ERGÜN DİLER

Genleşme!

TÜRKİYE'NİN KÜRESEL EKOL'ün ciddi baskısıyla karşılaştığı ve buna direndiği SIR değil.
Avrupa kökenli bu baskının pan zehiri ise KÖRFEZ'di. Türkiye de şimdi aşağı indi.
Hem bu yeni çerçeve hem Rusya-Ukrayna gerilimi dünyanın çatısındaki savaşın yansımalarından başka bir şey değildi.
6 partinin bir araya gelerek Erdoğan dönemini bitirmek için anlaşması da...
İsteyen bütün bu olaylara içeriden bakar.
Sözüm yok. Ancak sağlıklı olan ve doğru rotayı gösterecek olan koordinatlar sınırlarımızın dışındadır...
Küresel EKOL'ü sırtlayanlar yanlarına NATO'yu da almış gibi durmakta. Dünya tarihinin en büyük askeri ittifakı en büyük siyasi planları hayata geçirmiştir. Gösterilen silaha değil arka plandaki akla ve amaca bakın... Türkiye bu sıkıntıları çok çekti.
Dün de bugün de.
Son yıllarda içeride oluşan türbülansın ana aktörlerinden biri NATO'ydu. Çok konuşulmuyordu.
Sovyetler Birliği yıkılırken George Soros'lar, Viktor Rothschildler, Henry Kissingerlar hep oradaydı. Ve Putin'in de sistemi yıkan Gorbaçov'un da söylediği gibi NATO DOĞU'YA DOĞRU TEK BİR ADIM BİLE ATMAYACAKTI... Verilen söz buydu!
Ancak gelişmeler bunun tam tersiydi!
Sovyetler yıkılınca daha sonra Putin de göreve gelince NATO genleşmeye başladı...
Önce VARŞOVA PAKTI üyesi olan Macaristan-PolonyaÇek Cumhuriyeti NATO'ya katıldı.
Durmadı devam etti.
Bulgaristan-Estonya- Letonya-Litvanya- Romanya-Slovakya- Slovenya-Arnavutluk- Hırvatistan-Karadağ- Kuzey Makedonya ile üye sayısı 30'a çıktı... Haritayı önünüze aldığınız zaman AVRUPA ile RUSYA arasına bir AIRBAG konulduğunu görürsünüz. Bu ilerideki SAVAŞA hazırlıktan başka bir şey değildi.
Rusya içeriden çökertilemediği zaman sıra günün birinde silahlara gelecekti. UKRAYA meselesi de böyle okunmalıydı!
Yeni üyeler AVRUPA'nın can simidiydi! Ukrayna da...
Kremlin'e giden en kestirme yol KİEV'den geçerdi.
Putin bunu bildiği için "NATO ile AVRUPA ile savaşamayız. Karşı koyacak gücümüz yok. Ancak Ukrayna NATO'ya alınırsa başka da seçeneğimiz yok... Kimsenin kazanamayacağı bir savaş başlar..." diyordu.
KÜRESEL EKOL önce UKRAYNA'yı siyaseten kontrol ediyor ve RUS yanlısı isimlere iktidarı kapatıyordu.
Renkli devrimlerin sonucu yani...
Putin ve daha doğrusu DERİN RUSYA, KÜRESEL EKOL'ün kendilerini biçmek istediğini biliyordu. Bunlara göre DÜNYAYI İKİ KUTUPTAN çıkarıp yönetmek en doğrusuydu.
Trump'ın temsil ettiği, Erdoğan'ın omuzladığı, Putin'in nefes verdiği YAPILAR, önlerinde engeldi. Çökertilmeliydi.
Bu mücadele Nisan'da Macaristan'da ORBAN, Fransa'da da Macron üzerinden tekrar yaşanacaktı.
Türkiye'de de 6 parti ile Erdoğan-Bahçeli cephelerinden...
Fransa'daki CUMHURBAŞKANLIĞI seçimlerinde Macron'un karşısında etkili bir blok vardı. Marine Le Pen ve sürpriz aday Eric Zemmour giderek alanı genişletiyordu.
Valeri Pecresse da SAĞ söylemin kalesi gibiydi.
Bu isimlerle birlikte Fransız Komünist Partisi'nin adayı Fabien Roussel'in büyük ortak özellikleri vardı: HEPSİ ABD ve NATO KARŞITIYDI...
Seçimin KOD'u belliydi yani...
Erdoğan ve Bahçeli'nin NATO'ya mesafeli durdukları SIR değildi. LİBERALLER ise AB-ABD-NATO üçgeninde soluk alıp veriyordu. Trump kenarda olmasına rağmen önceki akşam Eric Zemmour'la 40 dakika görüşüyor ve "Kendin gibi ol. Samimi ol. Medya sana saldırsa da takma. Devam et..." diye öğüt veriyordu...
Cepheleri anlamak için önemli bir temastı!
Küresel EKOL dünyayı KÖY gibi düşünüyor ve tek merkezden yönetmek istiyordu.
Buna karşı çıkan EKOL ile her yerde çatışıyordu. Kabaca durum buydu.
Yazdıklarım dünyanın çatısındaki gelişmelerdi.
Bizler bunu içeride EKONOMİ üzerinden kopartılmak istenen fırtına üzerinden tartışacaktık.
KÜRESEL AKIL, Türkiye'yi, NATO ve Avrupa Birliği ile yan yana getirmek için çabalıyordu. Bu nedenle 6 partiden oluşan İTTİFAK ile HDP'yi destekliyorlardı. UKRAYNA'yı NATO'ya alma iştahının bir nedeni de TÜRKİYE'nin günün birinde İTTİFAKTAN çıkacak olma ihtimaliydi...
KÜRESEL AKLIN önünde iki ciddi engel vardı. Biri Putin diğeri Erdoğan... Eğer Türkiye ile Rusya istedikleri çizgiye gelirse, ÇİN çok daha kolay kontrol edilir olacaktı... İşte biz bu KÜRESEL MÜCADELEYİ 2023'teki CUMHURBAŞKANLIĞI seçimlerinde yaşayacaktık. Bizden önce ORBAN yaşayacaktı, MACRON yaşayacaktı... İzleyelim bakalım...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.