Borç batağı

PANDEMİ ile birlikte yepyeni bir yola sürüklendiğimiz kesin.
Değişim hiç bu kadar net hissedilmemişti. Artık yeni bir çağın başladığı bir gerçek. Türkiye de bu yeni FREKANSIN önemli aktörlerinden olacak...
Gelin başımızı kaldırıp uzaklara bakalım. Ve sonra Ankara üzerinde değerlendirme yapalım...
PARAYI ihmal etmeden gitmek şart! ABD bütçesi Mart'ta 660 milyar dolar açık verdi! Bütçe geçen yılın aynı ayında 119 milyar dolar açık vermişti. Aradaki fark tam 541 milyar dolar'dı! Bir ayda 119 milyar dolar açık, akıl dışı bir rakam iken şimdi gelinen nokta 660 milyar dolardı!
Pandemiden dolayı 1.9 trilyon dolarlık destek kapsamında yapılan 339 milyar dolarlık doğrudan yardım, bütçe açığındaki önemli ayrıntıydı.
2021 mali yılının altıncı ayı olan Mart itibarıyla toplam bütçe açığı ise geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 129.5 artarak 1.7 trilyon dolara çıktı. Bütçe açığı geçen yılın aynı döneminde 743.5 milyar dolardı.
2020'de bütçe açığı Covid-19 salgınının etkisiyle 3.1 trilyon dolarla rekor seviyeye ulaşmıştı. Görünen o ki bu yıl da değişen pek bir şey olmayacak... Amerika Birleşik Devletleri'nde ZARAR büyük.
Bu böyle gitmez. Asla ve kat'a gitmez. Ya batacaklar ya da paralarını bir yolla geri alacaklar! ABD sistemi zaten böyle çalışıyor.
Herkesin üzerinde durması gereken soru şu: ABD BÜTÇE AÇIĞINI NASIL KAPATACAK?
Buraya döneceğiz.
ABD'den gidelim.
Biden işin farkında olduğu için çok önemli bir toplantıya başkanlık etti... Teknik terimlerden sıyrılarak tarif edersek zirvenin asıl konusu ÇİP'ti...
Google'ın ana kuruluşu Alphabet, AT&T, Dell, Ford, General Motors, Stellantis, HP, Intel, Micron, Samsung, Medtronic, Northrop Grumman, Cummins, PACCAR, NXP Semiconductors, GlobalFoundries, Taiwan Semiconductor Manufacturing Company (TSMC) gibi şirketlerin aralarında bulunduğu yarı iletken, otomobil ve teknoloji sektörlerinde faaliyet gösteren 19 firmanın üst yöneticileri katıldı.
Biden söze "Dünü tamir etmek değil, bugünün altyapısını inşa etmeliyiz.
Önerdiğim plan milyonlarca iş yaratacak, Amerika'yı yeniden inşa edecek, tedarik zincirlerimizi koruyacak, Amerika araştırma ve geliştirmeyi yeniden canlandıracak" girişiyle başladı... Ve devam etti: "20.
Yüzyılın ortalarında dünyaya liderlik ettik.
Yüzyılın sonuna doğru dünyayı yönettik.
Yeniden dünyaya liderlik edeceğiz. En iyi beyinlere sahibiz. Birçoğu şu anda karşımda.
Rekabet gücümüzün nereye ve nasıl yatırım yaptığımıza bağlı olduğunu herkesten daha iyi biliyorsunuz. Bir ulus olarak çok uzun süredir, küresel rakiplerimizi geride bırakmak için ihtiyacımız olan büyük, cesur yatırımları yapmıyoruz.
Araştırma, geliştirme ve üretim konusunda geride kalıyoruz. Açıkça söylemek gerekirse, oyunumuzu geliştirmeliyiz. Pes etmeye hazır değilim. Birlikte çalışmaya hazırım..." ABD hazıra dağ dayanmayacağını biliyor.
Yeni yol arayışında olmaları çok doğal. ÇİP'le, bulut sistemleriyle, yazılımlarla, teknoloji ile liderliklerini koruyamazlarsa başlarının çok ağrıyacağını biliyorlar.
Ancak BÜTÇE AÇIKLARI bugünden yarına çözülecek gibi de değil... Bir sihir yapıp trilyonlarca borcu kapatmaları şart. Nasıl yapacaklar? Dijital paraları çöpe döndürüp o hasılata mı konarlar, para birimlerini mi değiştirirler, dijital dünya üzerinden bilmediğimiz bir faturalandırma mı getirirler ya da savaş mı çıkarırlar?
Başka şıklar da mevcut.
Bilmemiz gereken bu açıkla gidemeyecekleri... Körfezden gelen PETRO-DOLAR da artık yetmez oldu... Çarklar dönmüyor... Dönmez de...
Bu nedenle yakın zamanda BÜYÜK KIRILMALAR yaşayacağımız kesin...
ABD İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'nda bu kadar açık vermedi! Yani savaşlardan daha büyük sonuçların meydana geldiği bir dönemden geçmekteyiz...
Dijital çağın bağrında BÜYÜK SIFIRLAMAYA doğru hızla gidilmekte...
Sadece borçlu olan ABD değil... Avrupa da çok kötü!
Sıfırlama olursa BORÇLU olmayan tek DEVLETİN ABD olma ihtimali çok yüksek!
ÇİP'le bulut sistemi ile yeni bir dönem başladı. ABD, 1934'te 25 milyar dolar, 1945'te 250 milyar dolar, petrolle-doların nikahını sağlamlaştırdığı 1975'den sonra 500 milyar dolar borçla koşmaya başlamış ve şimdi 28 trilyon dolara gelmiştir...
1982'den sonra ortalama her yıl 1 trilyon dolar borç katarak...
Haliyle DENİZ de bitmiştir!
Zayıf olan her devletin fatura ya da haraç ödeyeceği bir dönemin eşiğindeyiz.
Türkiye'nin çabalarına bir de böyle bakın...
Avrupa'nın gelip BEŞTEPE'de ayakta hazır beklemesi az şey mi? Bu bile bazılarına hiçbir şey ifade etmiyor. Garip değil mi...
Türkiye kadar pirincin içindeki beyaz taşları ayıklayıp yoluna devam eden ikinci bir ülke yok sanırım.
Zor ama oluyor...