FARK BÜYÜK!
DÜNYA, daha önce hiç benzerinin yaşanmadığı bir süreçten geçiyor. İşinde gücünde olan insanlar görmese de bilmese de kılıçlar çekilmiş... Bu gerçeği bilmeden ülkenin önemli bir kısmı ERDOĞAN'ı hedefe koymuş, eleştiri yağmuruna tutmuş durumda.
Bizdeki eleştiri YIKIM temalı olduğu için göze batmakta.
Bazı kesimler, Erdoğan ne yaparsa yapsın mutlu olmayacak. Bu net!
Kesinlikle karşılar. Bırakın iktidarda kalmasını ekranda görünmesine bile katlanamıyorlar.
Ancak dün olduğu gibi bugün de büyük çoğunluk ERDOĞAN'ı anlıyor ve hissediyor... Daha önce de bir çok kez yazdım. Başkan Erdoğan, "EMEKLİ OLUYORUM", "TORUNLARIMLA İLGİLENECEĞİM. ANILARIMI KALEME ALACAĞIM", "ARTIK KENARA ÇEKİLİYORUM" demediği sürece, muhalefetin kazanma ihtimali hiç yok. Dünya büyük kalıp olarak iki parça. AK PARTİ ve ERDOĞAN bu oyunu bilen tek lider. İşin en derinine inince KÜRESEL İKİ GÜCÜN DE ERDOĞAN'ı bir ölçüde istediğini görüyorsunuz.
Anlaşarak devam etmek niyetindeler. Yaşadığımız pek çok türbülansın nedeni ERDOĞAN'ı taraf seçmeye zorlamak...
Muhalefetteki parçalara bakıldığında bu dengeyi götürebilecek ve taşıyabilecek isim yok gibi.
Açalım biraz...
İki örnekle gidelim.
Kazakistan'ın ULUS BABASI Nazarbayev nihayet göründü. Halk ayaklanması sırasında ülkeden ayrıldığı ileri sürülen Nazarbayev, olaylar sonrası ilk kez ortaya çıktı. Kendisinden sonra göreve gelen Kasım Cömert Tokayev'e, tam destek verdiğini açıkladı. Uzun zamandır haber alınamayan Nazarbayev, SOSYAL MEDYADA videolu bir görüntü paylaştı. Belli ki silahların gölgesinde ZORUNLU VİDEO ÇEKİMİ yapılıyordu.
Kendisini tasfiye eden gücü kızdırmaması gerekiyordu.
Öyle de oldu. Kontrollü bir şekilde sözlerini söyledi ve emekliliğini ilan etti.
Gelelim UKRAYNA'ya... Rusya, 'askeri tatbikatlar' için Belarus'a asker taşımaya başladı. Bu, Rusya'nın Ukrayna'yı işgale hazırlandığı iddialarını güçlendirdi. ABD'den İngiltere'ye kadar her devlet tepki verdi. Silah da, asker de yollayacaklarını ilan ettiler. Bence UKRAYNA'dan önce başka bir sorun vardı. O da BALKANLAR'daki tansiyonun gizli gizli yükselmesiydi. Ekonomik yönden hukuksal organizasyon yönünden bölge durmadan geri gidiyordu. Bölgede son söz MAFYANINDI!
Balkanlar için yazılabilecek çok şey vardı. Buraya da sığmazdı. Ancak bilinmesi gereken RUS KİLİSESİ bölgede çok güçlüydü ve yeni alanlar meydana getirerek ilerliyordu. ABD Başkanı Biden, BEYAZ SARAY'da Barholomeos'u ağırlasa da bu denge değişmiyordu. Ruslar, bölgenin ana aktörü SIRPLAR tarafından oyunun merkezindeydi.
İŞTE BUNU BİLEN VE HAMLE YAPABİLECEK TEK İSİM ERDOĞAN'DI.
Önceki gün Arnavutluk'a giden Erdoğan dün de BEŞTEPE'de SIRP CUMHURBAŞKANI
Aleksandar Vuçic'i ağırlıyordu. Herkesle konuşabilen ve sonuç alabilen tek liderdi. BOSNA ve KOSOVA arada sıkışıp kalmıştı. Bölgenin her noktasında ekonomik olarak AVUSTURYA'yı yani HABSBURGLAR'ı görmek mümkündü. Kime karşı? OSMANLI'ya...
Peki orada HİLAL ile HAÇ karşı karşıya gelirken, HİLAL'i kim temsil ediyordu? Erdoğan...
Bütün ibadethanelerde, mezarlıklarda ve siyasette söylenmese de HİLAL ile HAÇ karşı karşıyaydı!
Bölgenin açık KOD'u buydu... Türkiye büyük dengenin dengesini elinde tutuyordu. Bunu da HİLAL ile yapıyordu...
Erdoğan emekli olduğunda ya da bazılarının çok istediği gibi tasfiye edildiğinde kaybeden AK PARTİ olmayacaktı ki...
Bosna da, Arnavutluk da, Kırım da, Beyrut da, Bağdat da, Kerkük de, Almatı da, Doha da, Bişkek de kaybedecekti...
"Erdoğan gitsin" korosunun böyle bir derdi de yoktu.
Erdoğan AVRUPA'nın uyarılarını dinlemiyor, bildiğini yapıyordu.
Çünkü YENİ DEVLET buydu! Iskalanan da buydu. Vuçic dün geliyor BEŞTEPE'ye giriyor ve bir YANDA OSMANLI ASKERİNİ temsil eden bölüğü diğer yanda ise bugünü ve yarını işaret eden ALAYI görüyordu...
BEŞTEPE'nin merasim alanı bile mesajı doğrudan veriyordu.
TABİ ANLAYANA...
Bakın! Düne kadar DEVLETTE kurumlar birbirine operasyon yapardı! TSK, Başbakan'a MİT de CUMHURBAŞKANI'NA..
Bu bitti.
Bu bitince YABANCININ operasyon alanı SIFIR'a yakın bir düzeye indi...
Bu ortadayken eskiden olduğu gibi kimse gelip elini kolunu sallayıp iktidarı değiştiremez.
Değiştiremediler de...
KAZAKİSTAN'da tuttu! Diğer renkli devrimlerde de tuttu.
Türkiye başkaydı...
TUTMADI... TUTMAYACAKTI.
Şimdi ekonomik bir kıskaç söz konusu mu?
Evet! Ancak göreceksiniz TÜRK DEVLETİ bunu da aşacaktır... Çok kişi bunun olmayacağını düşünüyor. Ben ise "ANKARA ASLA KAYBETMEYECEK" diyorum... DEVLETİ biraz bilenler de benim gibi düşünmekte...
Güzel günlerde herkes "TÜRKİYE KAZANACAK" diyebilir.
Ben, bu kadar kafa karışıklığı ve sorun varken bunun altını çiziyorum...
Olağanüstü şartlar olmaz ise TÜRKİYE KÜRESEL İKİ GÜCE rağmen yoluna devam edecektir... Hem kapışarak hem anlaşarak...
Muhalefet sadece tek bir KÜRESEL EKOLLE yan yana. Bu nedenle gelemeyeceklerdi... TEK SESLİ oldukları için kaybedeceklerdi...
NOT: AVRUPA'nın bugünden tezi yok (19 OCAK... AVRUPA KONSEYİ UYARISI NEDENİYLE) Türkiye ile ilişkisini askıya alması gerekir. Bakalım alabilecekler mi!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.