Ünlü İspanyol yazarları Arturo Perez Reverte ile Juan Eslava Galan bir meyhanede kafayı çekiyorlarmış, muhabbet arasında Arturo, Juan'a
"sen şimdilerde ne yazıyorsun" diye sormuş.
"Bir iç savaş tarihi yazıyorum ama isim bulamadım", demiş Juan, "üstelik kimsenin de hoşuna gitmeyecek"...
"Lan oğlum" demiş Arturo,
"bundan güzel isim mi olur?"
***
Juan Eslava Galan bizim kuşaktan, pek keyifli, pek kafa dengi bir yazardır. İspanya'nın yakın tarihini dört nefis ciltte toparladı. İkinci cilt
"Korku Yılları" kırkları anlatıyor, üçüncüsü
"Espadrilden Altmışlara" ellili yılları, dördüncüsü
"Bizi Soluksuz Bırakan On Yıl" da altmışları ve yetmişleri.
Birincisini, yani
"Kimsenin Hoşuna Gitmeyecek Bir İç Savaş Tarihi"ni (Una Historia de la Guerra
Civil que No Va a Gustar a Nadie)
geçenlerde oturdum yeniden okudum.
İspanya İç Savaşı'nın klasik tarihçileri Hugh Thomas, Paul Preston ve Antony Beevor'dan farklıdır, çünkü "anekdotlarla" anlatıyor...
Orada iç savaş türkülerinin sözlerini de bulabilirsiniz. Hani
"Ay Carmela" falan...
Bana yazmak istersen yerimi biliyorsun...
"Si me quieres escribir, ya sabes mi paradero"...
Keşke bu kitaplar dilimize de çevrilse de
"salim arkadaşlar" kültürlerini arttırabilseler. İspanya'yı nasıl kaşımış, faşistlerin ayaklanmasına nasıl çanak tutmuş olduklarını öğrenebilseler.
Belki bundan kendilerine ve yetmişli yılların Türkiyesi'ne de bir ders çıkarırlardı.
Amma da iyimserim ha...
***
İlk okuduğumda atlamışım, şimdi fark ettim.
Türkiye, asi general Franco'yu daha 28 Ocak 1938'de resmen tanımış!
Evet, daha iç savaşın bitmesine on dört ay varken...
Daha Hitler ve Mussolini'den başka kimse İspanyol faşistlerini tanımamışken...
Pardon, bir de Japonya tabii.
İngiltere ve Fransa'dan çok çok önce.
Daha İspanyol Cumhuriyeti ayakta, daha direniyor...
Daha 1938 yılının büyük muharebeleri Teruel ve Ebro yaşanmamış...
Daha cumhuriyetçilerin yenilecekleri kesinlik kazanmamış...
Türkiye Cumhuriyeti İspanyol Cumhuriyeti'ni piç gibi bırakıyor, "isyancı Burgos hükümetini" tanıyor!
İsterseniz Galan'ın kaleminden aslını da yazayım: "Enero 28: La Turquia de Kemal Ataturk reconoce al gobierno de Burgos." Hadi diyelim ki Atatürk hasta...
Celal Bayar hükümetine ne oluyor?
Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Aras'ın derdi nedir?
Nedendir bu aculluk?
İç savaş biter bitmez de Hulusi Fuat Tugay'ı gönderiyor bu kez İsmet Paşa, faşistlerin eline yeni geçmiş olan Madrid'e...
1929-1934 yılları arasında Yahya Kemal de elçilik yapmıştı orada.
İspanya kaynıyordu, krallık devrilmiş, ne yazık ki ömrü kısa olacak cumhuriyete geçilmişti ama hazretin gözü İspanya'da
"zil, şal ve gülden" başka bir şey görememişti.
***
Bu olay, eski Türk dış politikasının ve eski Türk hariciyesinin utancıdır.
Onların şimdi "Libya'da ne işimiz var" diyen torunlarına saygılarımla sunarım.