ERGÜN DİLER

384 gün

TAKİP edenler bilir. 6'lı Masa 384 gün önce toplandı. Kemal Bey oluşmasına öncülük etti. Ben o tarihten bu yana daha 'fol yok yumurta yokken' "KEMAL BEY ADAY OLAMAZ" diye çok kez yazdım... MASA'nın yaslandığı KÜRESEL ve yerel motifleri aktardım. Bileşenlerinin ayrı ayrı parametrelerini buraya taşıdım. Ve her defasında Kemal Bey'in bir şekilde aday olamayacağını buna gücünün yetmeyeceğini de ekledim... Öncelikle "KÜRESEL DENKLEMDE CHP nereye düşüyor" diye baktım. Arkasından da 15 Temmuz'dan sonra değişen TÜRK DEVLETİNİN tercihlerine göz gezdirdim. Bu iki faktörü bir araya getirmeden YORUM yapmanın manası yoktu. Herkes yapıyor diyebilirsiniz. Haklısınız.
Yaptılar da ne oldu... Dünyadan haberleri yok...
384 günlük periyotta MASA'yı konu aldığım yazılarım bir kısmında "SÜRPRİZE HAZIR OLUN" diye de not düştüğüm oluyordu.
Kimi zaman 1960 darbesi ve arkasındaki YABANCI GÜÇ ODAKLARINI kimi zaman 1971 muhtırasını ve perde gerisindekileri, kimi zaman da 28 Şubat'ı ve Abdullah Gül Bey'in nasıl seçildiğini aktarmaya gayret ediyordum. Tarihin en önemli seçimine gidilirken, KÜRESEL sonuçları olacağı için KRİZLERE hazır olun uyarısı yaptım. Sık sık...
MASA'daki oyuncuların ortak paydasında genel bir sıkıntı olmasa da KÜÇÜK ANCAK ETKİLİ frekanslarda titreşim çok ama çok fazla oluyordu. Bu titreşim bütün CUMHURBAŞKANLIĞI seçimlerinde de yaşanan sorunun nedeniydi! Bu olayları benim gibi kimsenin yazmadığını biliyorum.
Olabilir. Ancak ABD-İNGİLTERE-ALMANYA bizim her seçimlerimize kesinlikle müdahale ederler. Ettiler de. Ankara'daki DEVLET zafiyet gösterdiğinde at koşturdular. Şimdi o şansları yok.
Yine de etkililer elbette. Ancak en azından içeride fırtına koparmaya güçleri eskisi kadar yetmiyor. Ama hepsi var! Ve Ankara-İstanbul hattında...
İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth sanırım iki kez Türkiye'ye geldi.
Biri Bilderberg ÇEŞME için diğeri ise Abdullah Bey Cumhurbaşkanı seçildikten sonra. Ziyaretinde Bursa'ya da yer verdi. Eşiyle ULU CAMİİ 'yi ziyaret etti.
Caminin içinden de fotoğraf verdi. Bu fotoğraf 15 Temmuz Kalkışması'ndan sonra İKİ DEVLET arasındaki yakınlığı artıran güç oldu. Kalkışma yaşanınca yardıma koşan ilk devlet İNGİLTERE'ydi. Ankara- Londra arasında eskisinden daha güçlü bir bağ oluşmuştu artık...
15 Temmuz'un sonuçlarından biri de NATO'nun ABD'nin ALMANYA'nın ve AVRUPA'nın dışarı itilmesiydi. Ankara mıntıka temizliği yapıyor, İngiltere de elinden geldiğince yardım ediyordu. Türkiye ile aynı anda AVRUPA'ya veda ediliyordu. Başlayan ayrışma artık net olarak görülmekteydi. Meral Hanım'ın partisini kurması MHP ile sürtüşmesi de bu döneme denk gelmekteydi. KÜRESEL dengeler sarsıldığında içeride bunların çıplak gözle görülebilecek sonuçları olurdu. İYİ PARTİ sahne almaya hazırlanırken, AK PARTİ de sıkıntı yaşıyor ve tasfiyeler gerçekleşiyordu.
Ahmet Davutoğlu Bey istifa ediyor ve 6'lı MASA'nın üyelerinden biri oluyordu. Ali Babacan gibi...
Türkiye'nin 15 Temmuz sonrasındaki hamlesi, Londra'nın BREXIT operasyonu AVRUPA merkezli KÜRESEL bir sarsıntı meydana getirdi.
Ve bu devam etmekteydi...
MASA'nın kurulması Erdoğan'a karşı muhalefetin tırmanması eski AK PARTİLİ isimlerin MASA'ya yakın durmasının nedeni KÜRESEL anlamda yaşanan format değişimiydi.
Ancak sık sık buraya taşıdığım gibi ANKARA'da İKİ ÇELİK ÇEKİRDEK bulunmaktaydı.
Bunlar MİLLİYETÇİ partilerdi.
Abartarak yazmam gerekirse siyasetteki KAYYIMLAR gibiydi bunlar. İstemedikleri sonuçlar alınmazdı. Alınamazdı. 17-25 Operasyonlarından sonra 7 Haziran 2015 seçimlerine gidiliyor ve orada AK PARTİ- MHP yakınlığı doğuyordu. Meral Hanım da partisini kuruyor diğer tarafa MASA'ya oturuyordu. Böylece denge sağlanıyordu. 6'lı MASA genel itibariyle içinde barındırdığı akımlar, fikirler, eğilimler nedeniyle KÜRESEL SERMAYEYE yakın bir duruş sergiliyordu.
Uzak değillerdi. Bu SIR da değildi zaten. Ancak CUMHUR İttifakı tam ters bir kutuptaydı. DEVLETİN GÜÇLÜ OLDUĞU bir modelle güçlü bir sesle yürümek istiyordu. "Kemal Bey'in aday olması hatta BAŞKAN seçilmesi ülkedeki GİZLİ KOD'ları aşındıracak" diyen çok isim vardı.
Yani Kemal Bey aday olur ve seçilirse TÜRKİYE'nin yönü değişecekti. KÜRESEL SERMAYEYE, AVRUPA'ya, NATO'ya yakın bir noktaya park edilecekti. Oysa ANKARA ve 15 Temmuz'dan sonra oluşan YENİ DEVLET anlayışı buna şiddetle karşıydı. Kemal Bey'in gitmek istediği rota ile ANKARA arasında küçücük bir uyum bile yoktu. Bunu net olarak gördüğüm için de "KEMAL BEY ADAY OLAMAZ" diye sık sık yazıyordum. Sadece tespit yapıyor ve bunu paylaşıyordum. KÜRESEL açıdan da Kemal Bey'in işi zordu.
Dünya genelinde AVRUPA kaybederken, desteklediği CHP lideri burada nasıl aday olacak ve nasıl kazanacaktı? Bence Meral Hanım biraz da bunu söylüyordu.
"KAZANACAK ADAY" ve "KUMAR MASASINDA değiliz" derken, "NOTER MİYİZ" çıkışı yaparken buna işaret ediyordu.
Hem dıştan hem içten kaynaklanan sorunlar nedeniyle seçilemeyeceğini anlatıyordu. Ancak CHP lideri dinlemiyordu. Ona fısıldananlara göre de kazanacağını düşüyordu.
İYİ PARTİ lideri bunu gördüğü için "Apoletleri çıkaralım" çağrısında bulunuyordu. Kılıçdaroğlu anlar gibi yapıp yoluna devam ediyordu...
İlginçti CHP lideri, Merkez Bankası'nın, TÜİK'in, SADAT'ın, Milli Eğitim Bakanlığı'nın, ET ve SÜT Kurumu'nun kapısına dayanıyordu. Kapılar genelde açılmıyordu ancak dayanıyordu.
Açamadığın kapıya gitmek de neyin nesiydi. Gidiyordu...
CHP liderinin keskin olduğu diğer konuda BELEDİYE BAŞKANLARININ ADAYLIĞINA GEÇİT VERMEMESİYDİ... Ben sadece bu hafta ismi yazdım. Ve yazımın yayınlandığı sabahta kendisi ilk kez konuştu. "Görev verilerse yapmaya hazırım" dedi. Kimse açık konuşmasa da asıl istenen isim MANSUR YAVAŞ'tı. Gerekçesi vardı. Mansur Bey'in hiçbir dernekle-vakıfla-cemaatle-kulüplesermaye yapısıyla-organizasyonlarlakuruluşlarla teması yoktu. Mansur Yavaş'ın adaylığı DEVLETİN Kemal Bey'in rotasına kadar savrulmasının önüne geçme isteğinin göstergesiydi. Meral Hanım bunu biliyordu. Söylemese de biliyordu. İşin garip yanı Kemal Bey de tıpkı Abdullah Gül Bey gibi biliyordu. Hem 6'lı MASA sakinleri hem Abdullah Bey, MANSUR YAVAŞ ismine net olarak karşıydı.
Çünkü Kemal Bey ile Türkiye'nin oturacağı rota, Mansur Bey'le gideceği yerden farklıydı. Yani CHP'li olmak yetmezdi.
Bütün bu ince ayrılıklar MASA'nın dağılmasının önünü açtı. Meral Hanım da İÇERİDE ve DIŞARIDA karşılık bulmadığını düşündüğü Kılıçdaroğlu ile yolları ayırdı. CHP lideri adaylığını açıklayabilir ısrarını sürdürebilir.
Mümkün. Siyaset bu. Ben perde arkasındaki dengeyi aktardım. Meral Hanım, İmamoğlu ve Yavaş ismini söyledi. Orada işler nasıl akacak göreceğiz. Mansur Bey olmazsa bir başkasını aday gösterirler mi bilemem. Ancak olacaksa da FREKANS AYNI OLACAKTIR.
NET. Kemal Bey ısrar ederse de başka başka engellerle karşılaşacaktır. NET.
Durum şimdilik bu... Bakalım izleyelim...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.