'Dostlarını' kızdırmamak için Filistin konusuna hep şaşı bakan ve halef-selef genel başkanlarının istiklal savaşı veren Hamas'a terör örgütü demesi ile maruf CHP'liler, her hususta olduğu gibi Filistin konusunda da duvara tosluyorlar. Samimiyetsizlik paçalarından akıyor çünkü.
Trump'un Gazze ile ilgili tuhaf açıklamaları sonrası Cumhurbaşkanımızın gerektiği gibi açıklama yapmadığı iddiası ile rol çalma çabaları, son örnek. Hükümetin deprem yaralarını sarma konusundaki yaptıklarını görmemekte kararlı genel başkanlarının Hatay'daki yalanlarını Filistin mitingi (!) ile taçlandırmaya kalkışınca her şeyi yine yüzlerine gözlerine bulaştırdılar.
Miting konusuna geçmeden, Hatay'la ilgili birkaç notu paylaşmak gerek. Öncelikle depremlerde en çok yıkıma uğrayan bu şehrimizde inşa ve ihya faaliyetlerinin son hızla sürdüğünü ve Hatay'ın tam manasıyla bir şantiye görünümünde olduğunun altını çizelim.
AFAD'ın belirlediği 155.429'u ev olmak üzere 177 bin 191 hak sahipliği bulunan Hatay'da şu ana kadar teslim edilen konut sayısı 46.140. Yıl sonuna kadar teslim edileceği açıklanan kalan konutların büyük bir bölümü de bitmiş halde ve tamamlandıkça peyder pay hak sahiplerine teslim ediliyor.
Hatay'ın bir şantiye görünümünde olmasının öncelikli sebebi, yıkılanların çoğunun tarihi eser olması. Çalışmaların yavaşlığı, yapılan işin inşaattan çok restorasyon olması ile ilgili.
Gerek Cumhurbaşkanımız ve gerekse başta Dışişleri Bakanımız olmak üzere birçok ilgili tarafından cevaplandırılan Trump'un sözleri ile ilgili Özgür Özel'in algı inşa etme gayretine gelince:
CHP İstanbul İl Teşkilatı'nın düzenlediği ve adına miting yaptıklarını iddia ettikleri Filistin'e ait sadece bir -ve o da yanlış olan- bayrağın açıldığı toplantıya katılımın azlığı, ayrı bir mesele. Ancak, Filistin ve Gazze konusunda pek bilgileri olmadığı anlaşılan az sayıdaki katılımcının daha çok 'AK Parti hesap verecek!' ve benzeri sloganlar atmaları, 'CHP kim, Filistin nere!' dedirtti.
Gazze çıkışıyla taraftarlarının en azından bazılarını memnun ettiklerini düşünen CHP'liler, ne kadar gayret etseler de milletimizin sıradan bir ferdi gibi davranmayı bir türlü kıvıramıyorlar.
Artık eski Türkiye'de olmadıklarını fark ettikleri kesin olsa da milletimizle aralarındaki kan uyuşmazlığını gidermeye niyetli olup olmadıklarının halen ciddi bir muamma oluşu, konunun püf noktası.
Çoğunun başörtüsü yasağının kaldırılmış olması sebebiyle dişlerini gıcırdatıp durdukları bilinen CHP'lilerin, başörtüsünde 'helalleşme' iddiası ile gelebildikleri nihai nokta da, 'başörtülüler bir gün gereksiz olduğunu anlayıp kullanmayı bırakırlar' noktasında.
Yapılanları inkar etmek ve cahil oldukları hususlardaki çıkışlarla siyasi rant sağlama hevesleri, bir dereceye kadar normal belki… Ama ne yaparlarsa yapsınlar, olmuyor işte!..