Makro-Çip
GEÇTİĞİMİZ günlerde Stanford'lu mühendis arkadaşımla oturduk. Uzun uzun dünyanın geldiği ve gittiği yeri aktardı. Rusya- Ukrayna Savaşı, pandemi, artan fiyatlar, bölgesel gerginlikler, içerideki tansiyon derken sanırım asıl oyuncuyu gözden kaçırıyorduk. Önceki gün ABD Başkanı Biden, belki de göreve geldiği günden bu yana en önemli imzayı attı. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden, yerli yarı iletken üretiminin artırılmasına yönelik 52,7 milyar dolarlık devlet desteği öngören "Çip ve Bilim Yasası'nı" imzaladı. Biden törende "Çip endüstrisinin geleceği Amerika'da" ifadesini kullandı. İmza için de "Nesilde bir kez gelen yatırım fırsatı" tanımı yaptı. Micron, Intel, Lockheed Martin, HP ve Advanced Micro Devices şirketlerinin CEO'ları ile çok sayıda siyasi isim de törende hazır bulundu.
Son dönemde, ABD- TAYVAN- ÇİN üçgeninde olup bitenleri izliyoruz ya. Bu gerginliğe de ÇİP üzerinden de bakmalıydık...
Hatırlayanlar olacaktır. Bir dönem peş peşe yazdım...
Taiwan Semiconductor Manufacturing Company, yani TSMC... Bu şirket 1987'de kuruldu. Bir süre sonra dünya devi oldu. Küresel oyuncu denildiğinde ilk akla gelen isimdi. APPLEQUALCOMM- NVIDIAADVANCED MICRO DEVICES-MEDIA TEK-MARVEL TECHNOLOGY GROUPSTMICROELECTRONICS- BROADCOM gibi devler müşterileridir.
ÇİP uçaklardan İHASİHA'lara- buzdolabından otomobillere-fırınlardan kalp cihazlarına, bilgisayarlardan akıllı telefonlara kadar hayatın tamamen içindedir. Görmediğimiz bilmediğimiz fark etmediğimiz komutandır!
O yönetmektedir. Eğer bir ürünün her şeyini kendiniz yaptığınız halde ÇİP size ait değilse, söyleyecek çok sözünüz yoktur. Ne uçak kaldırabilir, ne de fırında yemek pişirebilirsiniz...
Taiwan Semiconductor Manufacturing Company, yani TSMC'nin kurucusu olan özel bir isim vardı...
MORRIS CHANG...
Hong-Kong'da büyüdü.
ABD'ye HARVARD'a gitti. Orada bir yıl kaldıktan sonra MAKİNA MÜHENDİSLİĞİ için MIT'e yani Massachusetts Institute of Technology'ye geçiş yaptı. Doktorasını da STANFORD'da tamamladı. Sylvania Semiconductor'da işe başladı. Sonra hızla yükselen Texas Instruments'a geçti. Pek çok önemli ABD'li şirkette görev aldı. Sonra ülkesine döndü. Şimdi DEV olan Taiwan Semiconductor Manufacturing Company'yi kurdu. Yani KÜRESEL EN BÜYÜK OYUNCU olan şirketin arkasında aslında ABD vardı. Şirketin en önemli müşterisi ABD'li şirketlerdi. Ürettiklerinin yarısından fazlasını ABD alıyordu. Çin ve AVRUPA BİRLİĞİ bu konuda çok zayıftı. Rakamlar şişirilse de ÇİN ihtiyacı olan ÇİP'lerin sadece yüzde 6-7'sini üretebiliyordu. AB daha da zayıftı.
KÜRESEL MÜCADELE sürerken silahlar gemiler füzeler denizaltılar gündeme gelirken son tahlilde son sözü söyleyecek olan ÇİP'ti... Iskalıyorduk!
Bu da herkeste yoktu.
EN büyük 10 üreticinin ilk 6'sı ABD'liydi. Kalanların da büyük ve derin ilişkisi bulunmaktaydı. Yayınlanan önemli raporlara göre ÇİN'in bu seviyelere gelmesi için en az 3 trilyon dolar ayırması gerekiyordu. Daha önce Taiwan Semiconductor Manufacturing Company'nin ABD'ye gidip orada büyük bir üretim tesisi kuracağını yazmıştım. INTEL büyük oyuncuydu ve orada TAYVANLI dostunu bekliyordu...
Olası bir ÇİN saldırısında Taiwan Semiconductor Manufacturing Company'nin imha edilmesi gerektiğini söyleyen ABD'liler bile vardı. TAYVAN demek ÇİP demekti çünkü.
Çip üretim kapasitesinin yaklaşık yüzde 75'i, yüksek jeopolitik gerilimlere önemli ölçüde maruz kalan bir bölge olan Doğu Asya'da yoğunlaşıyordu.
Bu da gerilimi anlamak için önemli bir ipucu veriyordu. Bu nedenle TAYVAN'da kolay kolay bir şey olmazdı.
Olursa bir el anında bu ŞİRKETİ vurarak ÇİN'e geçmesini engelleyecekti.
Çok konuşulmasa da TAYVAN dünya üzerinde her 100 ÇİP'in 53'ünü üretmekteydi. Çin ekonomisini bitirecek etkili bir oyuncuydu. Stanfordlu dostumun altını çizdiği gibi "ÇİP'in kadar büyüksün" sözü yabana atılamazdı. Mesela merkezi TAYVAN'da olan ÇOK ULUSLU diğer bir dev FOXCONN'du ve Çin'de faaliyet gösteriyordu.
Mesela APPLE buna bağlıydı... ÇİP dediğimiz küçük ebatlı büyük oyuncu her şeyi değiştirebilecek bir güce sahipti.
Bu ayın başında TAYVAN'a inen ve ziyareti çok ses getiren ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, "Sizi asla yalnız bırakmayacağız.
Amerika'nın Tayvan'la dayanışması bugün hiç olmadığı kadar büyük önem taşıyor. Biz de buraya bu mesajı getirdik..." diyordu.
Pelosi'den sonra gelen 5 kongre üyesi de aynı şeyleri söyledi...
ÇİP üzerinden okuduğunuzda bile dünya ve Türkiye dengelerini görmek mümkündü.
2023'e giderken Kemal Bey'in kesin bir dille adaylığını açıklayamaması, 6'lı masanın bir adayla sahne alamaması kafaların karışık olduğunu gösterdiği gibi özellikle AVRUPA kaynaklı güçlerin burada bir isim üzerinde anlaşamadıklarını ortaya koymaktadır...
Dünya genelinde petrolgaz- çip üzerindeki bilek güreşinin siyasi gölgesi kesinlikle buraya düşecektir. Ancak bu gölgenin Türkiye'yi şimdiki rotasından döndürmesi hiç ama hiç kolay değildir...
DERİNLERDE gidişatı durdurmak ve döndürmek isteyenler kolları sıvasa da...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.