YAŞADIKLARIMIZ, öğrendiklerimiz bize gösterdi ki BÜYÜK GÜÇLER, hedef ülkelerde istedikleri sonucu her zaman olmasa da alabilmekte.
Türkiye'de de bunun sayısız örneği bulunmakta.
Hepimiz özellikle son dönemde "Batı, Erdoğan'ın karşısına kimi çıkaracak?" sorularını duyuyoruz.
Kimi zaman cevap veriyor, kimi zaman da susuyoruz. Ancak bu fısıltılarla da olsa konuşulan bir gerçek. Tarihi var çünkü.
6'lı MASA'nın AVRUPA ile yakınlığını zaten çok kez yazdım.
Ancak medyaya yansımasa da bir kitle "ABD, Erdoğan'ın karşısında ne yapacak? Kimi çıkaracak?" diye sormadan edemiyor. ABD'ye ya da AVRUPA başkentlerine giden siyasiler de bu gizli gündemi besliyor...
Adım adım gidelim... Rusya'dan başlayalım... Türkiye'ye gelelim...
Putin, Federal Meclis'e yönelik yıllık konuşmasını yaptı.
Aslında ULUSA SESLENİŞ gerçekleştirdi. Putin uzun konuşmasının bir yerinde, "Sovyet ekonomisinin son dönemlerinde nasıl sorunlarla karşı karşıya kaldığını hatırlıyoruz. SSCB, piyasa ekonomisi yaratmaya başladı ve Batı ülkeleri de bunun örneğiydi. Onların ekonomi modelini kopyalamak yeterli olacak gibi görünüyordu. Ya sonunda ne oldu? Ekonomimiz, bir hammadde kaynağıymış gibi Batı'ya bağımlı hâle geldi. Bunun sebebi belli:
Yeni oluşan Rus iş çevreleri çabucak kâr elde etme peşindeydi.
Sermaye (OLİGARKLAR) Batı'ya para akıttı. Bu trendi geri çevirmek yıllarımızı aldı.." dedi.
Yani Sovyetler'i yıkan ELİTLERİ ve ele geçirdikleri sermayeyi anlatıyordu. Putin, konuşmasının pek çok yerinde ELİT kelimesini kullanıyordu. Rus liderin tüm konuşmasını özetleyen ise şu cümleydi: Rusya açısından zorlu ve dönüm noktası olan bir zamanda, dünyada önemli değişikliklerin yaşandığı bir zaman diliminde konuşmamı yapıyorum...
Bizim ıskaladığımız da, Türkiye de konuşulmayan da buydu.
Bütün tartışmaların boyu kısaydı.
İçerideki çekişme gerçekte olanı bize anlatmaya yetmiyordu...
Dünya değişiyordu Putin bunu ilan ediyordu. Tam bu arada Münih Güvenlik Konferansı oluyor ve Soros da orada sahne alıyordu...
Bireyin özgürlüğünü DEVLETTEN önde tutan KÜRESEL EKOL'ün bilinen oyuncusu Soros, Hindistan ile ilgili bir parantez açıyordu. Bu yeni bir adımdı!
Rusya'nın Ukrayna'ya müdahalesi Macron'un da defalarca söylediği gibi benim de yüzlerce kez yazdığım gibi AVRUPA'ya operasyondu. Savaş başlayınca Washington ve Avrupa birlikte Rusya'ya karşı YAPTIRIM kartını açtı. Bu dönemde BJP lideri Narendra Modi'nin Hindistan'ı farklı bir yöntem izledi. Türkiye gibi... Modi, Washington'un tekliflerini her defasında geri çevirdi.
ABD'nin Rusya'nın petrol alımına ilişkin yaptırımlarına meydan okudu. Türkiye gibi... Rus silahlarına tıpkı Türkiye gibi ilgi gösterdi.
2024'te seçime gidecek olan Hindistan'da MODİ her şartta favori... Bölünmüş ve rotası belli olmayan muhalefetin MODİ'yi zorlayacağı pek düşünülmüyor. Ancak geçtiğimiz ay Modi'ye ve onun kilit mali destekçisine açık bir Anglo-Amerikan saldırısı başlatıldı. Orada da buradaki gibi iktidara yakın işadamları hedefti.
Karanlık bir Wall Street finans firması olan Hindenburg Research, borsaya kote şirketlerde yolsuzluk veya dolandırıcılık aradığını ilan etti.
CIA ile yakınlığı bilinen şirket, rotayı HİNDİSTAN'a kırdı.
Hindenburg, OCAK ayında Adani Group'un başkanı ve Asya'nın en zengin adamı olduğu söylenen Hintli milyarder Gautam Adani'yi hedefe oturttu.
Adani aynı zamanda Modi'nin en büyük finansal destekçisiydi.
Hatta gizli iktidarın ADANİ olduğu söyleniyordu... Adani'nin servetinin, Modi'nin Başbakan olmasından bu yana büyük ölçüde arttığı da bir gerçekti.
Offshore hesapları, vergi cennetleri ve hisse senedi manipülasyonu iddiaları peş peşe geldi. 24 Ocak tarihli Hindenburg raporundan sonra Adani Group şirketleri, 120 milyar doların üzerinde kayba uğradı. Adani Group, Hindistan'ın en büyük ikinci holdingiydi!
Devam...
Rusya'ya yönelik NATO yaptırımlarına katılmayı reddeden ve Soğuk Savaş döneminden beri katı tarafsızlık ilkesini koruyan Modi, RUS PETROLÜNE YÖNELDİ! Rusya, Irak ve Suudi Arabistan'ı geride bırakarak Hindistan'ın en büyük ham petrol tedarikçisi konumuna yükseldi.
Hindistan mesela Aralık ayında Rusya'dan günde 1.2 milyon varil ham petrol satın aldı. Bu, bir önceki yıla göre 33 kat fazlaydı. Dahası vardı! Hindistan aldığı RUS petrolünün önemli bir kısmını RAFİNE ediyor ve ucuzdan aldığı petrolü RUSYA'ya yaptırım uygulayan AVRUPA'ya satıyordu. Sudan ucuza aldığı petrolü RAFİNERİLERİNDE 24 saat işleyip yolluyordu. ŞAKA GİBİ DEĞİL Mİ! Büyük de para kazanıyordu. Aynı dönemde ÇİN bile Rusya petrolüne mesafeli durmak zorunda kalırken, MODİ hız yapıyordu. Ukrayna savaşı başlamadan önce Hindistan, Rusya'nın ham petrolünün sadece yüzde 1'ine talip oluyordu.
Savaşın başlamasından sonra bu rakam YÜZDE 28'e çıkıyordu.
Hiçbir ülke Rus petrolüne böylesine abanmıyordu. Modi durmuyordu. Rus gübreleri, ay çiçek yağı ve diğer ürünleri de eklersek, Hindistan'ın Rusya'dan yaptığı ithalat bir yıl öncesine göre yüzde 400'den fazla artıyordu.
Hindistan'ın piyasa değerine göre en büyük şirketi olan Reliance Industries Ltd'nin, son derece indirimli Rus petrolü satın alarak yoluna devam ettiği herkesin bildiği bir SIR'dı. Jamnagar'da kapasite olarak dünyanın en büyük rafinerisine sahip olan Reliance, RUS petrolüne ev sahipliği yapıyordu. İşin garip yanı, Reliance'ın Başkanı Mukesh Ambani, BM 2030 Yeşil Gündemi için ham petrol ve gazın sona erdirilmesinin önemli bir destekçisi olan Davos Dünya Ekonomik Forumu'nun Yönetim Kurulu'nda yer alıyordu...
Para sihirbazı olarak bilinen Soros, MÜNİH GÜVENLİK KONFERANSI'nda konuşuyor ve "Modi hesap verecek Hindistan'a demokrasi gelecek" diyordu. Soros yüklendikçe MODİ'nin etrafındaki tüm siyasiler ve güç odakları SOROS'u lanetliyordu. Ülkelerine kast eden bir düşman olarak görüyorlardı. Herkesin bildiği adımlar tekrar güncelleniyordu. Ve SOROS orada da yeniliyordu...
Putin'in ELİTLER diye geçiştirdiği, PARANIN SAHİPLERİ Rusya'dan sonra Türkiye'de olduğu gibi Hindistan'da da yenilecek gibiydi... Soros'un birlikte hareket ettiği EKOL buralarda zafere gidemiyordu. Ulaşamıyordu. Bu nedenle ENGEL olan isimler, anında DEMOKRASİ KARŞITI OLUVERİYORDU.
"BEŞLİ ÇETE, OFFSHORE hesapları, borsada operasyon, küçük yatırımcıyı koruyacağı" gibi çıkışlar güncelliğini sürdürürken Erdoğan'ı tasfiye etmek için kurulan 6'lı Masa üzerinden garip bir şekilde Hindistan'a kadar uzanan benzerlik göze çarpıyordu. Soros da bunun altını çiziyordu! Trump döneminde başlayan HİNDİSTAN'ın öne çıkması UKRAYNA savaşı ile hız kazanıyor, ucuz Rus enerjisiyle ÇİN'e alternatif oluşturuluyordu.
Operasyon yine AVRUPA'ya yönelikti... ABD, Ukrayna'dan İKİNCİ BİR İSRAİL de meydana getirince son adım da atılmış olacaktı... Bu şartlarda 6'lı Masa nasıl kazanacaktı... KÜRESEL EKOL'ün PARA ile oynama sanatı artık karşı tarafın da en büyük kozuydu. Bu nedenle zorlanıyorlardı... Olacaklara buradan bakmakta fayda var.
Tabii bence...