ERGÜN DİLER

Gizli kalsın!

KIBRIS'TA neler oluyor! Halil Falyalı'nın öldürülmesi, hükümetten önemli isimlerin cenazeye katılması, Ada'daki gerginliğin giderek büyümesi, silahlı unsurların boy göstermesi, karanlık odakların sahne alması ve iklimin giderek berraklıktan uzaklaşması...
Yazılanları çizilenleri okuyorum. Kıbrıs'la ilgili herkes bildiğini anlatıyor, yazıyor, paylaşıyor. Ancak şimdiye kadar gerçeği tam olarak bir adreste görmedim! Kıbrıs'ta hatırı sayılır dostlarım var. İsimlere ve oradaki yürüyen mekanizmaya girmek istemem. Ancak önemli cinayetler, önemli sonuçlar almak için işlenir. Bu cinayet de bu parantezde değerlendirilmeliydi. Ve ADA'da huzur giderek bozulacaktı...
Kaleşnikoflar nereden geldi? Deniz yoluyla kaçan tetikçi var mı? Emri kim verdi? Amaç neydi?
Ve bu kimin işine yarıyordu? Bir çuval soru var. Hepsi de cevap bekliyor. Ancak tetikçiler ve onlara emri verenler bulunsa bile gerçek aktörlere ulaşılmayacaktı... BU NET! Ve bunu Kıbrıs'ta bilmeyen kimse de yok!
Kumar, sanal bahis, uyuşturucu, kara para... İddialar havada uçuşuyor.
Kıbrıs'a ilk gittiğimde havaalanında şaşırmıştım. Her yerde olduğu gibi kamera zenginliği vardı. Ve olması gerekirdi.
Doğaldı. Ancak bir de havaalanını terk ederken dışarıda karşılaştığım bir tablo daha vardı! Bu kez bir takım görevliler inen yolcuları göze batmadan görüntülüyordu.
Dikkatli bakan gözler benim gibi görmüştür!
Sır olduğunu da sanmıyorum. Yani Kıbrıs güvenliğin öne alındığı bir yerdi.
Halil Falyalı'nın Girne bölgesi Çatalköy mevkiinde arabasındayken saldırıya uğraması, kendisiyle şoförünün de hayatını kaybetmesi işin kriminal tarafıydı!
DEVLET gerekeni yapacak, bir yere kadar gelecektir...
Bilinmesi gereken Halil Falyalı'nın orada siyaseti ayakta tuttuğu gerçeğiydi. Finansal olarak ADA'daki en önemli oyuncuydu.
Yaptığı işler her neyse bu madalyonun bir yüzüydü! Diğer yüzü ise KIBRIS'taki en önemli ekonomik oyuncu olması ve beraberinde ADA'yı sürüklemesiydi...
Falyalı ve yaptığı işler şimdi ne olacaktı?
Ya tümüyle tasfiye edilecek ya da yeni bir oyuncu gelip o koltuğa oturacaktı..
Öncelikle herkes buraya odaklanmalıydı.
Ben ise işin siyasi tarafının ıskalandığını düşünüyorum.
ADA'nın ileri gelenleri zaten bütün ayrıntıları biliyorlar.
İsim isim, adım adım, sokak sokak...
ADA'da cinayetle ilgili bir SIR yok. Orada da burada da belki bunlar yazılmıyor ancak KANLI PUSU herkesin bildiği bir SIR haline geldi bile...
Bu nedenle Falyalı ŞEHİT gibi uğurlandı.
Devlet oradaydı! Bir de cenazede görünmek istemediği için gidemeyen çok sayıda isim vardı.
Neyse..
İlgilendiğim tarafa geleyim... Kıbrıs'ta şu an büyük endişe var. Bu medyaya yansımıyor. Kimse bunu konuşmuyor.
Falyalı cinayetinden önce de sonra da pek çok silahlı unsur ADA'da. Ve şimdi KIBRISLI gençler el altından silahlanmaya başlayacak.
ASIL KORKU BU!
Biz buradan göremesek de Halil Falyalı KIBRIS'ı birleştirdi.
Ve siyasi olarak, sosyolojik olarak ADA'yı ANKARA'nın uzağına taşıdı.
Eğer kısa zamanda Kıbrıslılar bir çözüm göremezse "kopukluk" iyice artacak. Bu sanırım Türkiye dışında herkesin işine yarayacak bir beklenti.
ADA'da biz bilmesek de GİZLİ bir şey yoktu aslında! Mesela sadece FALYALI için özel bir RADAR vardı.
Denizden devamlı izleniyordu. Karadan da... Ancak asıl bilinmeyen başkaydı.
Sızan bilgilere göre "Falyalı konuşmasın diye öldürüldü" iddiası gündeme getiriliyordu.
Kasıtlı mı değil mi bilemem. OYSA BENİM BİLDİĞİM KONUŞTUĞUYDU!
Bana gelen bilgilere göre Falyalı kime ne anlattıysa anlatmıştı.
Ve ÖLDÜRÜLMESİ GEREKİYORDU BUNUN İÇİN..
Falyalı kumarhanede KORUMA olarak görev yapan ve "ZİRVEYE" çıkan biriydi. Bu nasıl oluyordu? Kim destek veriyordu? Hikayenin bu tarafı çok önemliydi.
Kıbrıs'ın en güçlü FİGÜRÜ haline gelen Halil Falyalı, 2010'da bir davada "tehdit" gerekçesiyle yargılanmış ve serbest kalmıştı. Falyalı, geçen yıl ekimde de "darp" ve "zorla alıkoyma" suçlarıyla ilgili bir davada tutuklanmıştı.
70 gün de içeride kalmıştı.
Yani HUKUK üzerinden tasfiyesi mümkün olan biri KALEŞNİKOFLA bitiriliyordu... Bu yolu kim, neden seçiyordu?
Bu suikast üzerinden KIBRIS Türkiye'nin uzağına itiliyordu. Ve şu an KIBRIS'taki özel toplantılarda ADA'nın ileri gelen isimleri, Türkiye'den "KUZEY" diye söz ediyordu... AZ şey mi bu... Herkesin Kıbrıs üzerinde hassasiyetle durması gereken bir dönemdeyiz. Umarım olan biten bunlarla sınırlı kalır... Bakalım...
İzleyelim...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.