TÜRK askeri yürüyor, durmadan ilerliyor, dünya da ayağa kalkıyor. Dün bütün bunları konuşmak için Başkan Erdoğan'ın daveti ile Dolmabahçe'de buluştuk. Hem son durum aktarıldı hem baskı kurmaya çalışanlara verilen cevaplar...
En çok hoşuma giden ise arayıp baskı kurmak isteyenlere Erdoğan'ın "Biz Kürtler'le değil terör örgütü ile mücadele ediyoruz. NATO'da birlikteysek neden bizim değil de onların yanınızdasınız" sözleriyle çıkışması, karşı tarafın da "NEİN NEİN" cevabıyla geri çekilmesi oldu...
Türkiye haklı bir noktada. YPG'yi, PKK'yı, DEAŞ'ıkuran akıl bu bölgenin asliunsuru değil. Dışarıdan gelipEMPERYAL akılla bölgeyidizayn etmek isteyenler. Bunlarbirden fazla, çok fazla hem de...
YPG-PKK'ya 30 bin TIR silah gelecek, binlerce terörist bir çatı altına alınıp ordu kurulması için çalışılacak, Türkiye de bunu izleyecek. Mümkün mü? Değil.
İzlemedi de zaten. Genel tabloya baktığınızda TRUMP'ın kafa karıştıran TWİT'lerini bir yana koyacak olursanız HAREKATA karşı olan tek büyük bir yapı var.
Televizyonlarıyla gazeteleriyle sosyal medya hesaplarıyla AVRUPA BİRLİĞİ KESİNLİKLE TÜRK ASKERİNİN YÜRÜYÜŞÜNE KARŞI. Fransa başı çeken ülkelerden. Almanya, İngiltere de... Fransa MALİ'ye gidip operasyon yapıyor, gözünü kırpmadan adam vuruyor.
Ankara "Bu nedir?" diye sorunca da "Biz MALİ'ye gitmezsek ülkenin savunmasını oradan başlatmazsak Marsilya'dan itibaren kendimizi savunmak zorunda kalırız" diye cevap veriyor. Fransa'dan MALİ uçakla en az 5 saat... Düşünün artık...
Peki YPG-PKK nerede? Hemen sınırın aşağısında. Kaldı ki MARSİLYA için düşündükleri şu an için Türkiye'nin hazır yaşadığı bir sorun. MALİ'de kendilerini haklı görenlerin SURİYE sınırında Türkiye'ye hak vermemeleri şaşılacak bir durum! Ama değil tabii ki. Çünkü Türkiye'nin bölgedeki el freni yıllarca PKK oldu. Avrupa başkentlerinin hepsi bunu destekledi. Onlar Afrika'da, Ortadoğu'da at koştururken Türkiye kendi içinde SORUNLARLABOĞUŞUYORDU... BU BİTTİ. 9 Ekim saat 16.00 itibariyle Türk devleti yürüyüşünü başlattı. Bu gerçekten Kürtler'e karşı bir hareket değildi.
Türk-Kürt kardeşliğini kimse bozamadı, bozamazdı. Ancak sınırlar üzerinde hayalleri olanların durdurulması gerekiyordu. Şimdi olan biten bu! Mehmetçik her adımında AVRUPA'nın gördüğü rüyaları kabusa çevirmekte...
Daha önce de yazdım.
BM'deki oylamada TÜRKİYE'nin yanında yer alan iki devlet vardı. ABD-RUSYA...
Başkan Trump'ın attığı twit'lerin hiçbir önemi yok. Takip edenler bilir. Hep "AKSİYONA BAKINLAFIN ÖNEMİ YOK" diye not düşerim... AVRUPA BİRLİĞİ ve pek çok ülke Türkiye'nin karşısında yer alırken iki büyük güç "TÜRKİYE" dedi... Avrupa bu nedenle hiç olmadığı kadar öfkeli, saldırgan ve çaresiz.
Elbette DEAŞ'ı kullanıp, parayı kullanıp, gelmek isteyeceklerdir.
Elbette TÜRK DEVLETİiçinde de güçleri hiç azdeğildir. Ama bilinmeli kiTÜRKİYE bu harekata birgünde karar vermedi. Uzunbir birikimin sonucu bu...
Artık ok yaydan çıktı. Türkiye durmayacak. Güvenliğini sağlayacak. Nasıl AVRUPAMALİ'ye kadar gidiyorsa biz de en güvenli noktaya kadar gideceğiz. Siyasiler bunu "30 KİLOMETRE" diye tanımlıyor. Doğrudur! Ancak soru şu! "YPG-PKK sınırın 31 kilometre aşağısında olursa ne yapacağız?" Doğru soru bu!
Elbette DURMAYACAĞIZ...
Sanırım ÖLÇÜYE ANKARAkarar verecek...
Bir de şuradan bakın!
Tarih yine tekerrür ediyor galiba... 1956'da Nasır SÜVEYŞ KANALI'nıMİLLİLEŞTİRMEK istedi.
Fransa ve İngiltere İsrail'e "Saldır, arkandan geliyoruz" dedi.
Saldırdı. Büyük ikili hemen uyarı yolladı. Ardından KAHİRE bombalandı. Fransız ve İngiliz askerler KANALIN kontrolünü bırakmamak için sahadaydı.
Kanal Mısır'da da olsa MISIR'ın olamazdı. Tam planları sonuca varacaktı ki DÜŞMAN olduğu söylenen ABD-SOVYETLER devreye girdi. Sert çıktı. "LONDRA-PARİS'i nükleer silahlarla vururuz" dedi. AVRUPA dağıldı. Çekildi gitti. ABDSOVYETLER'LE hiç karşı karşıya olmadı. Bugün de YPG konusunda TÜRKİYE'nin yanındalar. AVRUPA'nın yöneteceği bölgeyi Türkiye'nin yönetmesini istiyorlar. Konu budur! Olacak olan da budur...
Siz bakmayın atılan TWİT'lere...
Her şey ince, çok ince hesaplarla yürüyor. Herkesin bir rolü var! Trump da olsanız rolünüz var. Türkiye'nin de rolü büyümek, büyümek, büyümek... Önümüzdeki dönem bunu göreceğiz. Bu AVRUPA'nın saldırmayacağı, terörü, yani PKK'YI, DEAŞ'ı kullanmayacağı anlamına gelmiyor. Ama tarih savaşarak yazılıyor. Son tahlilde SİYASETİN DEVAMINDA SİLAHLARIN GÖLGESİNİ GÖRÜYORUZ. Gücü olan gücü kadar alacaktır...
Türkiye şimdi bunu yapacak.
Olağanüstü bir terslik olmazsa ne yaptırım gelir ne de olumsuz bir adım. ABD önümüzden çekilir, Rusya da desteğini sunar...
Kaybeden AVRUPA olur...
Denge bu!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.