiğini söylüyordu.
Soros her yazısında olduğu gibi yine Cinping için "Dünyadaki açık toplumlar için en tehlikeli düşman" tanımını yapıyordu.
Soros'u Başkan Biden'ın yanına koyunca Trump'la yaptığı kavgaları hatırlayınca hatta "APTAL" demesini akıllara getirince, ABD içindeki büyük mücadeleyi görüyorduk.
Bunun her yere nasıl sirayet ettiği de Macron üzerinden de Çin üzerinden de ortadaydı.
ABD içinde koca bir yapı AİLELERİN baskısıyla ÇİN'i İKİ BÜYÜKTEN BİRİ yapmak istiyordu. ABD DERİN DEVLETİ'NE göre ise aslında istenilen "TEK BÜYÜK OLSUN o da ÇİN" felsefesi geçerliydi.
Trump başkan seçildiğinde Alman Der Spiegel önemli bir kapağa imza atmıştı. Birkaç kez de yazmıştım. Kapaktaki 4 lidere yani Trump-Putin-Erdoğan- Cinping'e dur diyecek yok mu şeklinde bir çağrı yer alıyordu...
Soros'un AVRUPA RUHU ve onunla gelen EKOL'ü bunların karşısındaydı. Bunun ABD'deki odağı DEMOKRATLARDI.
Obama'ydı, Biden'dı. Trump indirilse de hedef gösterilen diğer üç lider güçlü bir şekilde yoluna devam etmekteydi. Soros'a rağmen Macron, McKinsey ile anlaşıyor Eric de Rothschild de "Gerekirse para almadan Macron'a yardım edin" talimatı veriyordu... Macron'un eşi de eşinin ilk eşi de Rothschildler ile çalışmaktaydı... İşte bu mücadele günlerdir yazdığım gibi Jeffrey Epstein ve ilişkileri üzerinden de okunabilirdi.
KÜRESEL SAVAŞIN ABD'yi nasıl kemirdiği ve gücün ÇİN'e nasıl taşınmak istendiği görülebilirdi. 14 Mayıs'a giderken de Başkan Erdoğan BATI'yı tamamen karşısına almamak için Mehmet Şimşek hamlesini yapmak ister gibiydi. 14 Mayıs çok önemliydi. Bu nedenle "Sonuçları KÜRESEL olacak" diye yazmaktayım... ABD ile ÇİN arasındaki mücadeleye AVRUPA'nın katıldığı zaten ortada. 14 Mayıs bizim ne yapacağımızı gösterecekti.
Nerede duracağımızı görecektik.
Olaylara böyle bakınca bir OY'un bile ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmaktaydı... Daha önce de yazdığım gibi MUHALEFET KÜRESEL OLARAK
KAYBENLERİN yanındaydı...
Bakalım...
İzleyelim...
NOT: Macron'un Pekin'e indiği gün BlackRock'ın Paris'teki ofisi işgal ediliyordu!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.