DÜNYA üzerindeki savaşı sadece ben böyle tanımlamıyorum. Olaylara benim gibi bakan çok kişi var.
Tepeden bakıldığında genel hatları ile PENTAGON,BUCKINGHAM ve AİLE arasında kıyasıya bir mücadele görülmekte.
Yabancılar da bunu böyle dile getirmekte.
Pentagon ile Rothschild, Buckingham Sarayı ile Rothschild arasında çeşitlendirilmiş bir savaş hali hakim. Değişik mevzileri, mod'ları var.
Akdeniz'de, Ortadoğu'da, Kuzey ve Afrika'nın birçok bölgesinde bu savaşın izlerini görüyoruz. Panama Papers da bu savaşın önemli adımlarından biriydi ve Buckingham Sarayı'nın Rothschild'e karşı bazı konularda geri adım atmasını sağladı. YPG de, DEAŞ da, Wikileaks de, Panama Papers da büyük savaşın cepheleri sadece...
Bir de bu savaşın bugüne kadar pek açıklanmasa da Karadeniz hattı var. Burası önemli! Kırım Osmanlı'dan beri TÜRKİYE, Rusya, İngiltere ve ABD için hep önemli oldu.
Rusya için Karadeniz 'sıcak' bir deniz olarak kabul edilmiyordu.
Bugün için artık Karadeniz de aynı Akdeniz gibi çok sıcak bir deniz. Akdeniz'deki paylaşım bittikten sonra sıra Karadeniz'in yeraltı zenginliklerine gelecek.
İşte o nedenle Kırım'da Rothschild ailesiyle Pentagon'un savaşını görüyoruz. Moldova, Romanya ve Ukrayna'ya askeri yığınak yapan Pentagon'un hedefinde Kırım var. Kırım'ı Rothschild ailesi adına koruma görevini üstlenen ise Rusya.
Durum bu kadar net aslında.
Bakmayı bilenler görüyor zaten...
İngiltere Kırım'ı o kadar önemsiyor ki 1854'te 'Balaklava Savaşı'nda 900 civarında İngiliz askerinin öldüğünü iddia ediyor. Uluslararası kamuoyunda bununla birlikte etkinlik yaratan ve iç kamuoyunu da yönlendiren İngiltere, ölen askerlerin TÜRK olmasına rağmen kendine bir güç devşirmiştir. Ölenlerin TÜRK olduğunu söyleyen de İngiltere'nin kontrol ettiği topraklardan getirilen yabancı unsurlar olduğunu söyleyen de vardır...
Bugün İngiltere, Kırım konusunda ikiye bölündü.
Panama Belgeleri'nde en sıradan olan ve birkaç saatte gündemden düşen Prens Charles, Rothschild ailesiyle İngiltere'nin daha güçlü olacağını düşünüyor.
Geçtiğimiz hafta bir gazeteci Charles'a "Annenizdensonra gelirseniz yönetimekarışacak mısınız?" diye sordu. Cevap şuydu: OKADAR APTAL DEĞİLİM...
Belki de bu nedenle Panama Belgeleri'nden hiç zarar görmeyen Kraliyet üyesiydi.
Kraliçe II. Elizabeth, ABD ile etkin olmak için ortaklık yaparken, oğlu Prens Charles hala Rothschild ailesiyle sık sık görüşüyor.
Bu görüşme nedeniyle de Kraliçe II. Elizabeth, emeklilik kararı alamıyor.
Çünkü ABD bu konuda Kraliçe'ye ciddi baskı uyguluyor. DENGE BU!
Rothschild ailesine yakın çevreler, Kraliçe II. Elizabeth'in 2020'nin ilk günlerinde emekli olacağını söylüyor. Bu ailenin fikri. 2019 yılı için çok farklı senaryolar var.
Prens Charles'ın yerine oğlu Prens William'ın da tahta geçme ihtimali çok yüksek.
Ancak yaşayacağı bir sorun, bir anda şimdilerde 6 yaşına yaklaşan 3. Cambridge Prensi George'un tahta çıkması ile sonlanan bir durumu getirebilir!
Bu kadar hassas dengeler yani!
Yine aileye yakın kaynaklar 3. Cambridge Prensi George'un en uzun süre tahtta kalacağını düşünüyor. Prens William ve ailenin tüm doktorlarının Rothschild ailesinin doktorları olması elbette TESADÜF olarak açıklanamaz.
Hatta 3. Cambridge Prensi George'un doğumunu gerçekleştiren Guy Thorpe- Beeston da Rothschild ailesinin 7 üyesinin doğumunu gerçekleştirdi.
Yani Rothschild'in bugünlerde küçük olan prens George'a yatırım yaptığını rahatlıkla anlayabiliyoruz.
Tabii belki de 200 yıl içinde ilk kez yaşanan olaylara da şahitlik ediyoruz.
Amerikalı Rockefeller ailesiyle Rothschild'in ulağı George Soros'un artık yeni vitrinini de incelemekte fayda var. Çünkü Soros artık Rockefeller ailesinin Amerika'daki etkinliğini ve bununla birlikte Pentagon'un desteğiyle Avrupa ve Afrika'daki gücünü artırdığı da bir gerçek.
Bu gerçekliği özetlemek istersek, Rothschild ailesinin finans kurumlarıyla çalışmayı bırakan Soros, artık Rockefeller'in şirketleriyle çalışıyor. 1 Ocak 2018'den itibaren bu sisteme hızla adapte olan Soros, ailenin Afrika yatırımlarının tek sorumlusu oldu.
Alexander Soros'un 3 hafta boyunca Ortadoğu ve Afrikalı işadamlarıyla görüşmelerde bulunması önemli bir değişikliğin habercisi.
George Soros, birkaç ay önce çok önemli bir makale yazdı. Balkanlar'daki Türkiye- Rusya-Çin etkisinin kırılması gerektiğini söyledi. ABD ve bugüne kadar hep eleştirdiği ve dağılması için birçok adım attığı Avrupa Birliği'ni de göreve çağırdı.
Çin ile Rusya'nın Rothschild ailesinin referansı içinde olması, Soros'un yeni takımında ısınma turlarını hızlandırdığını da bu makalede anlıyoruz. Soros'un Türkiye'yi hedef seçmesi, Akdeniz, Afrika ve Ortadoğu'da Amerikan akımının daha da güçlü olması için tercih edildi.
Hem George Soros hem de oğlu Alexander, "Tayyip Erdoğan varlığını her devlette hissettiriyor. Bu da Türkiye'nin etkisini arttırıyor. Bu duruma sessiz kalınmaması ABD için de çok önemli" diyor...
Soros'un ABD'ye çağrısı olarak yorumlanan bu durum, etkisini hızlı gösterdi.
Bu sözlerden birkaç hafta sonra Türkiye, Pastör Brunson merkezli bir kavganın ortasında yer aldı. DOLAR operasyonlarında bizzat Alexander Soros'un bazı Körfez ülkeleriyle birlikte adım attığı görüldü! Alexander Soros'un bir diğer özelliği de Kırım'da en büyük araziye sahip olan kişi olması.
2016 sonunda 900 dönüm arazisi vardı. Bugün ne kadar daha arttığını sadece Soros ailesi biliyor. Bütün bunları söyleyenler, yazanlar ABD'li...
Ben değilim yani...
Türkiye'nin ne kadar önemli bir ülke olduğunu da oyuncuların kimler olduklarını da yazanlar onlar... Biz istesek de istemesek de kavganın ortasındayız...
Herkesin yüzünü göreceğiz! KAPI BİZİZ! İstediğimize açacağız, istemediğimize kapatacağız... DURUM BU! Kavga büyük ve alevlenecek... AKILOYUNLARIYLA YAPILAN ISINMA TURLARI BİTTİĞİNDE GERİLİMİ HERKES GÖRECEK...
Yeni düzen gelmeden önce acısını gösterecekler.
Herkese...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.