ERGÜN DİLER

BİZDE EMEKLİ AMİRALLER MONTRÖ üzerinden bildiri yayınladı. İnternetten.
Konuyu kapatmışken hiç de alışık olmadığımız iki gelişme yaşandı. Avrupa Birliği'nin iki önemli ülkesi, birliği ayakta tutan iki oyuncusunda askerler sahne aldı. Emekli ve üniformayı hala taşıyan çok sayıda asker bir araya gelerek UYARILARDA bulundu.
Peki neler oluyordu? Gelin adım adım gidelim.
Fransa'da 20 kadar emekli general, ülkede büyüyen bir kaos olduğu iddiasında bulunarak Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a bunu durdurması gerektiği, aksi takdirde iç savaş çıkacağı uyarısında bulundu. Aşırı SAĞCI VALEURS ACTUELLES adlı sitede yayınlanan mektupla VATANPERVERLİK çağrısı yapıldı... Mektupta, "Irkçılık karşıtı bir ayrımcılıkla vatan topraklarında huzursuzluk ve topluluklar arasında nefret oluşturuluyor. 'Irkçılık' ve 'dekolonizasyon' gibi terimlerle ırkçı bir savaş istenmekte. Artık ağırdan almaya vakit kalmadı, aksi takdirde bu büyüyen kaosu yarın iç savaş sonlandıracak ve sizin sorumlu olacağınız binlerce ölüm meydana gelecek..." denildi...
Ortak payda haliyle İSLAM'dı! Banliyölerin durumu ve İslamcılık ülkeyi bölünmeye götürüyor vurgusu yapıldı... Artık haber bile olmuyor ancak bir el devamlı olarak bir MÜSLÜMAN'I KATİL pozisyonuna itiyor ve FRANSIZLAR'I katlediyordu!
Mesela Rambouillet kentinde, bir kadın polis memurunun karakola giriş yaptığı sırada bıçaklanması gibi... 36 yaşındaki Tunuslu saldırgan polis tarafından vurularak öldürülüyordu...
Böyle çok örnek vardı.
Charlie Hebdo'nun İSLAM'a ve Peygamber'e hakaretleri de operasyona dahildi.
Hepsi aslında tek bir el, tek bir akıldan yönetiliyordu.
Almanya'daki DARBE söylentisi de böyleydi.
İşin aslı bambaşkaydı!
AŞI KARŞITI OLAN askerler meydanlardaki gençlere destek vermek için TELEGRAM'da bir araya geldi. Ancak polisle karşı karşıya gelmeyi göze aldıkları için bu AMERİKALILAR tarafından "MERKEL'E DARBE HAZIRLIĞI" şekline dönüştürüldü.
Böylece yayıldıkça yayıldı...
Almanya için askerler değil ancak 40 yıldır özenle hazırlanan "YEŞİLLER" TEHLİKEYDİ! Doğrudan doğruya Washington'la çalışmayı kabul eden YEŞİLLER ve BAŞBAKAN yapılmak istenen lideri ANNALENA BAERBOCK sistemi değiştirmek için geliyordu! Bütün hazırlıkları bu yöndeydi. Çalışan üreten genç kuşaklar da arkalarındaydı.
DEAŞ'ın ortaya çıkması, Fransa'yı sarması, Fransa- Almanya milli maçının oynandığı gece ortalığın savaş alanına dönmesi KÜRESEL ÖLÇEKTE Avrupa'yı oyun dışına itmek isteyen, Ortadoğu ve Afrika'dan kovmak isteyen ABD'nin işiydi! Dengede kendilerine yer vermek istemeyen Washington'du...
Neredeyse düzenli olarak her yıl İSLAM'a hakaret eden CHARLİE HEBDO'nun yayınlarının arkasında da ABD vardı. Charlie Hebdo üzerinden Fransa ile ORTADOĞU arasına, Fransa ile İSLAM arasına kalın bir çizgi çekiliyordu...
JP MORGAN'la Avrupa futboluna el atmak para yağdırarak büyük kulüpleri "ÇALIŞANI" haline getirme planı da büyük operasyonun önemli bir safhasıydı...
Avrupa'da bunlar olurken ABD ile ÇİN arasında başka rüzgarlar esiyordu...
Hatırlayanlar olacaktır...
ABD'nin en üst düzey istihbarat yetkilisi Ulusal İstihbarat Direktörü John Ratcliffe "Çin İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana demokrasi ve özgürlüğe en büyük tehdittir" dedi.
Ratcliffe, Çin'in ABD'nin sırlarını çalarak ve piyasada ABD'li şirketlerin yerini alarak büyüdüğünü belirttti. Göreve gelen Avril Haines de aynı fikirdeydi!
Trump, Çin'i fikri mülkiyet hırsızlığıyla suçlayıp Pekin'e karşı sert bir tutum takınmıştı.
Daha önce Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve FBI Başkanı Christopher Wray de benzer açıklamalar yapmıştı. Hepsinin bir benzerini şimdiki DIŞİŞLERİ BAKANI Antony Blinken dile getirmekteydi... Çin lideri Cinping'i arayan Başkan Biden da "Fikri mülkiyet hırsızlığı bizi kaygılandırıyor" demişti! Rosenbergler olayının değişik versiyonuydu bu yaşananlar. ABD istediği an BİLGİ AKIŞINI keser ÇİN'e tek satır bilgi gitmezdi. Ancak yapmıyordu.
Sovyetler'e uyguladığı politikanın benzerini yaşatıyordu. Sovyetler'i suçluyor, savaşın eşiğine geliyorlar ancak NÜKLEER GÜÇ olmasının önünü açıyordu. Şimdi de ÇİN"e "TEKNOLOJİLERİMİZİ ÇALMA" diyordu ancak engellemiyordu!
Bütün bunlar AVRUPA'yı frenlemek, Afrika ve Ortadoğu'dan uzak tutmak içindi. Bu gerçekleştiği zaman ABD'nin ÇİN'i kontrol etmesi çok daha kolay olacaktı. Bu dengede Rusya da Türkiye de önemliydi... Hem ABD hem Çin hem Avrupa ile iyi ilişkiler mümkün değildi... Sanırım bize düşen rol de Avrupa ile Çin'i birbirinden uzak tutmak olacaktı... Rusya da aynı şekilde! Zaten S-400 ve Rus aşısının hızla Türkiye'ye gelme hamlesine de böyle bakmakta fayda var... Yakında daha net göreceğiz...