SIK sık yazdığım gibi ÇARŞI KARIŞTI...
Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Temel Karamollaoğlu ve Gültekin Uysal bir masa inşa etti.
Ve bu masa ile Başkan Erdoğan'a karşı bir ittifak meydana getirdi. Hedef 2023'te Erdoğan'ı indirmekti. Önce nerede nasıl buluşacakları, sonra da kim nasıl oturacak tartışmaları başladı. Son tahlilde YUVARLAK MASADA karar kılındı.
Macaristan örneğini daha önce yazdım. Oraya dönmeyeceğim. Ancak MASADAN sağlıklı bilgi aldığım için son iki haftada birkaç kez "MASA DAĞILACAK... MASADAN ADAY ÇIKMAYACAK" diye ısrarla not düştüm...
Buraya döneceğiz ancak konuya geniş bakmakta fayda var...
Rusya-Ukrayna savaşının tam gaz ilerlemesi, Ruslar'ın Polonya ve Bulgaristan'a doğal gaz sevkiyatlarını durdurma kararı alması, RUBLE'siz işlem yapmak istememesi, AVUSTURYA'nın bu hamleye karşı rest çekip "BİZ ALMIYORUZ" demesi, Almanya'nın sürpriz bir adım atarak ABD'nin Ramstein Üssü'ndeki toplantı öncesinde UKRAYNA'ya GEPARD HAVA SAVUNMA TANKLARI verileceğini açıklaması, Osman Kavala hakkında verilen karara içeriden dışarıdan tepki yağması, muhalefetin sert dille Ankara'ya yüklenmesi, Lavrov'un yine NÜKLEER tehdidi diline dolaması ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun ADAYLIĞINI AÇIKLAMASI ve MASAYI devirmesi gibi pek çok olay üst üste geldi.
Rusya - Ukrayna savaşı taşları yerinden oynatıyordu.
Oynatmaya devam da edecekti. Ursula von der Leyen de "Avrupa için Rus fosil yakıt dönemi bitti" sözleriyle işin gideceği yeri işaret ediyordu.
Hem ekonomik olarak hem siyasi olarak hem de askeri olarak garip gelişmelerin yaşanacağı bir döneme giriyorduk.
Dünyanın tümü bundan etkilenirken, Türkiye'nin bunun dışında kalma ihtimali SIFIR bile değildi! Dünya ekonomik krizle birlikte büyük bir savaşa da ev sahipliği yapmakta. Kontrol edilmediği takdirde büyüme ihtimali çok fazla olan bir kriz karşımızda durmakta...
Türkiye'nin takınacağı tavır da alacağı pozisyon da çok değerli. Bu içerideki basıncı artıracaktır. Siyaseten de bunu göreceğiz zaten...
6'lı masanın Kemal Bey'in sözlerinden sonra bir anlamı kalmadı. Ali Babacan'ın "Demokrasi ve Atılım Partisi, önümüzdeki seçimlere kendi adıyla, kendi şanıyla, kendi logosuyla girme kararını almıştır. Ülkemiz için, demokrasimiz için hayırlı olsun" çıkışı da masanın dağıtıldığının diğer bir işaretiydi. Kemal Bey'in grupta yaptığı konuşmanın üzerine, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün OSMAN KAVALA kararını "UTANÇ VERİCİ" olarak değerlendiren sözlerinin gelmesi, SEÇİM STARTININ VERİLMESİ ANLAMINA GELİYORDU. Osman Kavala kararı da uygun bir zemin oluşturmuş ve masadaki sandalyeler tek tek çekilmeye başlanmıştı. 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Gezi Parkı davasında iş insanı Osman Kavala'ya ağırlaştırılmış müebbet diğer sanıklara ise 18'er yıl hapis cezası verilmesine tepki göstermesi ve "Gözyaşlarımı katledilen hukuk sistemi için akıtıyorum" çıkışı da zamanlama açısında önemliydi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Ya bana katılın ya da yolumdan çekilin" resti BAŞKAN ADAYLIĞI için attığı önemli adımdı...
6'lı masayı beklemeden, görmeden... Kemal Bey "Ortaklarım ne der?" diye düşünmeden masaya yumruğunu vurdu. Kemal Bey, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın önünü tatlı tatlı kesmek için "Başkanlarım bir dönem daha hizmet edecek" açıklaması yapmıştı. Yavaş polemiklerin dışında kalmaya özen gösterse de İmamoğlu "Ben sorumluluğumun farkındayım. Kendimi taca ya da auta atmıyorum..." şeklinde ilgili yerlere ilgili mesajları yolluyordu. EN çok oy aldığını da ısrarla söyleyerek...
Bir de 6'lı masanın muhafazakar üyeleri vardı!
Onlar da ANADOLU'dan ciddi tepki alıyordu. Sıkıntı içlerinde büyüktü. Pek dışarı taşmasa da durum kritikti. Masanın dağılması kaçınılmazdı. Öyle de oldu.
Takip edenler bilecektir!
"MASA'dan ADAY ÇIKMAYACAK. Asıl aday daha sonra sahne alacak. 6'lı ittifak da onu takip edecek..." şeklinde yazdım. Kemal Bey MASANIN ADAYI DEĞİLDİ. Yaşı gereği katılacağı son seçimdi.
Bunu değerlendirmek istiyordu. Haklıydı. İsteği anlaşılabilirdi. Masanın diğer isimleri de aday olmayacaktı.
Bir araya gelip bir isim üzerinde de ANLAŞMA imkanları yoktu. BENCE O İSİM HAZIRDI. BEKLİYORDU. Herkes MASA ile ilgilenirken bir akıl onu dışarıda FRESH bir şekilde tutuyordu. 6'lı masa için özel ve gizli anket yapanları bir kenara koyalım!
Kemal Bey burada ŞANSLI görünmüyordu. Yedek de kalmak istemiyordu. "Gel bakalım Muharrrem" diyebileceği bir aday yoktu bu kez karşısında. ÖN aldı.
ADAYLIĞINI yeterince açık ifade etti. KÜRESEL GÜÇLERİN GÖLGESİNİN BURAYA NASIL DÜŞTÜĞÜNE BAKINCA Kemal Bey'in AVRUPA için de doğru bir aday olduğunu düşünmüyorum. Yani AVRUPA'nın Kemal Bey ısrarı yok! Rusya'nın başlarına geçirdiği ÇUVALDAN sadece ve sadece TÜRKİYE'nin desteğiyle çıkabileceklerini biliyorlar. 2023'te her ne olursa olsun ERDOĞAN karşısında varlık gösterebilecek bir isim tasarlıyorlar. Bu daha önce pek çok kez kaybeden KEMAL BEY değildi.
Rusya'nın UKRAYNA'ya girmesi önce AVRUPA'yı sonra da görüldüğü üzere 6'lı masayı dağıttı. Bu basınç sürecek başka sürpriz gelişmeler de yaşanacaktı. Aylardır bir araya gelmek için uğraşan MASA başka bir ismin arkasına kurulacaktı. Yeni KÜRESEL SİSTEM pandemiye rağmen savaşa rağmen hemen gelemiyordu... Bu sıkıntıları daha da büyütüyordu.
Muhalefet bu sıkıntının en çok yaşanacağı yer olacaktı...
İzleyin görün...