'Doha'l sonuç!
"AK PARTİ'Yİ GETİREN HEYECAN TERSİNE DÖNDÜ" diyerek!..
Çömez belki dünyanın başına bela olan enflasyonu ekonomik türbülansı ifade ediyordu.
Bilemiyorum! Ancak Çömez'in de altını çizdiği gibi Erdoğan eski arkadaşlarıyla yolları ayırıyordu...
Çünkü bu ayrılık DAVOS'ta fena halde start almıştı. Sonrası peş peşe yaşanan operasyonlarla şekillendi. Erdoğan partiyi kurduğu, yola çıktığı arkadaşlarından başka bir Türkiye başka bir dünya dengesi görmekteydi.
Bu da mücadelenin boyutlarını artırıyordu. AK PARTİ iktidara gelirken, resmi ideolojinin sözcüsü CHP ile itişirken şimdi kendi içinden çıkanlar da ERDOĞAN'ın geride bıraktığı EKOLE sarılıp CHP ile yürümekteydi.
Yani ERDOĞAN'ın terk ettiği 2002'deki anlayış, şimdi CHP-İYİ PARTİ-GELECEK-DEVA- HDP-SP ile yan yanaydı... Buradaki asıl mesele Erdoğan'ın Türkiye'sinin taşıdığı koordinatların karşı tarafa rahatsızlık vermesiydi.
Hiç konuşulmayan ancak mücadelenin ana nedeni olan TERCİH asıl meseleydi! Türkiye'nin tercihi! Seçtiği ittifak!
Davos'ta başlayan küresel rüzgar, 2013'te iyice hız kazanmış 2016'da ise BREXIT ve 15 TEMMUZ ile final yapmıştır. 2013 önemliydi! Biz GEZİ eylemlerini 17-25 Aralık'ı yaşarken, KATAR'da BABA görevi oğlu SANİ'ye bırakıyordu.
Darbesiz bir şekilde.
Aynı tarihlerde MISIR da SİSİ sahne alıyordu.
Ülke alt üst oluyordu. 3 Haziran 1980 doğumlu Temim bin Hamad es- Sani, İngiltere'de eğitim gördü. SANDHURST KRALİYET ASKERİ
AKADEMİSİ'nden mezun oldu. Ağabeyi Şeyh Casim'in haklarından feragat etmesi önemliydi.
Böylece KÖRFEZ'de BABA ölmeden ilk kez DEVLETİN BAŞI, OLAYSIZ bir şekilde değişiyordu.
Sandhurst, Londra'nın 55 km. güneybatısında İngiliz Kara Ordusu'nun subay yetiştirme merkezi olarak kurulmuştur.
Bugünkü adını 1947'de almışsa da kökeni 18. yüzyıla kadar inmektedir. Sandhurst, dünyanın dört bir tarafından gelen adaylara eğitim vermektedir.
YABANCILARIN ÇOĞUNLUĞU ORTADOĞU'dandır.
Ürdün Kralı, Umman Sultanı, Bahreyn Kralı, Kuveyt Emiri, Katar Emiri, Dubai Emiri ile Abu Dabi Emiri İngiliz Kraliyet Akademisi mezunudur. Orta Doğu'da İngilizler'in gücü, etkisi zaten tartışılmazdı. ABD kaba gücüyle gelse de İngiliz aklı ve estetiği hep öndeydi.
Doğal olarak KATAR EMİRİ de Londra'ya çok yakındı. Aksi düşünülemezdi... Aynı EMİR, ABD'nin eski Başkanı Trump'a da çok yakınlaşıyordu.
Trump ŞEYH için "Dostum, harika biri tam bir beyefendi" tanımlaması yapıyordu.
ABD'ye gelen Şeyh Sani'yi HAZİNE'nin CASH ODASI'nda ağırlıyordu.
Onuruna orada yemek veriyordu.
ABD öteden beri askeriyle kaba kuvvetiyle ORTA DOĞU'da bulunurken, İngiltere YUMUŞAK GÜÇ'le yani akılla oradaydı. Bu dengede çok konuşulmasa da FRANSIZLAR da çok önemli yer tutardı!
Daha geçtiğimiz hafta Fransa, BİRLEŞİK ARAP
EMİRLİKLERİ'ne 16 milyar euro karşılığında 80 adet Fransız yapımı Rafale savaş uçağı sattı.
Bu uçaklar Fransa dışında ilk kez kullanılacaktı!
ABD ya da İNGİLTERE gibi büyük güçler, ORTA DOĞU'da olsa da ORTA DOĞU her zaman ANKARA'ya dönüp bakardı. Türkiye bölgede her zaman çok güçlüydü.
Bunu bilmeden yaşardık.
Erdoğan'la Türkiye'nin bu gücü tavan yaptı. Başkan Erdoğan dün yine "Bu bölgedeki herkes bizim kardeşimizdir" dedi.
KAPSAYICI bir biçimde...
Erdoğan DAVOS'la birlikte yaşanan olaylardan sonra AVRUPA'yı, KÜRESEL ANLAYIŞI ve bunun İngiltere'deki frekansını bırakıp ULUS DEVLET anlayışının yanına geçti. Trump ve Putin ile birlikteydi. Kraliçe Elizabeth de buradaydı!
Küresel finans sistemi, ona ruhunu veren SOYLU AİLELER ve savundukları değerler karşıdaydı.
Pandemi ile birlikte baş gösteren TEDARİK zincirlerindeki kopmalar ve enflasyon, her yerde kendini göstermekteydi.
Ancak hedef ülke Türkiye bundan biraz daha fazla etkileniyordu.
KÜRESEL BASINÇ gözle görülüyordu!
Başkan Erdoğan da bunu çözmek, bu türbülansı atlatmak için en doğru adrese gidiyordu. KATAR ve BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ'ne...
Türkiye çok önemli olduğu için KÜRESEL ANLAYIŞ Erdoğan'ı tasfiye ederek ya da yetkilerini azaltarak (Parlamenter sistemle) frekansını değiştirmek istiyordu. AVRUPA MERKEZLİ bu talep zinciri, İngiltere'ye de ABD'ye de uğrayacak kadar etkili ve güçlüydü...
CHP'nin her fırsatta Katar'la olan yakınlığa ve Londra ile kurulan sıcaklığa karşı çıkmasının nedeni buydu... Mesele iktidara kimin geleceği, kimin olacağından çok hangi EKOL'ün Türkiye'yi yöneteceğiydi! Yaşayan en tecrübeli lider olan ERDOĞAN iki ekolü en iyi bilen isimdi. Tercihi bu nedenle önemliydi...
Olaylara böyle bakmak her adımı daha sağlıklı okumak anlamına gelecektir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.