Karşı blok!
BELKİ hatırlayanlar olacaktır. Üzerinden zaman geçti. Biden o dönem BAŞKAN YARDIMCISIYDI.
3 Aralık 2011'de Türkiye'ye geldi. Ve bir ilke imza attı. Fener Rum Patrikhanesi'ni ziyaret eden ilk ABD Başkan Yardımcısı olarak tarihe geçti. Görüşme sonrası havalimanına giderken de Twitter'dan "Biden, İstanbul'da 'Ekümenik' Patrik Hazretlerini sabah erkenden ziyaret etmiştir" paylaşımında bulunuyordu.
Aynı Biden, yine BAŞKAN YARDIMCISI olarak bu kez 2014'te Türkiye'ye geliyordu. Yine Patrik Bartholomeos ile baş başa görüşüyordu.
Patrikhane'de 1.5 saat geçiren Biden, ardından SÜLEYMANİYE CAMİİ 'ne gidiyordu...
Gelelim günümüze...
Başkan Joe Biden, G20 Zirvesi için ROMA'ya gitmeden önce Beyaz Saray'da Fener Rum Patriği Bartholomeos ve beraberindeki heyetle bir araya geldi. 81 yaşındaki Patrik Bartholomeos, 12 günlük ABD gezisi gerçekleştiriyordu.
Biden döneminde Türkiye'den gidip Beyaz Saray'da ağırlanan ilk isim oluyordu. Patrik Bartholomeos, görüşme sonrası "Papa Franciscus, İngiliz Kilisesi'nin Başpiskoposluğu, Müslüman ve Yahudi dini liderler ile tüm dünyada herkesin aşı olmasını sağlamak için bir girişim başlattığımızı duyurmaktan memnuniyet duyuyorum. Sayın Başkan Biden da bu girişimi büyük bir memnuniyetle karşıladı" ifadelerini kullandı.
Olaylara bazen CUMHURİYETÇİ- DEMOKRAT ayırımından bakarız!
Çok kez de bu bizi yanıltır. Hatırlayın ABD DIŞİŞLERİ BAKANI POMPEO'yu... Biden başkan seçildikten sonra veda turuna çıkmıştı.
İstanbul'a gelen Pompeo, tıpkı Biden gibi Patrik Bartholomeos'la bir araya gelmişti. Hatta Ankara'dan kimseyi de istememişti. 7 ülkeye uğrayan Pompeo, burada hiçbir yetkili ile görüşmüyordu...
Neyse...
Biden Roma'ya geldikten sonra yaptığı ilk iş bu kez PAPA'yı ziyaret etmekti... ABD Başkanı Biden, Vatikan'da Papa Francis ile bir araya geldi. Eski Başkan Donald Trump'ın Papa ile 2017'deki görüşmesi yaklaşık 30 dakika, Barack Obama'nın 2014'teki görüşmesi ise yaklaşık 50 dakika sürmüştü. Biden ise PAPA ile 1 saat 15 dakika görüşüyordu... Resmi açıklama haliyle biraz soğuktu! AŞI ve İKLİM KRİZİYLE İLGİLİ GÖRÜŞÜLDÜĞÜ ilan ediliyordu...
ABD ve diğer ülkelerin AYASOFYA ile ilgili tepkileri hala canlıydı.
Türkiye AYASOFYA ile ilgili karanını alıyor ABD de DEDEAĞAÇ'a hiçbir açıklaması bulunmayacak şekilde askeri malzeme yığıyordu.
Tanklar toplar mühimmat gemilerle taşınıyordu...
Yunanlılar bile olan bitene şaşırıyordu...
Bu iklimde Erdoğan ile Biden Roma'da zirve gerçekleştiriyordu. BATI MEDYASININ aksine görüşme SICAK geçiyor ve tahmin edilenden fazla sürüyordu. Öğrenebildiğim kadarıyla Biden kabaca "Sorunlarımızı şimdilik bir kenara bırakalım.
İleride bakarız. Şu an yapacak başka işler var... Ekipler toplansın çözüm bulma yoluna gitsinler..." anlamına gelen bir çerçeve sunuyordu.
Yani MUHALEFETİN söylemese de ısrarla beklediği SERT BİR GÖRÜŞME olmuyordu. Hatta Erdoğan görüşmenin verdiği rahatlıkla İKLİM ZİRVESİ'ne gitmeyi anlamsız buluyordu. Hatta Boris Johnson İSKOÇYA ile yaşanan protokol krizini çözmeye uğraşırken, "Siz gelmiyorsanız ben de gitmeyeyim" anlamına gelen bir yaklaşım da gösteriyordu.
Türkiye pek çok konuda İngiltere'nin desteğini alıyordu. Belki AYASOFYA konusunda bile... Bazılarının anlamadığı da buydu.
Erdoğan önemli kararları alıyor ve emin adımlarla yürüyordu. MUHALEFET ya da daha ötesi bir tavır takınan gruplar Erdoğan'ın düştüğünü, bittiğini tükendiğini devrinin sonu geldiğini bilerek isteyerek yayıyorlardı. OYSA GERÇEKTE OLAN BAMBAŞKAYDI.
Erdoğan İHRACATLA Türkiye'yi yeni bir konuma getiriyordu. Herkesin BAĞLANACAĞI BİR ÜLKE YAPIYORDU!
Pandemi ile bozulan TEDARİK ZİNCİRLERİNİN EN YENİSİ VE EN GÜÇLÜSÜ TÜRKİYE oluyordu...
Eylül ortaları gibi Başkan Erdoğan "Artık Türkiye dünya ihracatında yüzde 1 pay seviyesine ulaşarak kritik eşiği yakaladı" diyordu.
Ben de ısrarla bunun çok üzerine çıkılacağını paylaşıyordum. Türkiye İhracatçılar Meclisi'nde konuşan Erdoğan "Bizler hep birlikte bu ülkenin ekonomisinin güçlenmesiyle hangi hareket alanlarına kavuştuğunun farkındayız. Sizler bu ülkenin ihracatçı sıfatı taşıyan uç beylerisiniz..." sözleriyle gelinen noktayı özetliyordu...
Hem Erdoğan'a hem Türkiye'ye karşı koca bir blok var. Ancak Türkiye'nin konumu, üslendiği rol ve Londra ile yakınlığı tehlikelerin bertaraf edilmesini sağlamakta... Sanırım Erdoğan ve Türkiye hakkında kehanette bulunanlar bunu kaçırıyor.
Bunu en iyi bilenlerden biri de Başkan Biden... 2023'e böyle gidiliyor...
NOT: Daha önce de çok yazdım... İngiltere ve dünyanın en büyük bankalarından Barclays'in CEO'su Jes Staley, hapishanede öldüğü açıklanan Jeffrey Epstein'la yakınlığı nedeniyle istifa etti! Yani oradaki kavga kaldığı yerden devam ediyordu!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.