Türkiye’nin yolu!

DÜNYANIN en tepesinde bulunan güçleri iyi tanımadığımız için burada olanları da etrafımızda dönenleri de gelecek olanın ne olduğunu da kestirmekte zorlanıyoruz... Dünyada BÜYÜK oyun kurup büyük sonuçlar alanların yanı sıra bizim gibi oyuna girip sonuca tesir eden ülkeler vardır.
Çok değildir sayısı, ancak vardır.
Bir de dağıtılan rolleri eksiksiz yerine getirmekle yükümlü olanlar bulunmaktadır. Türkiye düne kadar bu sınıftaydı. Kendi gücünü keşfedemediği için... Buna fırsat vermedikleri için... ABD'nin ise büyük oyun kurup büyük sonuçlar meydana getirdiği SIR değildir.
Yaklaşık 75 yıldır böyle. Öncesinde İngiltere... Şimdilerde ise büyük atılım yapan ÇİN... Tarihler gücün kaymasıyla yazıldığı için pek çok kişi gücün BATI'dan DOĞU'ya kaydığını söylemekte. Haklı yanları fazla. Doğru... Peki ABD ne olacaktı?
Ne zaman batacaktı? Silinip gidecek miydi? Ya da eskisinden daha güçlü bir sistem getirip kuralları mı koyacaktı? MESELE BUYDU!
Geri kalan sadece laf...
Açalım, örneklerle gidelim..
2019'da Çin lideri Cinping AVRUPA turuna çıktı. İPEK YOLU tarihin akışını değiştirecek bir projeydi. Avrupa olmazsa olmazdı.
İtalya son duraktı. Zaten İPEK YOLU için SON VE BÜYÜK ROMA İMPARATORLUĞU denilmekteydi! Bu nedenle İTALYA çok değerliydi. VENEDİK gelinecek son noktaydı. İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella, Cinping'i Quirinale'de kabul etti. "İlişkimiz çok güçlenecek" dedi. Başbakan Giuseppe Conte de "Bu anlaşma iki ülkenin de faydasına olacak" diyerek imzayı attı.
Aradan 2 yıl geçti. Trump gitti Biden geldi. İtalya da değişiklik oldu.
İPEK YOLU'na G7 ülkesi olarak ilk imzayı atan ROMA çark etti. Başbakan Mario Draghi, ülkesinin 2019'da katıldığı 'Bir Kuşak Bir Yol' projesinden çekilme kararı aldı. Roma ve Pekin arasındaki gerilim, Draghi'nin başbakan olarak atanmasından 2 ay önce başlamıştı. Eski Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, koltuğa geçtiğimiz ŞUBAT'ta oturmuştu. Erdoğan'a ağır sözlerle saldırmayı da ihmal etmemişti. Von der Leyen'in ayakta kalmasından sonra söylediği sözler diplomatik krize yol açmış ve Giuseppe Conte'den sonra makasın nasıl değiştiğini açıklamaya yetmişti!
Erdoğan Çin'e karşı ölçülü bir dil kullanıyor belki bu nedenle DRAGHI hırçınlaşıyordu...
Draghi kesin olarak ÇİN'e ve İPEK YOLU'nun bu haline karşıydı.
Çinli şirket Shenzen Investment Holdings, Milan merkezli çip üreticisi LPE'nin yüzde 70 hissesini almak için anlaşmıştı. Draghi'nin başbakan olmasının ardından anlaşmaya kesinlikle itiraz ediliyordu! İtalya KUŞAK YOL PROJESİ'ne imza atınca ABD tepkisini gizlememişti.
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Garrett Marquis, "İtalya önemli bir küresel ekonomi ve büyük bir yatırım mekanıdır.
İtalyan hükümetinin Çin'in gösteriş amaçlı altyapı projesine meşruluk kazandırmasına gerek yok" demişti.
Cinping'in AVRUPA turu haliyle bütün dikkatleri topluyordu. Fransız Devlet Başkanı Macron, Cinping'in ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getiriyor ve "Bu ziyaret stratejik ilişkilerimizi geliştirecek" diyordu.
Geçtiğimiz gün de bir vatandaşın YUMRUĞUYLA karşılaşıyordu.
Zaten ESKİ ASKERLER MUHTIRA vererek "GERİ DÖN" çağrısı yapıyorlardı!
Fransa içindeki sorun da EKSEN'den kaynaklanıyordu. Çin ile mi AB ile mi yoksa ABD ile mi yürünecekti..
Bu sorunun cevabı önemliydi.
Başkan Erdoğan da 2017'de Pekin'de düzenlenen Kuşak ve Yol Forumu'na katıldı. "Çok geniş bir coğrafyada hayata geçirilen bu girişim, ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel alanlarda birbiriyle bağlantılı yepyeni bir sistemin tesisi anlamına geliyor..." dedi. ABD'ye dirsek gösterip bir anlamda yeni eksenin bu olabileceğini işaret etti.
Asya ve Avrupa'yı birbirine bağlayan Marmaray, 26 Ağustos 2016'da hizmete giren Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 20 Aralık 2016'da açılan Avrasya Tüneli ile İstanbul Havalimanı ve Çanakkale Köprüsü, BİR KUŞAK BİR YOL PROJESİ'nin çok önemli adımlarıydı. Mesela ALMAN DIŞİŞLERİ BAKANI MAAS da Fransa'ya gönderme yaparak "Bazı ülkeler Çin ile akıllıca iş yapabileceklerini düşünüyorlarsa, bir sabah uyandıklarında kendilerini Çin'e bağımlı olarak bulabilirler" diyor ve ALMANYA içindeki ABD'yi açığa çıkarıyordu...
Buna benzer pek çok gelişme yaşandı. Başkan Erdoğan dün bu ayın sonunda KANAL İSTANBUL'un temelinin atılacağını tekrar duyurdu... İstanbul zaten İPEK YOLU'nun ana kumanda merkezlerinden biriydi!
Muhalefet bu nedenle KANAL İSTANBUL üzerinden aslında ÇİN'e ve İPEK YOLU'na itiraz ediyordu.
İçerideki siyasetin omurgası bunun üzerine inşa edilmekteydi. Bütün gürültü patırtının nedeni buydu! Yani konu, Türkiye'nin ekseniydi... 14 Haziran'a çok az kaldı ancak Türkiye kendi yolunda gidiyor. Görünen bu...
İtalya'da yönetimi indirip TERCİHİ değiştirdiler. Burada da bu isteniyor mu? Sanırım kimse "HAYIR" diyemez...