ENGİN ARDIÇ

Eksene oraya domates

Ali Poyrazoğlu'nun sahnelediği bir oyun vardı, yanlış hatırlamıyorsam rahmetli Refik ağabeyin (Refik Erduran) bir oyunu...
Orada bir "takıntılı deli" tipi vardı, hem de Aydemir ağabey (Akbaş) oynuyor ki tadından yenmez.
Bu tip, güzel güzel ve akıllı uslu konuşurken bir noktada sapıtıyordu.
Örneğin trafik sorunu tartışılıyor... Şeritlerin, kaldırımların, refüj alanlarının yetersizliği...
Delinin hemen gözleri parlıyor ve atılıyordu:
"Eksene oraya domates!"
Sahneye de elinde bir saksı ve içinde bir domates fidesiyle çıkmıştı.
Domates manyağı...
Psikiyatri biliminde bu tiplere "monomanyak" deniyor, tek bir şeye kafayı "takmış" olanlar...
Basınımızda da vardır.

***

Takıntıları elbette Tayyip Erdoğan.
Cumhurbaşkanı ne yapsa bunlara batıyor.
Yolda yürürken ayakları taşa takılsa bunu da Erdoğan'dan biliyorlar.
Erdoğan'a vurabilmek için Sağlık Bakanı'nı bile "başarısız" ilan ettiler.
Gizli gizli bekleşiyorlar: Ölü sayısı on binlere vursun ki hükümet yıkılsın...
Son olarak "saraya" taktılar.
Beştepe Külliyesi yani...
"Külliye" kelimesi bile onları çıldırtmaya yetiyor, çünkü "pis Osmanlı" terimi...
Cumhurbaşkanı son tedbirler paketini açıklamayı Külliye'de değil, Çankaya Köşkü'nde yapmış...
Bu da Atatürk'ün intikamıymış galiba.
Niçin Çankaya'da yapmış, çünkü Külliye dezenefekte ediliyormuş.
(Edilmesin mi?) Edilmesin de cumhurbaşkanı virüs kapsın istiyorlar. Başka umutları kalmadı.
Atatürk son zamanlarını Dolmabahçe Sarayı'nda geçirdi ama oraya "Dolmabahçe Yerleşkesi" demek kimsenin aklına gelmedi...
Demek ki Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran önder bir "sarayda" yatıp kalkabiliyordu...
Ama Erdoğan yeni bir yerleşke yaptırınca bununla "saray" diye dalga geçiyorlar.

***

Üzülme, eskisi sapasağlam duruyor.
"Senin adamın" kazanırsa gene orada oturur.
Haaa, bu arada niçin "ilk" köşkün yani o bağ evinin müze yapıldığını, niçin yeni bir köşke ihtiyaç duyulduğunu da sorgula ve bunun Atatürk'ün manevi şahsiyetini rahatsız edip etmediğini tartış. Bu tartışmayı "eski meclis binasına" da yansıt. Oradan Ankara Palas'a ve Karpiç'e de gelebilirsin.
Kılıçdaroğlu, iktidara gelince Külliye'yi Ortadoğu Teknik Üniversitesi'ne vereceğini söylemişti. "Niçin Ankara Üniversitesi'ne değil" diye hesap sor.
En iyisi, yıksana orayı, eksene oraya domates!

***

Mekanik de olabilir mi bacım?
"Corona virüsü ilk ortaya çıktığından beri tartışılan şey virüsün biyolojik olup olmadığıydı..."
Sevilay Yılman

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.