Derin talimat
Önceki gün masamda rahmetli AYTAÇ YALMAN PAŞA'nın yazdığı YÜZYILLIK KUTUPLAŞMA kitabını buldum.
Arka kapağındaki yazı hislerime tercüman oluyordu...
"Sovyetler'in yıkılması ve soğuk savaşın sona ermesiyle birlikte ortaya çıkan siyasi ve askeri değişiklikleri iyi okuduğumuzu söylemekte zorlanıyorum.
Uluslararası organizasyonların paradigmaları ile ulusal çıkarlarımız arasındaki ilişkileri gerçekçi olarak sorgulayamadık... Değişen tehdit anlayışına göre sağlıklı bir değerlendirme yapamadığımızı da söylemek zorundayım..." Türk Silahlı Kuvvetleri'nin İKİ NUMARALI İSMİ bunları yazıyordu... Üstün hizmet ve üstün cesaret madalyaları vardı. İki kez de ALTIN ŞEREF madalyası ile onurlandırılmıştı. Ama yazdıklarıyla önemli bir parantezi akıllıca eleştiriyordu... Açık bıraktığımız pencereleri anlatıyordu...
Çünkü OSMANLI'dan sonra OYUN KURMAYI UNUTMUŞ, kurulan tezgahlarla mücadele yöntemi belirlemiştik sadece. Kör topal... İçeride zayıf düşünce, düşürülünce kumpasları anlamak bile zaman alıyordu. Ekonomik, teknolojik ve siyaseten ÇAĞI yakalamak durumundaydık.
Iskaladığımız çok oldu. Şimdi de yeni bir EKSEN, yeni bir dünya kurulmakta. CORONAVİRÜS bunun ilk işaret fişeği. Sonrası da var! Başka yöntemler de olacak...
ANADOLU'yu parçalayanlar bizlere PETROLÜ anlatmıyordu mesela. Ayaklananlar da bunu bilmiyordu! İçeride de bilen yoktu ki aktarsın! Çağı ıskalamıştık.
Topraklarımız gitmişti!
Neyse... Günümüze gelelim...
Bizi de etkileyeceğini düşündüğüm için yine Amerika Birleşik Devletleri içindeki sert mücadeleden gidelim... Kabaca durum şu! ABD hem kendi içinde hem dışında AVRUPA ile savaşmakta. Çin'e baktığınız zaman da AVRUPA'yı, ABD'nin içini karıştıranlara baktığınız zaman da AVRUPA'yı görürsünüz...
Kaç gündür Council for National Policy'i yazıyorum!
NEDEN? Çünkü oyun da oyuncular da değişti... Council for National Policy'nin Başkan Yardımcısı Bill Walton'dır... Belki de bu yapının en renkli ismi. Finans dünyasını çok iyi bilen, enerjinin yönünü belirleyen Bill Walton, Trump'a seçimi kazandıran gerçek kişiydi.
Çok yazılmaz çizilmez ama gerçek kahraman O'dur! Sık sık yazdığım Steve Bannon sahnenin önünde yer alsa da medyaya servis edilen kampanya direktörü Steve Bannon olsa da onu o göreve getiren ve 3 ay boyunca yanında duran kişi de Bill Walton'dı.
Güncele gelelim...
Trump'ın doğal olarak Beyaz Saray'ın Coronavirüs sürecinde Dünya Sağlık Örgütü'ne savaş açmasını isteyen kişi de Bill Walton'dan başkası değildi. Çünkü Council for National Policy, Amerikan sağlık sistemini Dünya Sağlık Örgütü'nün elinden almak istiyordu. Coronavirüs bunun için büyük şanstı. İşin bu tarafı hiç yazılmadı! Başkan Trump denileni yaptı ve Dünya Sağlık Örgütü'nü suçlu ilan etti. Trump, bu konudaki tüm açıklamalarında haklıydı.
Çünkü Dünya Sağlık Örgütü, Beyaz Saray'ın gücünü kullanıyordu.
Amerika Birleşik Devletleri'nin her ülkeye gitmesini sağlayan yapı gibi görünse de Dünya Sağlık Örgütü, Washington'ın karşısındaydı.
Dünya Sağlık Örgütü, Trump'ın kararlı duruşuyla büyük güç kaybetti. Ancak Trump, Dünya Sağlık Örgütü'ne bağlı çok önemli Amerikalı isimleri görevden alırken yerine Council for National Policy'nin istediklerini değil, kendine yakın isimleri atadı. Bu Council for National Policy'de şaşkınlığa neden olsa da bir hata olarak algılandı.
Ancak Trump, kendi sistemini kuruyordu.
Council for National Policy de umurunda değildi. Bir yere kadar DERİNLERLE gidiyor, sonrasında BAŞKAN TRUMP kendi yolunu çiziyordu. Council for National Policy de hemen harekete geçti.
Ayaklanmalarla birlikte sokağa indi. Eylemlerin yönünü BEYAZ SARAY'a çevirdi. Öfkeyi Trump'ın önüne kadar getirdi! Şimdi ise Trump'ın yanında duran Council for National Policy, sarı saçlı adamın ipini çekmek üzere. Çünkü tamamen karşısında!
Bunu anlamak hiç zor değil...
Dün de yazdığım gibi pek çok CUMHURİYETÇİ isim Biden'ı desteklediğini ilan etti. Yani Biden, Demokratlar'ın adayı olsa da Cumhuriyetçi yapının emrine girebilirdi. Çünkü en güvendiği ve akıl aldığı kişi KOCH AİLESİNİN içinde büyümüştü! Bu ihtimal ciddi yansımaları getirecekti. ABD eski Dışişleri Bakanı Colin Powell, "Trump yalancı. Hem de büyük bir tehlike. Ben ABD'nin geleceği için Joe Biden'a oy vereceğim" dedi.
Colin Powell kim? Cumhuriyetçi Parti'nin hala en etkili ismi. Colin Powell kim? Council for National Policy'nin gizli üyesi. Jim Mattis'in "Trump ülkeyi bölmek için uğraşıyor" sözlerini de Powell'ın yanına koyacak olursanız TRUMP için ne kadar zor bir dönemin başladığını görmekte sorun yaşamayız.
Colin Powell, 1981 yılında kurulan Council for National Policy'nin birinci toplantısında söz alan ve en çok konuşan kişi. Colin Powell, 1981'deki toplantıdaki konuşmasında, 1983 yılında Grenada'nın işgal edileceğini, 1986 yılında da Libya'ya en ağır hava saldırısının düzenlenmesi gerektiğini anlatmıştı. Colin Powell'ın dediği gibi 2 yıl sonra Grenada işgali, 1986'da da Libya'ya hava saldırısı düzenlendi. Başkan Reagan da Council for National Policy'nin en önemli destekçisiydi ve Colin Powell'ı güçlendiren isimdi.
Siyahlardan hiç hoşlanmayan Council for National Policy, Colin Powell'ı destekliyordu ve onu seçmişti. İlginç değil mi!
Council For National Policy (Ulusal Politika Konseyi), dünyaya hücre yapısı gibi yayıldı. Elbette gizlilik her dünyayı yönetmeye talip olan yapılar için birinci öncelikti.
Ulusal Politika Konseyi de Amerika Birleşik Devletleri'nde kurulduktan sonra dahiyane kararlarla büyüdü.
Tabii ki kuruluşu o kadar özeldi ki, büyümesi kaçınılmazdı. Önce 50 eyalete, 304 kente, ardından BM üyesi tüm ülkelerde Ulusal Politika Konseyi'ni görüyorduk.
Türkiye'de de... Yılda 3 kez New York veya Washington'da yapılan Ulusal Politika Konseyi toplantıları dışında KITA liderleri de toplantı yapardı. Buradan kim giderdi?
Nerede yapılırdı? Bunları ileride yazarız... Ama dünya sarmaşıkla çevrilmiş gibi... Görmek de nefes almak da zor... Ancak Council For National Policy en az ABD kadar AVRUPA'yı önemserdi.
Bu nedenle burnumuzun dibinde çok özel toplantılar yapılırdı! Ve ülkelerin kaderleri tayin edilirdi!
Ve şimdi yepyeni bir döneme girildi. Bu güçle, AVRUPALI AİLELERİN oluşturduğu güç çatışmakta. Her olan bitenin çok iyi okunması gereken bir dönemdeyiz. DERİN AMERİKA gücünü kimse ile paylaşmak istemiyor. TEK olmak niyetindeler.
Amaçları bu. DEMOKRAT ve CUMHURİYETÇİ ayırımı da ÖZ itibariyle ortadan kalkacak... Haliyle bu her ülkeyi sarsacak...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.