ERGÜN DİLER

Yüksek tansiyon

SOROS geldi Türkiye'nin gündemine oturdu. Oysa çok uzun zamandır etkili olan önemli bir figürdü.
10 BÜYÜKELÇİ "Osman Kavala derhal serbest bırakılmalı" diye mektup yazınca ortalık karıştı. Tansiyon fırladı.
Doğaldı. Küresel çatışmanın merkezi yine TÜRKİYE oluveriyordu. Fakat herkes SOROS'u diline dolarken bir yandan asıl gücü gölgeliyordu.
Kötülemek için söylemiyorum.
Geçtiğimiz gün de yazdığım gibi İSTANBUL SERMAYESİNİN ÖNEMLİ BİR KISMI SOROS'a uzak değildi. Bu kötü mü? Yasa dışı mı?
Elbette hayır... Ancak "anlamak" adına önemli...
İsimlere girmeden gitmek istiyorum...
11-12 yıl önceydi...
Ayvalık'ta "Zeytin Hasat Şenliği" vardı. Yerel otorite, Midilli Adası'ndan oda başkanları dahil 20 kişiyi davet etti. Orada bulunan Türkiye'nin en büyük patronlarından biri de ABD'den dostlarını çağırmıştı.
Amerikalı misafir Bedminster Capital Management LLC Başkanı Ronald O.
Drake'di. Yani ünlü milyarder George Soros'un da yatırımcıları arasında olduğu fonun "en tepesindeki" kişi. Türk medyasının SOROS'UN FONU dediği oluşum burada al-sat yapıyordu! Yabancı değildi yani...
Mesela Ünilever'den Yudum Gıda'yı alıp Kuveytliler'e satmıştı.
Olayları birbirine bağlamadan tartıştığımız için de "GERÇEKTE OLAN" hep ıskalanır... Rahmetli ECEVİT ve Derviş dönemine gidin!
Hala bilinmeyeni çok olan bir periyottu.
Mesela Derviş özel bir yemekte ABD büyükelçisi ile buluştu. Yanında Türkiye'yi temsilen kimse yoktu.
Sanırım telefonların kayıtlı olduğu defter otomobilinin arka koltuğunda görüntülenmişti. Ve orada öne çıkan isim yine SOROS oluyordu. Daha sonra ortaya çıkacaktı ki SOROS'un iki önemli adamı DERVİŞ ile görüşüyordu... Quantum Fon'undan Anthony Richter ve Aryeh Neier...
Bunlar SIR değildi. Ancak kitlelere sunulmuyordu. Yine İSTANBUL SERMAYESİNİN önemli bir yüzü olan isim, yıllar önce PARTİ kurarak siyasete giriyor ve hareketin ruhu SOROS'a uzanıyordu. Kötü mü?
Sakıncalı mı? Tabii ki değil... Ancak söylenmiyordu...
Neyse güncele gelelim...
Eylül ayının ortalarında Türkiye'de haber olmayan bir gerginlik yaşandı.
AVRUPA'nın çekirdeğinde!
AB Dönem Başkanı Slovenya'nın Başbakanı Janez Jansa, ülkesine denetime gelen Hollandalı vekillere, "George Soros'un kuklaları" deyince çarşı karıştı. Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Jansa'yı kınadı. Kısa süre içinde söz düellosuna dönüşen krize AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve Parlamento Başkanı David Sassoli de dahil oldu. Başbakan Jansa, Doğu Avrupa'yı ele geçirmeye çalışmakla itham edilen George Soros'la AP milletvekillerinin yer aldığı bir fotoğraf yayınladı. Hollandalı vekil Sophie in't Veld de oradaydı! Kıyamet koptu. AVRUPA'dan baskı artarak devam edince Jansa, "Slovenya bir sömürge değildir" resti çekti.
Dün ANKARA'ya gelen ve ünlü spekülatörün hedefindeki ilk isim olan Macar Başbakan ORBAN da tansiyonu yükseltti. SOROS'u hedef alan ORBAN, "Soros'un askerleri, ne yapmamız, ne söylememiz, ne düşünmemiz ve hatta kendimizi nasıl tanımlamamız gerektiğine kendileri karar vermek istiyorlar..." diyordu.
George Soros, ana vatanı Macaristan'ı ORBAN'dan kurtarmak istiyor ve bunu gizlemiyordu. Macar Başbakanı, KAPALI TOPLUMUN KİRLİ ADAMI olarak nitelendiriyordu.
Orban'ın, 10 Büyükelçi'nin Kavala mektubu üzerinden başlayan SOROS tartışmasından sonra Başkan Erdoğan'ı ziyaret etmesi çok önemliydi. İttifakları ve mücadeleyi net gösteren bir tabloya imza atıyorlardı.
SOROS tartışması Türkiye gibi AVRUPA'yı da etkisi altına almışken önemli bir hamle geldi! Belarus- Polonya sınırında mülteci krizi patlak verdi. İŞ iyice büyüdü. Türk Hava Yolları ve Aeroflot'a kadar uzanan bir suçlama gündeme geldi. Şirketler haliyle "YOK BÖYLE BİR ŞEY" açıklaması yapsa da gerilim tırmandı.
Belarus Devlet Başkanı Lukaşenko, tartışmaya balıklama daldı. AB'ye, ülkesine yeni yaptırımlar uygulama kararı almadan önce düşünmeyi tavsiye etti. "Yaptırımlar gelirse DOĞALGAZ akışını keseceğiz" tehdidinde de bulundu. Durmadı! "Ya biz de Belarus üstünden doğalgaz akışını kapatırsak?
Ukrayna üstünden de gaz alamazsınız, orada da Rusya sınırı kapalı. Baltıklar üstünden gaz almanızın yolu yok.
Polonyalılar ile Almanlar için vanaları kapatırsak ne olur? Egemenliğimizi ve bağımsızlığımızı korurken biz hiçbir şeyden geri durmayız" sözleriyle krizi tavan yaptırdı.
Bu arada AVRUPA BİRLİĞİ'nin önemli ismi JOSEP BORRELL sahne aldı. "ASKERİ DOKTRİN KONUSUNDA BİR AN ÖNCE ANLAŞMALIYIZ" dedi.
Macron'un "NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti" sözlerinin üzerine başlayan tartışma, tekrar alevlendi.
STRATEJİK PUSULA isimli dosya AB MERKEZLERİNE yollandı. AVRUPA ORDUSU için adımlar atılacaktı! Ancak DOĞU AVRUPA'da sorun büyüktü.
Türkiye'nin karşı tutumu AVRUPA'yı çaresiz bırakıyordu. Gelişmeleri üst üste koyunca AVRUPA'nın DAĞILMAYA ÇÖZÜLMEYE doğru gittiği görülmekteydi! Türkiye ile Rusya, ABD'nin SOROS kanadına karşı olan tarafıyla bunu yapmaktaydı sanki...
Zaten kavga da bu değil miydi!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.