MACARİSTAN'DA Viktor ORBAN'ın SEÇİMLERİ KAZANMASI ve Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier'in Rusya politikasıyla ilgili açıklamaları günlerdir yazdıklarımın altına imza atılması gibiydi. Macaristan BATI Bloku'nda olan bir ülke. AB ve NATO üyesi...
Ancak Başbakan Orban bu eksene sığan bir lider değil. Farklı...
Aslında Başkan Erdoğan gibi ABD eski Başkanı Trump gibi en sancılı konuları açık ve net bir ifadeyle dile getirebilen bir isim. Orban, ALMANYA'nın en büyük gazetesi olan BİLD'e ilan verdi ve "AVRUPA İMPARATORLUĞU'na karşıyız" dedi... "Evlilik, kadın ile erkek arasındadır. Çocuklarımızı rahat bırakın" diyerek de üyesi olduğu sistemin ÇARKLARINA karşı dikiliyordu! Orban'ın can düşmanı KÜRESEL AKLIN önemli ismi olan SOROS'tu. George Soros, Orban gibi Putin'i de sevmiyordu. "Avrupa Birliği de Rusya da yıkılacak. Mesele hangisinin önce yıkılacağı..." diyerek geleceği gösteriyordu.
Rusya'nın UKRAYNA'ya müdahalesi de ÖNCE YIKILAN AVRUPA OLSUN hamlesiydi! Zaten kaç zamandır anlatmaya çalıştığım da buydu. Mesele iki ülke arasındaki bir mücadele değildi. Dünyanın yeni sistemine geçilmesi için TASFİYESİ düşünülen KITA'nın düşürülmesiydi!
Yani AVRUPA'nın...
Orban, seçimlerden yaklaşık bir hafta önce ABD eski Başkanı Trump'a mektup yazdı.
Kampanyada Macaristan'a gelerek kendisine destek olmasını istedi. 2010'dan beri iktidarda olan Orban ve Macar Yurttaş Birliği Partisi (Fidesz), karşısındaki 6'lı blokla mücadele ediyordu.
Orban'ın karşısına çıkan koalisyonun adayı Peter Marki-Zay, ülkenin Batı ile zedelenmiş ittifaklarını yeniden kurma sözü veriyordu. Marki-Zay, Orban'ı Avrupa, ABD ve NATO'daki müttefiklerine ihanet etmekle suçluyordu.
EKİM ayından itibaren fiyatları sabitleyen ORBAN, AVRUPA'nın aksine enflasyonla mücadele ediyor ve zafere koşuyordu. Orban, SOROS ile mücadele ederken TRUMP'a hayrandı. Donald Trump da her defasında desteğini açıklıyordu.
Orban'ı "güçlü ve herkes tarafından saygı duyulan bir lider" olarak nitelendiren Trump, "Başbakan olarak yeniden seçilmesi için tam desteğime ve onayıma sahip!" ifadelerini kullanıyordu.
Orban 2019'da Beyaz Saray'da Trump'ı ziyaret etti. Trump, Macar liderin kendisi gibi biraz tartışmalı bir isim olduğunun altını çizse de "Birçok farklı şekilde muazzam bir iş çıkardığını" belirterek takdirini gizlemiyordu. Trump'ın aksine, ABD Başkanı Joe Biden, Orban'a mesafeliydi.
Biden, 9-10 ARALIK'ta sanal Demokrasi Zirvesi düzenliyor, 100'den fazla ülke katılırken AVRUPA BİRLİĞİ'nden davet edilmeyen tek ülke MACARİSTAN oluyordu. Viktor Orban 6'lı ittifakı mağlup edince teşekkür konuşmasında doğrudan BRÜKSEL'i hedef alıyor ve "ZAFERİMİZ ORADAN DA GÖRÜLDÜ" diyordu. Zaten daha önce Bild'e verdiği ilanla AVRUPA İMPARATORLUĞU istemediğini ilan ediyordu.
Yani konu konuşulanların çok ötesindeydi...
Buradan ALMANYA'ya geçelim.
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier, Moskova ile ilişkilerde hata yaptıklarını dile getirerek Putin yönetimindeki bir Rusya ile ilişkilerin bir daha asla eskisi gibi olmayacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, ZDF televizyonunda katıldığı programda Putin'i "Sığınağına gizlenmiş bir savaş kışkırtıcısı" olarak nitelendirdi. İlişkilerin asla ve kat'a bir daha eskisi gibi olmayacağını ilan etti.
Ve sonra benim kaç kez yazdığımı hatırlamadığım noktaya geldi! "RUSYA'yı, Avrupa güvenlik yapısının içine almak dahil pek çok konuda yanımızda görmek istiyorduk. Başarısız olduk..." Rusya ile iyi ilişkiler içinde olduğu için zaman zaman sert eleştiriler alan Frank-Walter Steinmeier "Putin'in 2022 yılında, emperyal hayalleri ve emperyal çılgınlığı uğruna ülkesinin siyasi, ekonomik ve ahlaki anlamda çöküşünü göze alabileceğini biz ve ben düşünmedik. Bu yanlış tahminimiz de acı gerçeğin bir parçası" sözleriyle adeta günah çıkarıyordu.
Sözü KUZEY AKIM- 2'ye getiriyor ve "Kırım'ın ilhak edildiği 2014'te bu projeyi bitirmeliydik..." diyordu... Konuşmasının içinde kalan gizli manşet ise her zamanki gibi çok kişinin gözünden kaçıyordu.
Putin'in 2001 yılındaki Putin ile aynı kişi olmadığını ifade eden Steinmeier, "Süreç içinde bir şeyler oldu" diyerek SARSILAN DÜNYA DENGELERİNİ
AÇIKLIYORDU...
Avrupa ve özellikle Almanya RUSYA'yı yanına alarak enerji ve ordu açığını kapatmayı düşünmekteydi.
ABD'ye karşı başka türlü bir başkaldırı mümkün değildi. Bunu en iyi görenlerin başında ise İNGİLTERE gelmekteydi. ABD'de TRUMP uyanışı hızlandırmıştı. ABD açısından RUSYA HAMLE YAPMAZSA, AVRUPA YARIN ABD'Yİ YUTACAKTI... YANİ AVRUPA'DA AVRASYA'DA AFRİKA'DA VE ORTA ASYA'DA ABD OLAMAYACAKTI! BU ÇÖKÜŞTÜ.
Washington işte bu ihtimali PUTİN ile değiştirdi, ortadan kaldırdı.
Steinmeier'in "YANILDIK" dediği nokta buydu! Rusya ile bütünleşmelerinin önüne geçildi. Putin'i EMPERYAL SEMBOL olarak görürken de arkadaki güce işaret ediyordu.
Trump da ABD de Viktor Orban da Putin de AVRUPA İMPARATORLUĞU istemiyordu. Oyunun ve momentumun sahibi de Washington'du. Gözden kaçırılan buydu. Bu süreçte TÜRKİYE de kendi pozisyonunu ilan edecekti. Bu nedenle mesele Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı olarak açıklanamazdı.
Bu görünen kısımdı!