İşte budur!..

Batı'nın önde gelen medya kuruluşlarının Türkiye söz konusu olduğunda dürüst yayıncılık prensiplerini kaale almama eğiliminde oldukları, malum. Ancak istisnalar da var. Bazı yayın organlarında objektif gerçekler de yer bulabiliyor...
BBC News'te konuk edildiği HARDtalk programı, Artık kırmızı bültenle aranan Can Dündar'ın yaptığının tam olarak ne olduğunu açıkca ortaya koyan bir konuşmaya sahne oldu... Can Dündar'ın ihanetine çeşitli kılıflar bulmaya çalışanların suratlarına çarpılan iyi bir tokattı, bu konuşma... BBC'de Stephen Sackur tarafından gerçekleştirilen programda, insanımızı çeşitli parlak laflarla kandırmaya çalışan Can Dündar ve benzerlerinin gerçek yüzleri, objektif kriterlerle ortaya konuldu.
Son zamanlarda ifade ve basın özgürlüğü, gazetecilik, kamu görevi, devlet sırrı ve benzer kavramların aslında neleri perdelemek için kullanıldığını anlamakta zorluk çekenlerin, programı bulup izlemelerinde fayda var.
Konuşmayı büyük ihtimalle biliyorsunuz. Ancak, önemli kısımlarını tekrar aktarmakta fayda var:
"- ... 2015 yılında yaptığınız haberi yayınlamanın devletle ilişkilerinizde çok büyük bir baskı ve gerginlik yaratacağını biliyordunuz."
"- Tabii ki biliyorduk... Siz olsaydınız ne yapardınız?.. Hükümetiniz yasal olmayan bir şey yapıyor ve buna devlet sırrı diyor...
Siz bir gazetecisiniz ve bu göreviniz."
"- Ama bu bir devlet sırrıydı, açıkça bir devlet sırrıydı. Gizli bir operasyondu, kimsenin bilmemesi gerekiyordu. Gizli operasyonların amacı budur."
"- Bu Türkiye'nin İrangate skandalıydı.
Bu yüzden devlet sırrı sayılmaz.
Erdoğan'ın sırrıydı ve yasal olmayan bir şekilde Suriye savaşına dahil olmaya çalışıyordu."
"- Kendinizi farklı bir ülkede yaşayan bir gazetecinin yerine koyun. Dürüst olmak gerekirse, eğer bir İngiliz gazeteci, İngiltere'de ordu istihbaratının ilişkilerinin derinine inmeye çalışsaydı veya aynı şekilde Amerika'da, çok ciddi sorunlarla karşılaşırlardı...
Bizde devlet sırları kanun maddesi mevcut..."
Bu sözler 'sen bir hainsin Can Dündar' demekten başka bir şey değil...
DEMEK Kİ NE İMİŞ!..
MİT Tırları konusunda 'kamuoyunu bilgilendirmenin görevi olduğunu' söyleyen Dündar'a, bir Türk vatandaşı olduğunu hatırlatarak şunları söylüyor Sackur: "Türk ordusu personelini riske atmak gibi durumları göz önünde bulundurmak da sizin sorumluluğunuz..."
Türkiye'nin bir devlet olduğunu, sırları olması gerektiğini ve gizli operasyonlar yapabileceğini... bir İngiliz gazeteci teslim ediyor. Ancak Can Dündar, kendisini Türkiye vatandaşı değil, hizmet ettiği ülkelerin vatandaşı kabul ettiği için olsa gerek, bunu kabule yanaşmıyor. Birçok Avrupa ülkesinde ihaneti karşılığı el üzerinde tutulan Dündar'ın beklemediği bir durumdu bu belli ki... Muhtemelen FETÖ'den aldığı emirlerle devlet sırlarını pervasızca faş etmesinin Batılılarca hoş karşılanacağını düşünüyor ve BBC'den çanak sorular umuyordu.
Ancak, programın sunucusu Stephen Sackur, tabir caizse kitabın ortasından konuştu ve Can Dündar'a 'yaptığı şeyin bir ihanet olduğunu' açık açık söyledi. Türkiye Cumhuriyeti'ne ihanetini gazetecilik görevi, basın özgürlüğü ve benzeri kılıflar altında takdim etmeye çalıştı Can Dündar...
İhanet kanına işlediği için, söylediklerinin kendisi açısından kötü olabileceğini aklına bile getirmemişti herhalde...
Stephen Sackur'un İngiltere ve ABD'de benzer niyetlere kapılanların karşılaşabilecekleri 'çok ciddi sorunları' hatırlatması, hainler açısından ürkütücü imalarla doluydu... Kosova'da yaşananlardan sonra, Can Dündar da bu ciddi sorunların neler olabileceği üzerine kafa yormaya başlamıştır herhalde...